MULTİDE BARAN
Ben "Gerçi ortada grup falan yok yani öyle " derken Zeynep ablanın sesi duyuldu, herkesin hareketler çalışması gerektiğini söyledi. Kahvaltıyı hızlıca yaptıktan sonra bahçeye çıktık hemen. Ablalar, abiler yeni numaralar yapıyorlardı. Biz de bunları denemeye çalışıyorduk.
"Çok eğlenceli hareketlermiş" diyordu Ezgi nefes nefese.
" Ve çok havalı ooovv ov " diyordum bir yandan ben
Hepimiz çok eğleniyorduk. Bu işi seviyorum ya. Evet kolay değil tabi ki, ben bu işe çook emek verdim. Pes etmemek gerekiyor.
Zeynep abla arada yanlışlarımızı düzeltmeye geliyordu. Zeynep abla da üniversiteli, kaykaya lisede başlamış, çok güzel hareketler biliyor, uzun boylu, çok ince ve güzel bir kız. Onunla iyi anlaşıyoruz, arada kulübemize geliyor, konuşuyoruz, üniversiteyi falan anlatıyor. Son günlerimiz olduğu için biraz üzülüyoruz, biraz değil bayaaaa baya üzülüyoruz yani (Ama what can we do sometimes) hem abimi bile özledim.
Ya bu hareketleri yapmakta gerçekten zorluk çekiyorum. Bu ne be !?
Sörf yapmıyoruz di mi ? Aaa bu arada hep sörf yapmak istemişimdir. Sörf bilen var mı? Aranıyore.. Evet hareketli aktivitelere bayılıyorum. Benim iletişimim genelde bir şeyler yaparken oluyor. Yani ben insanlarla böyle iletişim kurabiliyorum: beraber bir şeyler yaparak. Ben insanlar arasında utangaçım, Ezgi gibi. Mesela ben öyle okuldakilerle çok anlaşamıyorum. Konuşmalarda kötüyüm işte, öyle diyim. Ezgi de öyle. Hemen ortama uyum sağlarız ama biraz utangaç davranırız. Miray ise dışadönük biri. Demir'e gelirsek, o insanlara hemen alışıyor ama arkadaş( gerçek arkadaş) bulmak zor biliyorsunuz ki. Bu yüzden herkesle iyi anlaşsa da çok takıldığı birkaç arkadaşı var. Miray ve Demir'le farklı okullarda olduğumuzu söylemiş miydim. Baranların okulu işte. Ben ve Ezgi aynı okuldayız. Okullarımız uzak sayılmaz. Hatta yakın: yürüme mesafesi. Yürürsek 10 dakikada oradayız. Okulumuz, bahçesi de içi kadar geniş olan büyük bina. Mirayların okulu bizimkine göre daha az geniş. Koridorları öyle yani. Neyse ben konuşmamı bırakıp okula niye gittim ki şimdi. Ayrıca hiç de okulu özlemeyi düşünmüyorum. Özlemeyi düşündüğüm yer tam da burası. Eve gitmek istemediğimden değil de buraya alışmıştık ya. Hep de böyle olmaz mı zaten alışırsın, biter; alışırsın, gider. ( felsefe mi yapmaya başlıyorum) bu iyiye işaret. Okuduğum kitapların faydalarını ne zaman görecem diye bekliyordum. ( Vampire Diares den bahsetmiyorum)
Aslı' yla gayet iyi gidiyordu. Bize ayak uydurmaya çalışıyordu diyelim.
Aslı'yla eşleştiğimiz günden beri baş başa konuşmamıştık ama sanki daha iyiydi. Ona hayatı hakkında çok soru sormamaya dikkat ediyordum. Merak etsem de ki ben çok meraklıyımdır sormamak daha iyiydi. Ama kısa süre içinde onunla konuşacaktım. Son 3 günümüz burada zaten. Bir ara konuşuruz ne de olsa.
Ezgi'yle ben Zeynep ablanın yeni hareketlerini öğrenmeye odaklanmışken Miray'la Aslı da kendi aralarında sohbete dalmışlardı. Zeynep abla diğerlerine bakarken biz de Miraylara katıldık. Ardından Baran geldi. Yanımızda duran Demir'le bize bakarak
" Size katılabilir miyim " dedi.
" Ne oldu, Ekin nerede?" diye atladı kankası(!)Demir.
" Ya işte onu söylemeye de geldim. Grip gibi bir şey oldu, başı da dönüyör. Şu anda uyuyor. Ailesini aradık, annesi gelir bugün yarın. Ablalar yaptılar bir şeyler ama gerçekten hasta."
" Geçmiş olsun" dedik hepimiz. Sonra Demir:
" Selinler ?" diye sordu.
" Onlar da takılıyorlar işte de canım sıkıldı, ben de geleyim dedim."
" Gel tabi kardeşim"
Sonra da Aslı'yla tanıştırdık. Sonra kaymaya başladık hepimiz. Baran müthiş kayıyor. Yani numaraları süper.Kaydık, kaydık akşama kadar böyle kaydık. Akşam yemek de yine Baran bizimle oturdu. Selinlerin yanına da gitti de zaten Selinler kız kıza iyiydiler.
Sonra bir ara Baran bana
" Kanka su koyar mısın?" dedi.
Kanka?
Ben de şaşırmamış gibi
" Tabi kankacığım" deyip su verdim. İyi mi yaptım bilemiyorum artık.
Ama kanka demişti. Tahmin edemezdim bunu ' karşı takım' ' kanka' ' Baran'
Noluyoruz ya ?! Beni kanka olarak görmesi iyi tabi. Yoksa herkese mi böyle? Baran'ın diğerleriyle konuşmalarını dikkatle beklemeye başladım. Zaten Demir' le " kardeşim" falan diye konuşuyorlardı.
Konuşmadı diğerleriyle pek. Ben de meraktan çatladım.
Yemekten sonra birazdan tekrar buluşmak üzere odalara çekildik. Ilk işim telefonuma bakmak oldu. Gizli Numara yazmamış ama annem 3 kez, abim 2 kez, babam da 4 kere aramış. Hemen babama döndüm.
" Alo"
" Telefonun açık olmuyor mu kızım, kaç kere aradık, merak ettireceksen gitme bir daha."
" Baba gündüz kayarken falan telefonumu kulübede bırakıyorum, rahatsız etmesin "
" Rahatsız eder mi , çantan yok mu senin?"
" Tamam baba ya, siz de akşam arayın, merak etmenize gerek yok."
" Nasıl, iyi gidiyor mu ?
" Süper gidiyor. "
" Haydi bakalım son 3 gün. Neyse annenler selam söylüyor. Iyi geceler "
"Sen de benim yerime öp onları, iyi geceler!"
Babam da uzun uzun konuşmaz telefonda ' nasıl, iyi mi , iyi geceler' böyle işte. O değilde, onları gerçekten özledim.
Biraz uzandım. Sonra da dışarı çıktık. Demirlerin kulübesinin önünde onları bekledik. Geldiklerinde yemekhaneye gittik. Kurabiyeler falan oluyor bazen. Oturduk ve gece 12' ye kadar dışarıda durduk. Zaten insancıkların çoğu dışarıdaydı. Konuştuk. Biz; Miray, Ezgi, Aslı, ben ayrı, Baran' la Demir ayrı konuştuk. Onlar arada Ekin için kulübelerine gittiler zaten. Bu yüzden yine 'kanka' meselesini yakalayamadım. Gerçi neden merak ettiğimi de anlamış değilim ama kafama taktım bi kere. Şu üç gün de güzel geçer inşallah. Ama şu Gizli Numarayı bulmadan gitmeyi düşünmüyorum. Şimdi ki işim sensin Gizli Numara. Bakalım ne zaman pes edeceksin? Korku filmlerindeki gibi oldu.Sabah normal bir şekilde uyandığımı fark ettim. Ama bu işte bir terslik vardı. Ben? Normal uyanmak? Ama sonradan telefonuma bakınca saatin 12.17 olduğunu fark ettim. Gerçekten süper ya.
Sabah bi kalktım, Miray da Eylül de uyuyordu. Üstelik sabahları bizi uyandırmaya gelen ( yani geliyormuş, ben o sırada uyuyorum galiba) Zeynep abla da yoktu ortalıkta. Pencereyi açtım ve dışarıda kayan insanları gördüm. Bu gerçekten çok normaldi ve rahatlamaya başladım.
Fark ettiğim diğer şey de Gizli Numara'nın sinir bozucu mesajlarından biriydi:
" Uyanmak için davet mi bekliyorsun Eylül hanım"
Gizli Numara
Hemen Ezgi' ye de gelmiş mi diye baktım. Gelmiş tabi:
" Uyancan inşallah"
Kafa mı buluyor bu bizimle?! Cevap: Eveeet
Buradasın ama nerede!?
Ardından telefonumdan gelen sese yöneldim ve yeni bir mesajla karşılaştım:
" Kafa bulmuyorum "
Gizli Numara
Ee yok artık. Aklımdan geçenleri anlamak için zihin okumaya gerek olmasa bile şaşırmıştım. Uyandığım zamanı da biliyordu. Hemen bizi izleyen mi var diye baktım. Tam o sırada pencerenin yakınlarında olduğunu düşündüğüm sesle irkildim. Pencereye koşsam da kimseyi görememiştim. Dışarı çıktım ve koşmaya başladım. Kaçmıştı.
Bir de yolda Demirlerle karşılaşmasam iyiydi. Demir' le Baran bir köşede konuşuyorlardı. Bir yandan koşarak, onları görünce yüzüme gülümseme yerleştirerek
" Günaydın" dedim. Sonradan öğlen olduğu aklıma geldi ve
" Yani Tünaydın" dedim ve sonra hemen kulübeye koşmaya başladım. Onların Şaşkın bakışlarının ardından gelecek soruları duymak ve açıklamak istemiyordum. Ayrıca yine rezil olmuştum. Kulübeye gittiğimde hemen kocaman bir çığlıkla kızları uyandırmaya çalıştım. Ilk uyanan Miray oldu. Her şeyi hızlıca anlatmaya başladım.
Sonra telefonuma gelen ses kendi sesimi kesmemi sağladı:
"Rezil oldun, çok komiksin"
Gizli Numara
Hey o sırada da mı oradaydı? Neler oluyor ya!
Miray:
" O sırada orada olan Baran ve Demir'di dedin di mi? O zaman bence Baran"
" Yok artık, saçmalama"
" Birincisi saç malanmaz taranır. İkincisi niye olmasın ki"
" Daha yeni tanıştık, niye böyle bir şey yapsın"
" Domates!"
"E artık yani, o geride kaldı, ayrıca bu çok Saçma, domatesle ne alaka ya"
" Hemen yeni tanıştıklarına güvenme"
" Of neyse buluruz ama Baran ın olmadığından adım kadar olmasa da eminim, nokta"
Ardından yeni uyanmaya olan Ezgi bir yandan kalkmaya çalışırken( ki yatak onu çekiyordu) :
" Saat 12.30 olmuş, noluyo ya"
" E günaydın" dedim
"Yani Tünaydın" Miray düzeltti.
Ben acıkmıştım:
"Kahvaltıyı da kaçırdık of "
" Zeynep abla niye gelmedi , bir şey mi olmuş? "
" Aaa aynen hadi bakalım bi "
" Bi giyinsek iyi olacak, pijamayla rezil olmayalım"
Hemen hazırlanıp Zeynep ablayı aradık. Her zamanki gibi capcanlı ayaktaydı.
" Kızlar sonunda uyandınız"
" Zeynep abla niye gelmedin bu sabah"
" Gelmedim mi, geldim hatta 10 dakika sizi uyandırmaya çalıştım, uyanmadınız. Hatta her zaman ilk uyanan Miray bana tekme atıp"git" diye bağırdı. Gece geç yattığınız için bıraktım öyle. 5 dakika sonra gelecektim zaten."
Miray hemen:
" Ay çok özür dilerim Zeynep abla ya, annem de tekme attığım için benimle uyumuyor"
Zeynep abla güldü.
Sonra kulübeye döndük.Miray hemen Söze başladı.
" Bir bu eksikti. Ben de rezil oldum. Gittiğim her yerde rezil olmak zorunda mıyım ben ya! Neyse susun artık. Gidelim!"
" Öncelikle ben açım"
" Ben dee"
Yanımızdaki yiyeceklerden atıştırmaya başladık.
Ne olur ne olmaz diye telefonuma baktım ve hemen kaykaylarımızı alıp bahçeye çıktık.
Ilk gördüğüm şey Selin'le Aslı nın konuşuyor olduğuydu.
Niye uğraşıyor bu kız herkesle?
Demir' le Baran kaymaya başlamışlardı. Anlaşılan o ki yeni numaralar öğrenilmiş.
"Heh sonunda. Biri bize anlatabilir mi her şeyi?!"
" Gece geç yattık ya uyanamamışız" dedi hemen Miray.
Baran:
" Kanka sen niye koşuyordun?"
Bana bakıyordu. Kanka? Ben mi?
" Ben niye koşuyordum?... ben bir ses duydum biri mi var diye bakıyordum da"
" Ses duydun ve arkasından koştun, burada ses olması çok garip gerçekten"
Gülümsedim.
"Arkadaşlar Aslı? Niye gelmedi ?" dedi Ezgi.
" Siz yoktunuz o yüzden gelmemiştir"
" Isterse gelir"
" Aynen"
" Sizden haberler, Ekin?" Ezgi haklıydı.
" Evet, ne oldu ona"
" Sabah 'siz uyurken' annesi gelip götürdü." dedi Baran.
" O yüzden kardeşim, sen de bizimle takılıyorsun, tek erkek olmak istemezsin"
dedi Demir hemen.
Baran anlamadığım bir yüz ifadesiyle karşılık verdi.
Ben de ' Evet' anlamında Baran a baktım. Miray'la Ezgi de
"Evet, Demir de tek erkek kalmamış olur." dedi.
Onaylandı iş.ARKADAŞLAR YORUMLARINIZI, BEKLENTİLERİNİZİ, EKSİKLİKLERİMİ YAZARSANIZ ÇOK MUTLU OLURUM.
OLUMLU,OLUMSUZ HERTÜRLÜ YORUMLARINIZA İHTİYACIM VAR.
HİKAYEMİ OKUYAN,OY VEREN,YORUM YAPAN HERKESE ÇOK ÇOK TEŞEKKÜRLER!! :)
Mrymzll
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaykay
Teen FictionBugün yine Ezgi' yle kaykaylarımızı alıp sitenin çevresinde birkaç tur attıktan sonra dondurma almaya gittik. Ben her zamanki gibi kavunlu ve frambuazlı aldım. Dondurmayı yerken biraz daha dolaşmaya devam ettik. Yoldan geçerken yerde bir broşür görd...