17- Gerçek Riley

199 24 17
                                    

Aiden evimin önüne doğru sürdü ve arabayı park etti. Bedenini çevirdi ve bana baktı. Ama hiçbir şey söylemedi.

Bana öyle bakınca tuhaf hissettim. "Bana böyle bakman için bir sebep var mı?" diye sordum çantamı alırken.

Omzunu silkti. "Bir sebep olabilir."

Kaşlarımı kaldırdım. "Bilmece gibi konuşuyorsun Aiden." Neden bu kadar kafa karıştırıcı olmak zorunda olduğunu anlamıyordum. Gerçekten sinir bozucuydu.

Güldü. "Umarım benim eğlendiğim kadar eğlenmişsindir."

"Eğlenceli olduğunu itiraf edeceğim." diye temin ettim onu.

"Muhtemelen evde oturup Star Wars izlemekten daha eğlencelidir ha?" diye sordu.

"Daha o aşamaya geldiğimizi sanmıyorum." Kafamı iki yana salladım. Demek istediğim, Star Wars'u ne geçebilirdi ki?

"Kahretsin." dedi. "Bu demek oluyor ki ileride yapacak daha eğlenceli şeylerimiz olacak." dedi gözlerinde şeytani bir parıltıyla.

Kafamı salladım. "Kulağa cazip geliyor."

"Ah, öyle olacak." Sırıttı.

Aramızda bir sessizlik oluştu. Bir sebepten ötürü kendimi henüz arabadan inmek istemezken buldum. Ona tekrar bakmadan önce zihnimin birkaç saniye dolaşmasına izin verdim. "Aiden?"

"Evet?" Bana baktı.

"Evinde mi kalıyorsun?" Merak içinde sordum ona. O ve babası çekişip duruyorlardı bu yüzden hala babasıyla aynı çatı altında yaşıyor mu diye merak ediyordum.

Aiden başını olumsuz anlamda salladı. "Bir müddettir Alex ile kalıyorum. Sanırım babam da nerede kaldığımı biliyor." Anladığımı belli ederek başımı salladım. "Neden, burada senin evinde kalmamı mı istersin?" diye sordu imalı imalı sırıtarak. "Eminim çok eğlenirdi-"

"Burada kalıp kalamayacağını sormuyorum!" diye bağırdım. O gülerken ben kendimi imalı sözlerinden dolayı kızarırken buldum.

Bana arsızca gülümsedi. "Sadece dalga geçiyorum Riley. Çıldırmana gerek yok." Daha fazla güldü. "Eğer hakkımda sapık düşüncelerin varsa sorun değil-"

"Şu an arabadan iniyorum." dedim kapı kolunu tutarak.

Aiden uzandı ve elimi tuttu. "Bekle."

Ellerimize bakarken kalbim gümbür gümbür atıyordu. "Ne?"

Elimi tuttuğunu farkedince geri çekildi ve ensesini kaşıdı. "O zaman, yarın okuldan sonra tekrar buluşmak ister misin? Benim eğlence anlayışıma göre biraz daha eğlenebiliriz." Gülümsedi.

Yarın akşam için bir planım var mıydı bilmiyordum. "Düşüneceğim." diye cevapladım onu. Arabadan indim ve kapıyı arkamdan kapattım.

Dış kapımıza doğru yürüdüm ve anahtarlarımı çıkardım. Birinin eli benimkini kavradı ve anahtarı elimden aldı. Arkamı döndüm ve Aiden ile yüz yüze geldim. Onu duymadan arabadan nasıl inmişti?

"Düşüneceksin ha?" diye sordu.

Yavaşça kafamı salladım. "Evet." Kapıya yaslandım ve kollarımı göğsümün üstünde birleştirdim. Anahtarlarım hala elindeydi.

"Benimle bir akşam geçirmekten daha önemli olan şey ne olabilir?" diye sordu.

Hafifçe güldüm. "Bir sürü şey."

"Demek öyle?" Bana doğru bir adım attı. "Mesela ne gibi?" Yüzü benimkinden sadece birkaç santim uzaktaydı. Nefesim boğazımda takılı kaldı.

Outcasts • Türkçe ÇeviriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin