11

17.4K 1.4K 3.2K
                                    

Okuldan döndüğümüz gibi Minho duşa girmişti. Bense yatağın üstünde Sooni, Dogi ve Dori ile oynamakla meşguldüm.

O öpücükten sonra durmadan gülüp duruyor, her şeye fazla iyimser yaklaşıyordum. Hatta az önce Dori elime pati attığında ve parmağın kanadığında bile kocaman bir kahkaha patlatmıştım.

Banyodan çıkan Minho'nun gözleri yine hayranlıkla gülüşümü bulmuştu.

Benim gözümse önce onu, sonra da yarı çıplak üstünü bulmuştu.

Yutkunarak bakarken gözüme bir şey takılmıştı.

Hızla yataktan kalkıp Minho'nun yanına adımlamış, göğsünün hemen altında gördüğüm yara izine dokunmuştum.

"Minho bu nasıl oldu?"

Diye telaşla sorduğumda elimi tutup beni kendi hizasına çıkarmıştı.

"Önemli bir şey değil. Bebekken ameliyat olmuşum ama şimdi yara izi eskisi kadar küçük değil."

Sorgular şekilde ona bakmıştım.

"Hepsinin bu olduğuna emin misin?"

Beni başıyla onayladığında oflamıştım.

"Minho bir şeylere kafanı sallayarak ya da omuz silkerek cevap vermek yerine cevabını o güzel sesinden duysam?"

Gülüp omuz silkmiş, omzundaki havluyla saçlarını kurulamaya başlamıştı.

"Ne yapsak... Jin Young da pek konuşurdu onu mu aras-"

Daha cümlemi tamamlamadan kendimi yatakla Minho arasında bulmuştum.

"Ah, ne yapıyorsun be?"

İtmeye çalıştığımda ellerimi başımın üstünde sabitlemişti.

"Benim evimde ve hatta tam şu an benim yatağımdayken nasıl eski sevgilinden bahsedebilirsin?"

İşte şimdi bunu sormanın tam zamanıydı.

"Nedenmiş o? Şu an bir sevgilim yok neticede. Herkesten bahsedebilirim. Hatta değil Jin Young; Beomgyu, Kai, Kang Chul, Jungk-"

İzin verse daha da sıralamaya devam edeceğim liste Minho'nun dudaklarıyla noktalanmıştı.

Bu öyle sıradan öpücüklerimizden değildi. Şimdi alt dudağımı emip ısırıyor, arsız dilini ağzımdan içeri göndermeye çalışıyordu.

Nefes almama müsade etmek için başını ayırdığında göğsüm hızla inip kalkıyordu.

"Utanmaz dudakların benim izlerimi taşırken de mi konuşmaya devam edeceksin?"

Saçındaki su damlalarından biri dudağımın kenarına damladığında o damlaya odaklanmış ve yeniden yaklaşmıştı.

Yavaşça dilini çıkarmış, damlayı diliyle almıştı.

Bu yaptığıyla ağzımdan kaçan mırıldanmayı tutma gereği bile durmamıştım.

Sooni, Dogi ve Dori hemen yanımızda ne olduğunu anlamaya çalışır gibi bizi izliyorlardı.

"Minho..."

Sadece bu ufacık şeyle bile nefes nefese kalmıştım.

"Ah evet, işte dudaklarından duymak istediğim tek isim."

Yutkunmuştum. 

"Dudaklarımı yeniden tatmak istiyorsun öyle değil mi?"

Lanet olsun, o dudaklar için ölüyordum.

Aniden doğrulup beni kucağına almıştı.

Sorduğu soruya dudaklarına bakarken başımı sallamıştım.

Case 143 ' MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin