Bol bol yorum yapmayı unutmayın :)
<İyi Okumalar>
Seokjin
Damned sürüsünün yakınına gelmiştik. Arabaların içinde öylece bekliyorduk. Namjoon, benim sürüye gitmemi hiç istemiyordu. Onu zar zor ikna edip buraya getirsem de, arabanın içinde suratı asık oturuyordu. Yani bana trip atıyordu.
"Sıktığı çenesine bak! Ölmek istiyorum! Seokjin tut onu yapış dudaklarına! Beni duyuyor musun? Yapış o dolgun dudaklara. Kaç gündür hasret kaldık o dudaklara!"
Kurdumun dediklerine karşı çıkamadım. Yaklaşıp çenesini tuttum. Tepki vermesine izin vermeden dudaklarına yapıştım.
Üst dudağını, dudaklarımın arasına aldım. Alt dudağımı emmeye başlayınca kollarımı boynuna doladım. Anında ellerini belime yerleştirip beni kendine daha çok çekti.
İkimizde birbirimizin dudaklarını talan ederken camdan gelen vurma sesiyle ayrıldık.
Vuran kişi Yoongi'ydi.
Biraz utanmıştım. Kurduma sırası olmadığını ikna edememiştim. Cidden öpüşmenin sırası değildi.
İkimizde arabadan çıkıp yanlarına gittik. Montumun cebine kavanoza koyduğum bitkiyi yerleştirdim.
Umarım tekrar sürüye girmemi garip karşılayıp beni sorgulamaya kalkmazlar. Öyle olursa işler zorlaşır.
"Gel şu kulaklığı takayım sana hyung."
Taehyung yanıma gelip küçük kulaklığı yerleştirdi. Saçlarımla kulağımı kapattı bu sayede gözükmüyordu. Dinleme cihazını da montumun üst cebine koydu. Artık hazırdım. Herhangi bir sorunda onların haberi olacaktı. Bunu bilmek rahatlamama neden oldu.
"Biz buradayız Jin. Korkacak bir şey yok."
Namjoon'u onaylayıp diğerlerine el salladım. Arkamı dönüp sürüye yürümeye başladım.
Üstüme eski kıyafetlerimi giymiştim. Tıpkı alfa olduğum zamanlar gibi duruyordum. Baya kilo alıp güzelleşmemi saymazsak tabi.
Aslında Namjoon'un büyü gücüyle onları bayıltıp sürüye alabilirdik ama böyle yaparsak onlar az acı çekmiş olacak. Bu düşünce de hiç birimizi memnun etmiyordu. En büyük acıları çekmeleri gerekiyordu.
Sonunda sürüye giriş yapıp derin bir nefes aldım. Kurdum kendini sakinleştirmek için bana sığınıyordu. Her ne kadar korksa da onu koruyacağımı biliyordu.
Hemen dikkat çekmiştim. Beni tanıyan alfalar yanıma gelip sorular sormaya başladı. Nerede olduğumu? Neler yaptığımı? Neden geri geldiğimi? Bunlarla alakalı sorular sordular. Onlara geçiştirecek cevaplar verip yolladım.
İleri de gördüğüm Donghyun ile duraksadım. İçimde ki nefret anında kendini belli etmiştim. Kurdum bile ona karşı hırlıyordu.
"Jin? Geri dönmüşsün."
"Evet."
Kibirli bakışlarını üstümde gezdirdi. O gözlerini oymak istiyorum.
"Ne oldu hiç bir sürü seni kabul etmedi mi?"
Göz devirmeden yapamadım.
"Hayır. Şehir hayatı bana göre değilmiş."
"Sanki değişmiş gibisin."
Dikkatli bir şekilde inceledi beni.
"Kilo almış gibisin. Yüzüne renk gelmiş."
"Tabiki de öyle olacak. Biz ona çok iyi bakıyoruz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FAKE ALPHA : NAMJİN
FanfictionSeokjin bir omegaydı ama bunu gizliyordu çünkü kendi bölgesinde ki alfalar zevk için omega harcıyorlardı. Bir alfa gibi davranan Seokjin kendini korumak için kendi bölgesini terk edip aylardır milletin ağzında dolanan Namjoon'un sürüsüne katılmak is...