7.BÖLÜM

22 2 1
                                    

Hepinize selamm. 7. Bölüm en heyecanlı ve merak uyandıran anlarıyla sizlerle.

Yorum ve vote atmayı unutmayın. Neler düşündüğünüzü bilmek isterim.

✨İyi okumalar dilerimm.

İmalı gözlerle birbirimize bakarken Gökalp'in bakışlarına düşmemek elde değildi. Öylesine derin bakıyordu ki her ne yaşamışsa yaşasın gözlerindeki ışıltı hiç gitmemiş gibiydi. Düşüncelerimden çıkarken asıl bulunduğum durumun farkına varmıştım.

"Şey... Üzgünüm, üstüne düşmek istememiştim aslında."

"Sorun değil ama biraz daha üstümde durmaya devam edersen farklı düşünebilirim."

Hızlıca üstünden kalkarken bir yandan da saçlarımı düzeltiyordum. Yaptığım şeyden dolayı çok utanıyordum ama artık bunun faydası yoktu. Gökalp çenemden tutup kaldırdığında bakışlarımı kaçırmaya çalışsam da en sonunda bunu yapmayı bırakmıştım.

"Bir dahakine konsolun bozulduğunda, üstüme atlamadan önce oyunu durdurabilirsin."

"Üstüne atlamak mı? Öyle bir şey yapmak istemediğimi söylemiştim ama!"

"Tamam söyledin de benim hoşuma gittiğinden dolayı böyle diyorum."

"Demek hoşuna gitti öyle mi?"

"Evet. Sakıncası yoktur umarım."

"Yo ne sakıncası olabilir ki?"

Oyunu bir kenara bırakıp birbirimize imalı laflarda bulunmaya başlamıştık.
Hava kararmış, artık içeriyi aydınlatan kış güneşi ortadan kaybolmuştu. Evin önünden gelen araba sesini merak ederek camın önüne gittiğimde bizimkilerin geldiğini görmüştüm.

"Aa bizimkiler gelmiş!"

"Kim onlar?"

"Yağmur ve Barış'ı diyorum. Az önce arabadan indiler."

Zil çalınca Gökalp ile beraber kapıya gidip onların gelmesini bekliyorduk. Bizi görünce şaşıran Barış'a karşı bakışlarımız, Gökalp ile aynı anlamı taşıyordu. Gökalp, Barış'ın önüne geçip onu durdurmuştu.

"Oo gençler, gelmeseydiniz keşke..."

Yağmur bana gülümseyerek bakarak günlerinin güzel geçtiğini belli ediyordu. Bunu dalgaya vurmak istedikleri çok belliydi.

"Siz de maşallah evden çıkmamışsınız, napıyordunuz evde?"

"Napalım işte iki el tavla attık. Sonra evin idarı durumunu kontrol ettik falan. Olum siz ne yaptıysanız biz de onu yaptık."

"Tamam oğlum ne atar yaptın ya! Hadi içeri geçelim şu aldığım tatlının tadına bakmanız lazım."

"Dur oğlum kızlar müsait mi diye sorsaydın önce."

"Valla sen evde olduğuna göre ev gayet de müsait öyle değil mi, Buse?"

"Evet öyle. Geçin hadi içerde konuşuruz."

Barış elindeki paketleri bana uzatıp Gökalp ile beraber içeri geçerken, biz de Yağmur'la mutfağa geçip tatlıları hazırlıyorduk. Yağmur bana ara ara bakıp gülmeden edemiyordu. Bir süre sonra artık neden böyle yaptığını merak etmeye başlamıştım.

"Niye öyle bakıyorsun?"

"Gökalp ile neler yaptınız?"

"Hiç. Oyun oynadık, sohbet falan ettik. Asıl haberler sende. Sen ne yaptın? Sabah barınağa gidicem deyip çıktın, akşam oldu daha yeni geliyorsunuz."

BİR AVUÇ TESADÜFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin