Bölümü Red Velvet üyelerinden Seulgi ve Irene'in şarkısı "Monster" ı dinleyerek okuyun!
Wooyoung
Saat sekiz buçuk olduğunda giyinmeye karar verdim. Toplantıdan geleli saatler olmuştu ve geldikten sonra oturup toplantıda konuşulanları not etmiştim. Sonrasında ise kısa bir duş almıştım.
Yatağımdaki kıyafetlere baktım. Üstümdekileri çıkartıp onları giymeye başladım.
Giydiğimde yatağımın yanındaki boy aynasının karşısına geçtim ve kendime bakmaya başladım. Komple gözüken omuzlarım ve sırtım, vücudumu tamamen saran deri pantolon... Harikaydım.
Küpelerimi ve yüzüklerimi taktığımda gözlerim parfümlerime kaydı. Onun gönderdiği parfüm ve benimkiler. Kararsız kaldım.
Elimi onun gönderdiği şeftali kokulu parfüme doğru uzattım ve aldım. Bir süre parfüme baktım ve gülümsedim. Kapağını açıp özellikle boynuma olmak üzere sıktım.
Saatimi taktıktan sonra telefonumu aldım ve merdivenlerden inmeye başladım.
Dokuza gelen saatle geç kalacağımı anladım ama sorun etmedim. Saati saatine oraya gitmek istemiyordum zaten. Choi San beklemeyi sevmeyen birisiyse yapabileceğim hiçbir şey yoktu. Onun için acele edemezdim.
Arabama bindiğimde Seonghwa'yı ben alacağım için beş dakikaya geleceğimi yazdım.
Onun evine geldiğimde durdum ve gelmesini bekledim. Birkaç dakika sonra kapıdan çıktı. Mükemmel gözüküyordu. ( tüm üyeleri - woo dışında - bölüm sonuna koyacağım 😽 )
Sadece sol kulağına taktığı uzun küpesini düzeltirken diğer eliyle arabanın kapısını açtı.
"Merhaba Woo." neşeli bir şekilde konuştu ve kapıyı kapattı. O emniyet kemerini takarken ona selam verdim.
"Dokuza az kaldı, yetişemeyeceğiz sanırım." tek elim sıkıca direksiyonu tutarken omuz silktim dediği şeye karşılık olarak. "Hiçbir şey olmaz." umursamazca konuştuğumda o da omuz silkti.
"Yunho, Hongjoong ve Jongho kendi başına mı gelecekmiş?" bir süre geçtikten sonra konuştu. "Hayır onları da alacağım. Hongjoong dışında. O kendisi gelmek istedi. Sebebini sorma çünkü bilmiyorum." cevap verdim.
Önce Jongho'nun evine geldik. Üstündeki siyah deri ceketi düzeltirken koşarak arabaya doğru geldi ve arkaya bindi.
Jongho'dan sonra Yunho'nun evine gittik. Hepsini aldığımda saat dokuzu geçmişti.
Kimse konuşmadı. Sonunda partinin yapılacağı mekana geldik. Büyük, gerçekten büyük bir villaydı.
Kapıdaki güvenlik görevlisine davetiyeyi uzattığımda yanındaki kadına bir şeyler fısıldadı ve gülüştüler. Hızlıca yanlarından geçerken gözlerimi devirdim.
Arabayı bir yere park ettim ve kapımı açtım. Dışarı çıktığımda üstümü başımı düzelttim. Diğerlerinin de çıkmasını da bekledim.
Jongho, Yunho ve Seonghwa da arabadan çıkınca villaya doğru ilerlemeye başladık.
Onlara döndüm ve uyarıcı bir ses tonuyla konuşmaya başladım, "Çok içmeyin. Zaten akşam sürücü benim, bir de sizin sarhoş halinizle uğraşamam." hepsi başını salladı ve Seonghwa yanıma yaklaşıp konuşmaya başladı,
"Bize böyle diyorsun ama her türlü bahse girerim ki sen o partiden körkütük sarhoş çıkacaksın." güldü. "Hayatımda hiç sarhoş olmadım ve olmak gibi de bir niyetim yok." bir şeyler mırıldanıp yürümeye devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
silent noise | woosan
Fanfictionduzenleniyor. "lutfen, lutfen beni becerin bay choi."