12. BÖLÜM BEN BİR PERİYİM

1.3K 94 2
                                    

(One ok rock - the beginning ile okuyunuz. Bitince tekrar başlatın *.*)

"Bizim ava gitmemiz lazım." Dedi Baekhyun birden. "O haklı. Bu halimizle askerlere karşı koyamayız." Dedi Tao.

"Hepimizin birden konaktan ayrılması da tehlikeli." Dedi Kai endişeyle Minah'a bakarak. "Kesinlikle. Kardeşimi burada korunmasız bırakıpta avlanmaya gitmeye hiç niyetim yok." Dedi Chen.

"Ben geçen sefer gitmiştim o bana yeter." Dedi Kris. "Ben de kalabilirim." Dedi Suho omuz silkerek.

"İki kişi yetmez bir kişi daha lazım." Dedi Tao. "Avlanmamak benim için sorun değil." Dedi Lay. Geçen sefer de gitmemişti. Sanki avlanmaktan kaçıyor gibi diye düşündü Minah.

"Kalıcak kişileri de ayarladığımıza göre yarın ava gidebiliriz." Dedi Tao ve oturduğu yerden kalktı.

***

Panik duygusu içini kaplarken hiç düşünmeden ormanın içine girdi. Yanında koşan çocuğa baktı. Karanlıkta yüzü tam seçilemiyordu. Ama sanki profilden Kris'i andırıyordu.

Neden koştuğunu bilmiyordu. Tek bildiği hızlı olması gerektiğiydi. Birisini bulmalıydı. Zihninde sürekli bir kişinin görüntüsü beliriyordu.

İleride gördükleri askerlerle büyük bir ağacın arkasına saklandılar. İkisi de nefes nefese kalmıştı. Korkudan mı koşmaktan mı olduğunu bilemedi Minah.

Tam birşey söylemek için ağzını açıyordu ki Kris işaret parmağını dudağının üzerine götürüp başını iki yana salladı.

Sonraki anda ise onları fark eden askerlerin üzerine saldırdı.

Minah sudan çıkarmış gibi uyandı uykusundan. Derin nefesler alırken bacağında hissettiği keskin acıyla dudağını ısırdı.

Gözlerinden sıcak yaşlar akarken başını eğip bacağına baktı. Kanın yol yol aktığı nerdeyse 25 santimlik yarığı görünce daha çok ağlamaya başladı.

Canı çok yanıyordu. Titreyen elini korkarak yaraya yaklaştırdı. Değmesinin saniyesinde geri çekti. Kendini geri yatağa bırakıp gözlerini kapattı. Korkuyordu. Kendi kendine oluşan bu yaraların kurtlar için  bile normal olmadığını biliyordu ve bundan korkuyordu.

***

Sabah uyandığında aynı yerdeydi. Bacağından akan kanlar kurumuş kabuk gibi olmuştu. Doğrulup içinde olduğu yatağa baktı. Sanki birisini öldürmüş gibi yatak kan gölüne dönmüştü.

Ayağa kalktığında zorlandığını hissetti. Yaralı bacağına çok yüklenmemeye çalışarak banyoya gitti.

Kısa bir duş aldıktan sonra hem kolunu hem de bacağını sardı.

Üzerine en bol giysilerini giyip odadan çıktı. Zor bela merdivenleri inip büyük salona gitti.

"Unnii! Neden bu kadar geç kalktın seni beklerken çok sıkıldım." Dedi Chiko dudaklarını büzerek. Sesinin tuhaflığını umursamadan konuşmaya çalışıyordu artık. En azından Minah'ın yanındayken.

"Gece uyuyamadım. Sen neden bu kadar enerjiksin?" Dedi Minah onun saçlarını karıştırarak.

"Bilmeem." Dedi Chiko ve kendi etrafında döndü.

***

Bütün günü Chiko'yla geçirdikten sonra odasına çıktı Minah.

Kendini yatağa atıp içini çekti. Ava giden grup hala da gelmemişti. Başlarına birşey mi geldi diye endişelenirken uyuya kaldı.

12 MEKTUPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin