2.9

96 14 36
                                    

"Gel"
İçeriden gelen sesle derin bir nefes alarak kapıyı açtım.
"Anne"
Annem bana döndü.
"Evet ?"
Dedi topladığı bavuluna dönerken

"Niye toparlanıyorsun ?"
Dedim
"Daegu'ya dönüyorum"
Dedi
"Anne geçen gün dediklerim yüzündense özür dilerim "
Dedim dolu gözlerle

"Babanla konuşup anlaştık"
Dedi bans bakmadan elindeki tişörtü katlarken, tişörtü alarak göz hizzasına geçtim.
"Anne özür dilerim"
Dedim

"Jisoo-"
"Anne bana böyle davranma? Bana küsme sana yalvarıyorum"
Dedim
"Sans küsmedim..."
Diyerek elimi tuttuğunda gözümden bir damla yaş aktı.

"...sana sadece kırıldım. Ben ne yaptıysam seni düşündüğümden yaptım. Sen ve Namjoon benim hayatımsınız kızım. Ben sizin için yaşıyorum"
Diyip gözyaşımı sildiğinde ağlamam hızlandı.

"Ben çok bencilim"
Dedim
"Hayır, sadece acı çekiyordun ve bizde seni sıktığımız için göndermeye çalıştın, biraz yanlıştı ama olsun hatanı anladıysan ne mutlu bana"
Dedi

Gülümseyerek anneme sarıldığımda saçlarımı okşamaya başladı.
"Seni çok seviyorum anne"
Dedim
"Güzel kızım benim"
Dedi

"Yapmayın beni de ağlatacaksınız!"
Kaşlarımı çatarak yatağın üstünde ki kıyafet yığınının altına gizlenmiş olan Namjoon'a baktım.
"Sen ne zamandır ordasın ?"
Dedim annemden ayrılarak

"2 gündür bu kıyafet yığınının altındayım biri el atsın ya"
Dedi
"Abartma!"
Dedi annem
"Hiçte abartmıyorum! Bende Jisoo dağınıklıkta kime çekmiş diyordum, sana çekmiş anne"
Dedi

Annem göz devirerek sandalyeden aldığı elbiseyi tamda Namjoon'un kafasının olduğu tarafa attı. Namjoon'un kafasıda kıyafet yığınının altında kaldığında birbirimize bakarak gülmeye başladık.
"Heey! Haksızlık ama"
Dedi kıyafetlerin altından

•••••

"Kızım orda çok dikkat et kendine olur mu ?"
Dedi annem
"Merak etmeyin o benimle"
Dedi Namjoon
"O yüzden korkuyoruz ya"
Dedi Lisa

Namjoon göz devirirken hepimiz gülmeye başladık.
"Ciddiyim birbirinize sahip çıkın"
Dedi annem
"Merak etme anne"
Dedim annemin yanağını öperken

"Ji soo!"
Gelen sesle heyecanla arkamı dönüp bağıran kişiye baktım. 30'larının üstündeki adam beni es geçerek hemen arkamdaki kadına sarıldı.

"Unni, sen birini mi bekliyorsun ?"
Dedi Lisa sırıtarak
"Hayır sadece..."
Diyerek durdum.
"Sadece ne ?"
Dedi Lisa kulağıma doğru, sinirle onu ittim.

"Kimseyi beklediğim falan yok! Adım Jisoo olduğu için döndüm"
Dedim
"Hep öyle derler zaten"
Diyerek kıkırdadı
"Kim ? Kimmiş o diyen ? Kim demiş böylesine saçma birşeyi ? Tanrı aşkına bunu kim diyebilir ?!"
Dedim

"Aşkını kalbine gömenler"
Dedi, sinirle ona döndüğümde annemin arkasına saklandı. Annem eliyle Lisa'yı korurken gülümsedi.
"Tamam artık daha yok, uslu durun"
Dedi

"Hadi artık gidelim"
Dedi Namjoon
"Hwasa gelmeyecek miydi ?"
Dedim
"Bugün işi çıktığından ertesi gün gelecek"
Dedi

"Bizde bekleyebiliriz onu"
Dedim
"Jisoo bana doğruyu söyle Amerika'ya neden geliyorsun ?"
Dedi
"Şey yüzünden..."
Diyerek duraksadım.

"Ney ?"
"Şey işte ya..."
"Ne kızım ne ?"
Dedi
"...ordaki yaşam koşullarından! Orda hayat çok kolaymış"
Dedim

"Hiç inandırıcı gelmiyorsun ama hadi gidelim uçağı kaçıracağız"
Dedi
"Biraz daha kalsak kızlarla hasret gidermek istiyorum da"
Dedim

"1 saattir burdayız ve yaptığın tek şey kapıdan gireni kontrol etmek"
Dedi
"Gözüm takılmış olamaz mı ?"
Dedim
"Olamaz"
Dediler aynı anda

Göz devirdiğimde Namjoon bavulumu aldı.
"Hadi gidelim, kimsenin geleceği yok"
Dedi
"Kimseyi beklemiyordum!"
Dedim

"Eminim eminim hadi"
Dedi beni sürüklerken kızlara el sallayarak Namjoon'la birlikte yürümeye başladım. Güvenlik kontrolünden geçerken gözlerimi kapıdan ayırmadım.

Okuduğum tüm webtoonlarda esas çocuk son anda esas kızı ülkeyi terk ederken durdurur...
"Hadisene Jisoo!"
Dedi Namjoon, herşeyi boşverip gözlerimi kapıdan çektim ve Namjoon'un arkasından yürümeye başladım.

Her şey buraya kadarmış Kim Seokjin, hoşçakal...

•OBSESSİON• Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin