11. BÖLÜM KAI / 3. MEKTUP

1.3K 100 4
                                    

(Epic medieval celtic music - at the journey's end   ile okuyunuz)

Kai başını yana eğip omzunda uyuya kalan Minah'a baktı. Doğmakta olan güneşin hafif pırıltıları yüzüne vuruyordu. Bütün gece konuşmuşlardı ve Minah gündoğumunu görmek istediği için içeriden sandalye ve daha fazla battaniye getirmişlerdi ama yarım saat kala Minah'ın başı Kai'nin omzuna düşmüştü.

Elini yüzüne dokunmak için uzatmıştıki geri çekti. Uyanmasından korkmuştu.

Dikkatlice ayağa kalkıp battaniyeyle birlikte onu kucağına aldı. Merdivenleri yavaş yavaş indi. Çünkü bu anı olabildiğince uzatmak istiyordu.

Minah'ın odasının önüne gelince kapıyı ayağıyla ittirdi ve içeri girdi. Kucağındaki hafif bedeni sarsmadan yatağa bırakıp üstünü örttü ve odadan çıktı.

***

Taemin arkadaşlarının şakalaşmalarını izlerken aklı kardeşindeydi. Daha fazla bekleyemezdi. Hışımla oturduğu yerden kalktı.

"konuşmamız lazım!"

***

Minah uyandığında saat öğlen 2ye geliyordu. Gerinip yataktan çıktı ve banyoya gitti.

Sonunda odadan çıktığında az daha kapının yanına oturmuş Kai'nin üzerine basıyordu.

"Yah dikkat etsene. Uyanmadın mı hala da?" Dedi Kai sinirle ayağa kalkarken.

"Ne bağırıyorsun ya. Asıl senin ne işin var odamın önünde?" Dedi Minah yanaklarını şişirerek.

"Gel benimle seni bir yere götüreceğim." Dedi Kai ve Minah'ın elinden tutup merdivenlere yöneldi.

***

"Burası da neresi?" Dedi Minah hayranlıkla etrafını incelerken. "Benim evim." Dedi Kai gülümseyerek. "Annem öldüğünde daha 5 yaşındaydım. Sonra da babam ortadan kaybolunca bu eve girmeye korkar oldum. Her yer bu kadar anı doluyken nefes alamadım canım yanmadan." Kai üzgün gözlerle eve bakarken omzunda hissettiği elle rahatlamıştı.

"Hadi içeri girelim." Dedi Kai Minah'a dönerek. "Emin misin?" Dedi Minah emin olamayarak.

"Hem de hiç olmadığım kadar."

Kai Minah'ın elini tutup onu eve doğru çekiştirmeye başladı.

***

"Bizi neden çağırdılar ki önemli bir şey mi oldu acaba?" Dedi Suho kuzeniyle büyük salona inerlerken.

"Bilmiyorum gidince öğrenicez." Dedi Minho omuz silkerek.

Salona girdiklerinde herkesin orada olduğunu gördüler. Çocukların yüzündeki endişeli ifade onları da tedirgin etmişti.

"Neler oluyor burada?" Dedi Suho yutkunarak.

***

"Burası neresi?" Dedi Minah heryeri tozlanmış geniş odaya girerken. Aslında Duvarlardaki ayna ve zeminin farklı bir maddeden yapılmış olmasından oranın bir dans odası olduğunu anlamıştı. Ama neden bir kurdun evinde bu kadar büyük bir dans odası olduğunu anlayamamıştı.

"Benim huzurum. Üzgün hissettiğimde, sinirlendiğimde mutlu olduğumda her anımda buradaydım. Dans seçmelerini geçtiğimi öğrendiğimde, her kavga edişimde en son da babamın kaybolduğunu öğrendiğimde. Ben hep bu odadaydım. Hep dans ediyordum ve çevremde olanları görmezden geliyordum. Ta ki yalnız kalana kadar. Ama çok geçti annemi babamı kaybetmiştim. Arkadaşlarımı da kaybetmek üzereydim uçurumun kenarındaydım."

12 MEKTUPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin