12 MEKTUP

6. BÖLÜM D.O'NUN EVİ PART 2 / 2. MEKTUP

(Radioactive -imagine dragons guitar ile okuyun bitince tekrar başlatın. Şarkıyı medyaya da koydum ^v^ )

Minah bahçedeki masada oturmuş yıldızları izliyordu. Kyungsoo'nun evi onun hayallerindeki ev gibiydi. Şehirden uzak, huzurlu ve sıcak. Yorulduğunda ruhunu dinlendirebileceği bir yer. Her şey bitip bu bir yıl bitince böyle bir ev almaya karar verdi. Sonuçta hem anne babası hem de amcası ona yüklü bir miras bırakmıştı.

"Yıldızlarımızı eskittin." dedi Kyungsoo yanına otururken. Minah başını ona çevirip baktı ama birşey demedi. Uzunca bir süre yıldızları izledikten sonra birden "söylesene Joonie'nin anne babası nerede?" dedi. Kyungsoo yıldızlara bakıp "orada." dedi kısık bir sesle. Minah da tekrar yıldızlara baktı ve "zor olmalı. Bu kadar küçük yaşta anne babasını kaybetmesi." dedi üzgünce. "Evet zor ama Joonie şanslı olanlardan tıpkı benim gibi." dedi Kyungsoo buruk bir gülümsemeyle. "Şanslı olanlar?" dedi Minah ona dönerek.

"Kurt laneti. Hepimiz sevdiğimiz birisini kaybetmeye mahkumuz. Her kurt en az bir sevdiğinin ölümüne şahit olur. Bize bahşedilen lanetli gücün bedelidir bu. Bazılarımız şanslıdır. Joon Seo da şanslılardan çünkü bize sahip. Çoğu kurt tüm sevdiklerini kaybeder ve yalnız kalır. Bazen bu kurtlar hayatlarına duydukları nefretten kendilerini kaybedip canavar olur önlerine gelen herkesi öldürürler. Sonunda bu kurtlar kraliyet tarafından idam edilirler." dedi Kyungsoo ürpererek.

"Kurtlarında mı kraliyet sistemi var?" dedi Minah şaşırarak. Kurtların başıboş sürüler halinde dolaştıklarını sanıyordu. "Elbette var. Bizim krallığımızı eski dönemlerin beylik sistemine benzetebilirsin. Tıpkı beylikler gibi küçük küçük klanlarımız vardır ve bu klanların içinde de 10-12 kişilik sürüler vardır. Bir sürünün lideri aynı zamanda klanın da lideridir. Şuan Kore'de dört klan, tüm dünyada 50ye yakın klan var. Başkentimiz Japonya'da. Bütün bu klanların hepsine hükmeden kralımız orada. Beylik sisteminde olduğu gibi klanlar iç işlerinde bağımsız, dış işlerinde bağımlılar.(ve ben okulların açılmasıyla tarih dersine bağlarken hehe ^v^)" dedi Kyungsoo.

"Joonie'nin anne babası neden öldü?" dedi Minah çekinerek. Kyungsoo içini çekip anlatmaya başladı. "Joonie'nin doğmasına günler vardı. Asil kurtlar en başından beri ablamın bir insanla evlenmesine karşıydı. Ama onların esas istemedikleri melezlerdi. Çünkü melez çocuklar asiller için tehlikeydi. Bu yüzden ablamın hamileliğini saklamaya çalıştık. Ama nasıl olduysa öğrenmişler. O gün okuldaydım. Eve geldiğimde annemi kucağında kanlar içindeki ablamla ağlarken buldum. Yanında da üstü kan olmuş ağlayan minicik bebeği, Joonie'yi tutan dayım vardı. Biliyor musun ablam ikiz bebeklere hamileydi. Sonradan dayımdan öğrendim. Askerler gelmişler o gün. Amaçları ablamı öldürmek değilmiş ikiz olduğunu bilmedikleri bebeği öldürmekmiş. O yüzden ablamı karnından bıçaklamışlar. Beklemeden gitmişler. Bıçak minik Joonie'nin kardeşine gelmiş o ölürken Joonie doktor olan dayım tarafından kurtarılmış. Ben eve geldiğimde ablam çoktan kan kaybından ölmüştü. Sonraki sürede Eniştem toparlanamadı ve on beş gün sonra intihar etti. Böylece Joonie aynı ay içinde hem anne babasını hem de kardeşini kaybetti." dedi sona doğru titreyen sesiyle.

Minah gözünden akan yaş eline damlayınca ağladığını farketti. Şaşkınlıkla elini yüzüne götürdü. İlk defa kendisi dışında birisi için ağlıyordu. O bencildi ama yeni okuluna geldiğinden beri tamamen farklı birisi olmuştu çünkü ne kadar şanslı olduğunun farkına varmıştı. O en ufak birşeyde pes edip yakınmaya başlarken diğerleri korkunç acılarda bile hayattan kopmuyordu.

"Biliyor musun ben bu olaylarda bile kurt lanetini yaşamadım. Korkuyorum. Bunlardan daha kötü ne olabilirki de ben kurt lanetini hala da yaşamadım. O günün gelmesini hiç istemiyorum." dedi Kyungsoo sitem edercesine.