Kaykay

Dönüş

MULTİDE EYLÜL
Akşam yemeğinde masaya oturmadan önce Aslı'yı , Figen miydi ne onla gördüm. Geçerken "Afiyet olsun " dedik. Yanında Arkadaşı olduğu için çağırmadık. Baran da bu kez Selinlerle oturacaktı. Yani yemekte bizim öz grup vardı: Miray , Demir, Ezgi ve ben.
Yemekte Demir
" Niye söylemiyorsunuz?"
"Neyi" diye Karşılık verdim.
" Gizli Numarayı, hâla onlardan şüphelenmiyorsunuz di mi?"
" Şüphelenmek değil ya . Ama bunu herkes bilmese daha iyi olur" dedim.
" Ee anlatın ne oluyo?"
Kızlar olayları anlatırken ( 3. Kez anlatmak istemiyordum) ben de tıkınıyordum. Çok acıkmışım.
Demir'in tepkisi
" Son günlerimiz zaten, buradan ayrılınca da devam eder mi dersiniz?"
" Bilemeyiz"
" En azından tehdit edecek bir şeyi yok"
" Filmlerdeki gibi olmaya başladı artık olay" dedi Miray.
....
Hava henüz kararmaya başlamamıştı. Yazın en sevdiğim özelliklerinden birisidir bu. Hava geç kararıyor.
Zeynep ablanın Yanındaki hoca
" Şimdi gruplara bölünüp bizler eşliğinde baştan beri öğrendiklerimizi tekrarlayacağız. " haberini iletince gruplarımız hemen oluştu. Biz yine kendimizdik, 4'ümüz.
Başımıza da genelde kahvaltılarda gördüğüm ve her geçerken " afiyet olsun" dediğim ama adını bilmediğim hoca geldi.
Ollie ( temel hareket) den başladık
Pop Shove It, Backside, Frontside flip, Kickflip yeni öğrendiklerimiz derken süper bir çalışma yapmış olduk.

➰➰➰➰➰➰➰➰➰➰➰➰➰➰➰➰➰➰➰➰➰➰➰➰➰
BİLGİ VERİYORUM

Ollie kaykayla beraber zıplamak ve ardından yere inmek diye açıklayayım. Ollie temel harekettir.
Bu arada Pop Shove It i şöyle anlatayım: Arka ayağımızla kaykayı itiyoruz ve ön tarafa geçen kaykayın üstüne zıplıyoruz.
Kötü anlatıyor olabilirim. Ama hikayemi okuyorsanız bilgi vermeden göndermeyeyim dedim.( gülücük)
Kaykay hareketleri dönüş yönlerine doğru isim alırlar.
Flip hareketlerinde de kaykayın kendi Etrafında en az bir tur atması söz konusudur.
Kaykayla;
Dışa doğru yani saat yönüne dönerseniz Frontside Flip
İçe doğru yani saat yönünün tersine dönerseniz Backside Flip oluyor.
Hani ' kaykayı altında döndürmek' var ya, o da Kickflip.
Kickflip: Şöyle anlatayım, bir ayağımız kaykayın ucundayken diğer ayağımızı o tarafının bulunduğu vidalardan yukarı süreriz. Kaykay zaten döner ve üzerine atlarız.
Bunlarla ilgili videolar izlerseniz daha iyi anlamış olursunuz.
➰➰➰➰➰➰➰➰➰➰➰➰➰➰➰➰➰➰➰➰➰➰➰➰➰➰➰➰➰
ve daha bir sürü hareketle çalışmalarımızı yaptık.
Sonunda doğal olarak yorgunduk. Hepimizde survivor a katılmış gibi bir hal vardı. Yine bir şeyler atıştırmaya başladık. Hava karanlık olmasına rağmen güzel bir turuncumsu renk etrafı aydınlatıyor, etrafa güzel hava veriyordu. Hele ki dışarıdaki ışıklar zaten ' geceyi açık havada geçirin' der gibiydi. Evet dillerinden anlıyorum.
.....
Sabah sessizde olmayan telefonumun sesiyle irkildim. Bu sesi düşünmeden önce 'bugünün Son Gün' olduğunu anımsadım. Sonra sesi düşündüm ve içimdeki kötü his daha da arttı.
Sabahın erken saatlerinde Gizli Numara benim için mi uyanıyordu?
Zaten uyku düzenim alt üst olmuştu.
" Çok güzel bir gün olacak "
Gizli Numara
' nihahhahaha' demediği kaldı. Gerçekten filmlerdeki gizemli olayları andırmıyor mu?!
Aldırmadım ve yataktan fırlarcasına bir kalkış sergiledim. Veeee inanılmaz düşüş!!
Evet Muz Kabuğu! Bunun burada ne işi var??????

" Bakın ciddiyim, muz yemediğinize emin misiniz?"
" Diyelim ki yedik, kabuğunu niye senin yatağının yanına atalım Eylül?"
" Kesinlikle Gizli Numara, sabah da çok güzel bir gün olacak diye mesaj atmış"
Ezgi
" Artık bana mesaj atmamaya başladı" deyince
" Çünkü derdi benim" dedim.
" Niye derdi sen olasın?"
" Ben de onu anlayamadım. Buradaki kimseyi önceden tanımıyordum. Nasıl bir düşmanlık bu?"
Bunun üzerine her şeyi biliyor olan Aslı
" Emin misin kimseyi tanımadığına?"
" Evet sizler varsınız sadece"
Demirle Baran yeni geliyorlardı. ayağımdaki sargıyı gördüler ve ilk konuşan Demir oldu
" Noldu ayağına"
" Garip ve komik bir düşüş "
Baran gülümsedi
" Garip ve komik mi ?"
" Muz kabuğuna bastım ve düştüm"
Demir yine konuşmaya başladı
" Niye hep böyle şeyler senin başına geliyor ne olmuş peki incinme mi daha kötüsü MÜ? "
" Yok ya çok kötü değil, incinme gibi bir şey."
" Sana demiştim bir yerlerini kırma yine diye"
" Of kırmadım ya "
" Kaykay? "
" Yarışmaya bir hafta var düzelir herhalde."
Baran
" Sen muz kabuğu mu dedin? Nerden çıktı bu?"
" Bilmiyoruz ki, yatağının yanındaydı."
....
Son gündü ve bu nedenle sevgili insancıklar rastgele kayarken ben de incinmiş ayağımla birlikte onları sıkılmış bir şekilde izliyordum. Aniden arkamdan bir el geldi
" Yarışma zamanında ayağını mı burktun.." Bu sesin Selin e ait olduğunu anlamak zor değildi. Devam etmesine izin vermeden
" Sana ne benim ayağımdan Sanane Sanane " demedim tabi ki ama buna benzer bir şeyler söylemeye çalıştım.
" Her şeyin altından çıkmasan diyorum, bu seni ilgilendirmesin bence"
" Her şeyin altından çıkmak mı? Bana mı suç atıyorsun?"
" Orasını bilemeyeceğim " Orayı terk etmek istememe rağmen ayağımdan dolayı oturduğum yerde kalmak zorundaydım.
" Bak ben böyle Saçma şeylere vaktimi harcamam, eğer yaparsam yüzüne karşı yaparım, o yüzden sen de bu Tür düşüncelerle olmayan Kafanı doldurma. Zaten Baran'ı bizden çalmaya çalışıyorsunuz. Onu seviyorsun değil mi!" Dedi ve gitti.

Bu kız beynini kiraya mı vermiş?! Ya da beyin denen şey onda var mı?!
Ne demek bu en son dediği saçmalık. Gerçekten böyle bir şeye mi inanıyor?

Ben bu düşüncelerime yeni Düşünceler eklerken Aslı Yanıma geldi
" Ne oldu"
" Yok bir şey iste, Selin'in gıcıklıkları"
" Gizli Numara işine ne diyorsun"
" Onu gitmeden bulmam Lazım"
" Sanmıyorum" dedi kısık bir sesle. Ama duyarım ben.
" He?"
" Kim olduğunu düşünüyorsun, hâla o cırtlak sesli Selin mi?"
" Bana o gibi gelmedi az önce ama bilmiyorum, Off"
" Bence o olabilir tabi ama sen daha iyi bilirsin "

Hüzünlü son günümüz ' Kaykay Show' la bitti. Ablalar, abilerin çok eğlenceli bir gösterisinden sonra herkes odalara dağılıp eşyalarını toplayacaktı. Odaya ilk adımını atan Miray tiz bir çığlık attı. Oda odalıktan çıkmıştı, her yer darmadağındı ve kaykaylarımız kırıktı. Gizli Numaraaaaaaaaaa
Çok sinirimi bozdun bu sefer!
Birden kendimi Selin'in yanında buldum.
" Sen ne yapmaya çalışıyorsun?!"
" Ne diyorsun be "
Kıza dalmaya hazırlandım.
" Tutmayın beniiii" dememin ardından
Miray'la Ezgi
" Tutmuyoruz zaten " dediğinde gerçekten tutmadıklarını algılayıp bir nefes aldım ve kendimi tutmaya çalıştım. Ezgi ve Miray Selin'le kavgaya tutuştular ve ben de dışarı çıkıp kulübemize doğru koştum ve telefonuma baktım.
" Daha bir başlangıç, alışsan iyi olur"
Gizli Numara
Bu Gizli Numarayı bulmak zorundaydım. Neler yaptığının farkında olmayan, amaçsız bir psikopat olduğundan emindim artık. İntikam mı gıcıklık mı?!
Ne yapmış olabilirdim?!

Sonra Demir, Ezgi, Baran, Miray geldiler ve odayı toplamamıza yardım ettiler.
Eşyalarımızı alıp kocaman bavullara yerleştirdikten sonra servislere yöneldik. Maceranın sonuna gelmiştik.
Demir, Baran'a
" Kardeşim İzmir'de de unutmazsın artık bizi" dedikten sonra Miray'la Ezgi de onayladılar. Ben konuşmamayı tercih ettim. Son durumlar malum.
Aslı'yla da vedalaştıktan sonra son kez telefonuma baktım gitmeden önce ve servislere bindik. Telefonumu çantama yerleştirecekken o sesi duyup tekrar telefona yöneldim.
" Daha bitmediğini anlamışsındır herhalde"
Gizli Numara
Demek ki bu Gizli Numara macerası bitmeyecekti. Elimdeki yüklerden dolayı pek uğraşmaya niyetim yoktu. Çok sıcaktı ve acayip terlemiştim. Servise bindim.
Ezgi'yle ben, Miray'la da Demir oturdu ve yolculuğumuz başladı.