20. BÖLÜM KOLYE

1.1K 91 2
                                    

Sunny Minah'ı güçleriyle sakinleştirip uyuttuktan sonra yeni açılan derin yaraya baktı. Diğerlerinin aksine tamamiyle şekilsiz değildi. Sanki şeye benziyordu.. kılıca.

Pütürlü çizgi hafif kavis çiziyordu ve bir ucu sivrilirken diğer ucuysa küçük bir çıkıntıyla kabzaya benziyordu.

Yarayı temizleyip üzerini gazlı bezle kapattı. Boynundaki yarada dikmeyi denemişti ve birkaç saate kalmadan dikişler kendiliğinden açılmıştı. Kendi kendilerine iyileşiyorlardı.

Minah'ın üzerini örtüp odadan çıktı yorgunlukla. Ama daha bitmemişti. Aşağıda onu bekleyen kurtlar vardı.

Omuzları çökerken yavaş adımlarla aşağı indi. Büyük salona girince bütün yüzler ona döndü.

Her kafadan aynı anda ses çıkarken ellerini havaya kaldırıp onları susturdu ve "sakin olun anlatacağım." Diyerek Chen'in yanındaki sandalyeye çöktü.

Boğazını temizleyip konuşmaya başladı. "Olayın aslı Minah bazen normal olmayan kabuslar görüyor ve bunları görürken bedeninde kendiliğinden yaralar açılıyor."

"Şakayı bırakta gerçekleri anlatmaya başla." Dedi Kai gözlerini devirerek. Sunny gözlerini Kai'ye dikip "ben ciddiyim. Buna kendi gözlerimle şahit oldum ve yalnız da değildim." Dedi.

"Biz de oradaydık Kai." Dedi Chen kardeşi ve Nana'yı göstererek. Diğer ikisi başlarını sallayarak onayladılar.

"Baekhyun'un evindeyken..." dedi Sehun olayın farkına vararak. "Evet. Bunu ilk gördüğümde çok korkmuştum. Ama artık o kadar korkuç gelmiyor alıştım sayılır. En büyük problem onu hiçbir şekilde tedavi edemiyor oluşum. Kendi kendine iyileşmek zorunda ve bizlerden çoook daha yavaş iyileşiyor. Yani parmağını kesse iki haftadan önce iyileşmez o derece." Dedi Sunny içini çekerek.

"O zaman bu yaralar.." dedi Lay gözleri genişlerken. "İlk yara bile tam olarak iyileşmiş sayılmaz ve sürekli yenileri açılıyor. Şimdiden dört tane yarası var." Diyerek onu tamamladı Sunny.

"En önemli soru. Neden?" Dedi Suho tek kaşını kaldırarak. Sunny omuzları çökerken "bilmiyorum. Minah da bilmiyor. O... sizden çekiniyor. Bu savaşın içine beraber sürüklenmiş olsanız da birbirinizi tanımıyorsunuz. Aslında ben de onu tanıyor sayılmam." Dedi dürüstçe.

"Kabusları ne hakkında?" Dedi Kris kaşlarını çatarak. Sunny içini çekip "bu konu hakkında konuşmuyor. Ne zaman kabuslarını soracak olsam buna hazır olmadığını söylüyor." Dedi.

"Neden bize söylemediniz?" Dedi Chanyeol sert sesiyle. "Dedim ya sizden çekiniyor. Savaşta aynı tarafta olmak dost olunacağı anlamına gelmez. Bir çoğunuzla hiç konuşmamışken gelip de size sırlarını anlatacak hali yok." Diye cevapladı onu Sunny.

Çocuklardan çıt çıkmayınca ayağa kalktı ve "başka sorunuz yoksa Minah'ın yanına gidiyorum." Dedi. Duyduğu sesle durmak zorunda kaldı ve arkasına döndü.

"Ona nasıl yardım edebiliriz?"

Soruyu soran Kyungsoo'dan başkası değildi. Joon Seo'nun ölümünden beri ilk defa iletişime geçen Kyungsoo herkesi şaşırtmıştı.

Kyungsoo diğerlerinin şaşkın hallerine göz devirip "onu korumak istiyorum. Minah bana Joon Seo'yu hatırlatıyor ve ben onu korumak için herşeyi yapmaya hazırım." Dedi ciddiyetle.

Kai ve Chanyeol de ayağa kalkıp ona katıldılar. Tao başını çevirip Chen'e baktı ve onlarda diğerlerinin yanına geçtiler.

Kuungsoo diğerlerinin gergin bir şekilde oturmaya devam ettiklerini görünce omzunu silkip merdivenlere yöneldi. Kurtlar bencil yaratıklardı. Kendileri istemedikçe onları bir şeye zorlayamazdınız.

12 MEKTUPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin