2.3

102 17 29
                                    

Derin bir nefes alarak kapıyı açtım. İçerisi çok karanlıktı, yavaş adımlarla içeri girip etrafı incelemeye başladım.

Minik adımlarla üst kata çıktım. Çoğu odanın kapısı açıktı ve eşyaların üstü beyaz bir çarşafla örtülmüştü. Kapısı kapalı olan odaya girdiğimde yatan Jin'le karşılaştım.

Düzensiz bir nefes vererek yanına doğru adımladım.
"Moonbyul sana hiçbir s!kim anlatmayacağım. Beni darlamayı ke-"
Göz göze geldiğimizde nefesim kesildi sanki

Zar zor yutkunurken beni baştan aşağıya süzdü.
"Yanlış yere gelmişsin burası düğün salonu değil"
Dedi
"Ben neye inanacağımı şaşırdım"
Dedim dolu gözlerimle

Oflayarak ayağa kalktı.
"Neden geldin Jisoo ? Asla pişman olmayacağını söylemiştin canın cehenneme demişti-"
Kollarımı ona sardım.

"İçten içte sürekli Hae in'i kaçırmamış onu tehtid etmemiş olmanı diledim Seokjin ama beni ihanete uğrattın, güvenimi sarstı-"
"Bir dakika..."
Diyerek geri çekildi.

"...ne kaçırması ?"
Dedi
"Hae in'i kaçırıp tehtid etmedin mi ? Hatta yolunu kesmişsin"
Dedim
"Sen delirdin mi ?! Eşkiya mıyım ben Jisoo ?!"
Dedi

"Ama o gün tehtid ettim dedin, kabul ettin"
Dedim
"Evet onu tehtid ettim. O kızdan ayrılmazsa herşeyi sana anlatacağımı söyledim"
Dedi

"N-ne kızı ? Ne ayrılması ?
Dedim
"Hae in seni aldatıyordu. Bende şirkette bunları bastım..."
Yüzüm düştüğünde Seokjin bir anda sustu.
"...s!ktir senin haberin yok"
Dedi

"Sen Hae in'i benden ayrılması için tehtid etmedin mi ?"
Dedim
"Hayır! Niye senin kötülüğüne birşey yapayım ?! Senin canını yakacağıma ölürüm daha iyi!"
Dedi

"Seokjin ben özür dilerim"
Dedim ağlarken, derin bir nefes aldı ve elini yanağıma koydu.
"Ağlama"
Dedi
"Beni affet"
Dedim çaresizce ağlarken

Seokjin sanki benim yerime de acı çekiyormuşcasına ciğerlerine kesik bir nefes çekti.
"Bana güvenmeni beklerdim"
Dedi
"Herşey için özür dilerim Seokjin"
Dedim

•••••

Gözlerimi perdeden sızan güneş ışığı yüzünden açtığımda kaşlarımı çatarak arkamı dönüp yanımdaki bedene sarıldım.

Gözlerimi hafif araladığımda Seokjin'le göz göze geldim.
"Ne zaman uyandın sen ?"
Dedim
"Uyumadım ki, yanımda sen uyurken uyumam çok zor"
Dedi

Gülümseyerek kollarımı beline sararak kafamı göğsüne yasladım.
"Benden hiçbirşey saklama olur mu ?"
Dedim
"Saklamam güzelim"
Dedi

Kapı çalmaya başladığında kafamı Seokjin'in göğsünden kaldırıp yüzüne baktım.
"Birinimi bekliyordun ?"
Dedim
"Hayır"
Dedi

Seokjin kalktığında bende arkasından kalktım.
"Moonbyul mu acaba ?"
Dedim
"Olabilir"
Dedi, birlikte aşağıya inip kapıyı açtığımızda genç bir çocuk gördüm.

+Tamam Byul tamam, kapat evdeymiş

Seokjin'e baktığımda gözlerini kapatarak derin bir nefes aldığını gördüm.
"Selam kuzen"
Dedi gülerek

"Taehyung burda ne işin var ?"
Dedi
"Taehyung mu ?"
Dedim, çocuk beni süzerek gülümsedi ve elimi tutup üstüne minik bir öpücük kondurdu.

"Ben Kim Taehyung, Kim ailesinin en yakışıklı varisiyim"
Dedi, Seokjin boğazını temizlediğinde Taehyung'dan elimi çektim.
"Neden Paris'ten döndün ?"
Dedi

"Seni özledim kuzen"
Dedi gülerek
"Moonbyul bitti sen başladın şimdi, başka gelecek olan var mı ?"
Dedi
"Başkalarını bırakta kalacak yerim yok!"
Dedi

"Beni ilgilendirmez"
Dedi Seokjin
"Jin çocuğun kalacak yeri yokmuş kalsın işte seninle"
Dedim
"Asla olmaz. Bunun pisliğini çekemem"
Dedi

"Hyung yemin ederim temiz olacağım"
Dedi
"En son böyle dediğinde evde Yeontan'ı kaybetmiştin, köpek kıyafetlerinin altında kokudan ölmek üzereydi bulduğumda!"
Dedi sinirle

"Kalbimi kırıyorsun hyung..."
Dedi
"Seokjin kalsın işte"
Dedim
"Yengem haklı, yürü be yenge!"
Dedi
"Sen bilmiyorsun bunun huyunu Jisoo"
Dedi

"Hyung!"
Dedi ağlarmışcasına sesler çıkartırken
"Otelde kal umrumda değil!"
Dedi
"Babam kredi kartlarımı aldı arabalarımı da"
Dedi

"Kim bilir adamı nasıl delirttin!"
Dedi
"Hadi ama sevgilim kuzenini kapıda mı bırakacaksın ?"
Dedim elini tutarak, Seokjin şaşkınca elime sonra da bana baktı.

"Sevgilim mi ?"
Dedi
"Sevgilim değil misin ?"
Dedim
"Öyleyim dimi"
Dedi gülerek
"Öylesin"
Dedim

•OBSESSİON• Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin