24- Sonrası (1. Kısım)

148 12 1
                                    

Tek kelimeyle şoktaydım.

Ama bir şekilde dudaklarımı Aiden'ınkilerle uyumlu bir şekilde hareket ettirmeyi başardım. Bir elini yavaşça uzatıp yumuşakça yanağımı tuttu. Öpüşmemiz çok uzun sürmedi ama bana sonsuza dek sürmüş gibi geldi.

Aiden sonunda kendini çekerek bana gülümsemekle yetindi. Kanepenin ucundaki köşesine dönerek kumanda elinde televizyon izlemeye devam etti. Ona gözümü dikip baktım.

Az önce ilk öpücüğümü çalmıştı ve nasıl bu kadar sakin ve aklı başında davranabiliyordu?

Kalbim göğsümün içinde zıplıyordu ve midem etrafa kelebekler saçarak patlayacak gibiydi. Tuhaftır, gerçekten öyle hissediyordum. Soluklarım düzensizdi ve yüzüm utançtan kıpkırmızı kesilmişti.

Aiden televizyona bakmaya devam etti ve varlığımdan pek de haberdar değil gibiydi. Dikkatini çekmeyi umarak boğazımı temizledim ama bir işe yaramadı.

Kaşlarımı çatarak ayağa kalktım. Odama gidip kapıyı kapattım. Kapıyı klitleyerek banyoya gittim. Ellerimi saçlarımda gezdirerek volta atıp durdum.

İlk öpücüğüm... Aşık olduğum çocukla ilk öpücüğümü paylaşmıştım ve o beni görmezden geliyordu.

Göğsümde bir ağrı vardı ve derin nefes alıp vermeye devam ediyordum. İlk öpücükten sonra böyle davranmak normal miydi? Ben her zaman öpüştükten sonra kıkır kıkır güleceğimi falan sanmıştım, ama hiç de öyle değildi.

Neden böyle saçma davranıyordum? Fazla kafa yoruyordum. Aiden bana zaten söylemişti
"Sakın düşünme." Hem bu ne anlama geliyordu  ki? Öpüşme boyunca düşünme? Sonrasında düşünme? İkisi de?

Şakaklarımı ovdum ve yaklaşan baş ağrısını hissettim.

Baş ağrım için ağrı kesici yuttuktan sonra banyodan çıkarak odamın kilidini açtım. Yavaşça merdivenleri inerek Aiden'la yüzleşmek üzere dikkatlice salona gittim.

Ama odaya girdiğimde gitmişti.

Televizyon kapatılmıştı ve kumanda sehpanın üstünde duruyordu. İçimde bir sinir dalgası büyüdü. Ellerimi yumruk halinde sıktım. Beni öpüp sonra çekip gidiyor muydu?

Hayatım ne zaman lanet bir pembe diziye dönmüştü?

Aiden'ın bakış açısı

Ayağımı önümdeki sehpaya uzatmış Alex'in salonunda oturuyordum. Alex ve iki arkadaşım mutfakta içki hazırlıyorlardı. Beni de çağırdılar ama onlara kulak asmayıp salonda televizyon izlemeye geldim.

"Aiden!" diye bağırdı Alex. "Hadi ama dostum! Yalnızca bir içki."

Hayal kırıklığıyla içimi çekerek mutfağa gittim. Hepsinin elinde shot bardakları vardı. Alex bir tane de benim elime verdi. "Bu ne lan?" diye sordum bardağa bakarak. Bir yudum alarak yüzümü ekşittim. Her neyse baya sertti.

"Sadece iç!" diye bağırdı Jack.

Jack tam parti adamıydı. Gerçek bir parti istiyorsan bu herifi çağıracaktın. Benden birkaç santim daha uzun sarışın bir çocuktu. Benden büyük olduğu için her zaman ondan biraz çekinirdim ama bunu asla ona itiraf etmezdim.

"Üçe kadar sayıyorum." dedi Isaiah. "Bir...iki...üç!"

Üçü de fondip yaptı. Ben bardağımı alarak havaya kaldırdım. Alkol boğazımdan aşağı yakarak ilerledi. Cidden çok sertti.

Alex bana sırıttı. "Kötü müydü?"

Aslında fena değildi." Kafamı iki yana salladım. "Hayır."

"Bir tur daha o zaman." dedi Jack sırıtarak.

***

Kaç shot attım bilmiyordum. Ama adını bilmediğim içkiden şişelerce içtiğimizi biliyordum. Jack ve Isaiah'nın eve geri dönmeleri gerekiyordu, ama ikisi de koltukta sızıp kalmışlardı.

Kendimi ayakta tutmaya çalışarak mutfak tezgahına yaslandım. Alkol bana tatlı bir çakırkeyiflik vererek içime işliyordu. Sabah okul olduğu için bu kadar içmemem gerektiğini biliyordum.

Sonra düşündüm. Koduğumun okulu kimin umurunda?

Alex yanıma gelip bana güldü. O da yalpalıyordu. "Aiden!" diye bağırdı. "Yatağa gitmen lazım küçük oğlan! Yarın okul var." diyerek saçlarımı karıştırdı.

"Siktir git." diye homurdandım. "Okula falan gitmiyorum."

Ellerini kaldırarak güldü. "Hop, sakin ol." dedi. "Neden mal gibi mızmızlanıyorsun?"

Homurdanarak başımı ellerimin arasına aldım. "Lanet Riley Summers, işte sebebi bu." diyerek tersledim. Arkamı dönerek odama ilerledim. Kapıyı çarparak içeride bir iki dakika daha dolanıp durdum.

Ne bok yemeye onu öptüysem? Yanağından falan öpsem ne olurdu sanki?

Oradan ayrıldığım için muhtemelen benden nefret ediyordu. Muhtemelen onun ilk öpücüğüydü ve benim gidip her şeyin içine etmem gerekiyordu. Enayi gibi davranmıştım.

Riley'nin evinden çıktıktan sonra, gittiğime pişman olacağım bir yere gitmiştim. Çok tuhaf hissediyordum ve kendimde değildim.

Tişörtümü çıkararak bir pijama giydim. Sonrasında kendimi yatağa atıp hızlıca uykuya daldım.

***

Çevirmen notu: Arkadaşlar tatile gideceğim için sizi bekletmek istemedim. Biliyorum hepiniz Riley'nin tepkisi ne olacak merak ediyordunuz. Ben de bölümün tamamını çeviremedim ama merakınız geçsin diye öpücükten sonra ikisinin de ne yaptığını anlattım. Bölümün devamı muhtemelen Eylülde gelecek. Hoşçakalın :)

Outcasts • Türkçe ÇeviriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin