36. BÖLÜM LUHAN / PİŞMANLIK

805 70 36
                                    

(Younha - I believe ile okuyunuz ^-^) (medyada Park Myung Nari)

.....Minah'ın ağzından.....

Karanlık gölgelerinde nelerin saklandığını bilmediğim oymalı tavanı izlerken kalbimdeki baskı giderek arttı. Gözlerimi kapatmaya korkar olmuştum iyice. Ne zaman gözlerimi kapatsam beliren görüntülerden bu şekilde kaçmaya çalışıyordum aklımca. Daha fazla dayanamayacağımı anlayınca yatağımdan doğruldum ve ayaklarımı soğuk, taş zemine sarkıttım.

Yalın ayak odadan çıkıp büyük yemek salonuna gittim. Karanlık salonda tek başına, yerde şöminenin karşısına oturup çıtırdayan ateşi izleyen figür ile biran duraksadım.

Ağır adımlarla şömineye yaklaştığımda oturan kişinin Kai'den başkası olmadığını gördüm ve şöminenin bitiminden başlayan duvara sırtımı yaslayarak oturdum. Yüzüm ona dönüktü ve gözlerindeki kararsızlığı bu mesafeden oldukça rahat bir şekilde görebiliyordum.

Geldiğimi fark etmiş ama dönüp bakmamıştı. Turuncu alevlere dikili gözlerine baktım bir süre.

"Park Myung Nari..." dedim birden.

Birkaç saniyeliğine bana bakıp tekrar ateşe döndü. "Ne olmuş park Myung Nari'ye?" Diye sordu ben devam etmeyince.

"Düşündüğün gibi zenginlik içinde şımartılarak bir prenses gibi büyütülmüş birisi değil o." Dedim ciddi bir şekilde.

"Neyin peşinde olduğunu biliyorum boşuna nefesini tüketme Minah." Dedi ve eliyle destek alıp yerden kalktı. Kapıya doğru yürürken vir yandan da pantolonunu çırpıyordu.

Ben de ayağa kalktım ve tam salondan çıkmak üzereyken "kazanmaya çalıştığımız savaşın nedeni o." Dedim.

Adımları dursa da arkasını dönmedi. "Bunu bana neden söylüyorsun?" Dedi.

"Çünkü onun daha fazla acı çekmesini istemiyorum. Çünkü geceleri onun korkunç anıları beni boğuyor. Şuan bile bu anılardan kaçmak için buradayım. Ona daha fazla acı çektirme Kai. Kabuslarımın bir parçası da sen olma." Dedim görüntüleri hatırlayarak.

Kai kıstığı gözleriyle yerinde dönüp bana baktı ve "kurtları birbirine düşürmüşken onun acı çekip çekmemesinin ne önemi var?" Dedi.

İçimi çektim ve "çünkü Kızıl Kral onun acı çekmesini istiyor. Kızıl Kral'ın en büyük düşmanı o." Dedim.

Sonunda dediklerim ilgisini çekmiş olmalı ki kaşlarını kaldırıp tekrardan şöminenin önüne geldi. Tam karşıma geldiğinde durdu. " Olayın özü kardeş kıskançlığı. Myung Nari'nin babası sürü lideri olma arzusundan dolayı sevmediği bir asille evlenir. Ama bu onu bu kadına bağlamaz. Bay Park nasıl olduğunu bilmediğim bir şekilde güzeller güzeli bir elfle tanışır ve onu bekar olduğuna inandırır. Bu olaylar olurken asil kurt hamiledir. Oğulları Park Kwang Seok doğarken annesi ölür ve Bay Park'a bir gün doğar. Genç elfi kandırarak asil kurt sayesinde kazandığı kalesine götürür. Elf minik bebeğe annelik yapar. Altı yıl sonra elf melez bir bebek dünyaya getirir. Bebek güzel bir o kadar da güçlüdür. Bay Park tüm ilgisini bu muazzam güçdeki bebeğe verir. Henüz küçük bir çocuk olan oğlunu gözardı eder. Çünkü oğlunun kullanabileceği olağanüstü bir gücü yoktur. On yıl bu böyle devam eder. Ta ki Park Kwang Seok öz babasını öldürüp, kendisini büyüten elfi kaleden kovana dek. Yıllarca yaşadığı acıları kardeşine de yaşatmaya andiçen Park Kwang Seok melezlere karşı durdurulamaz bir nefret besledi içinde. Kız kardeşini karanlık bir kuyuya hapseden Kızıl Kral canı sıkıldıkça onu dövdü, türlü işgenceler etti. Yalaka asilleri kendi kardeşini vaadederek yanına çekti ve Kurt Kral'ı tahtından etti. Sonra kendisine yardımcı olan asilleri melezleri savunma bahanesiyle idam etti. Orduda, sarayda ve şehirlerde bulduğu tüm melezleri öldürdü ama gene de durmadı. Myung Nari yarı elf olduğu için onu öldüremedi. Defalarca denedi ama yapamadı. Uykusunda boğdu, boğazını kesti ama hiçbir zaman başarılı olamadı. Buradan sonrasını Myung Nari'nin anlatması daha doğru olur." Dedim yüzünden sırasıyla geçen şaşkınlık, öfke ve pişmanlığı izleyerek.

12 MEKTUPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin