Case 143 ' Minsung

13

"Minho sabit durmuyorsun ben de düzgün süremiyorum. Kıpırdanıp durma."

Bugün Minho'nun evinde geçirdiğim son günümdü. Biz de çocukları eve çağırıp biraz takılma kararı almışken hazır bir aradayız, neden saçlarımızı boyamıyoruz demiştik.

Minho her ne kadar istemediğini söylese de onun saçı için moru seçip yaklaşık yarım saat boyunca yalvarmış, hatta biraz da gözyaşı dökmüştüm.

"Anahtar kelimeyi söylersen kıpırdanmam."

 Şu an Minho'nun kucağında ağırlığımı tam vermeden dizlerimin üstünde duruyor ve önlerini boyamaya çalışıyordum ama o bir türlü rahat durmuyor oramı buramı elleyip duruyordu.

Yanaklarımı şişirip ufakça oflarken anahtar kelimeyi söylemiştim.

"Sevgilim?"

Memnun bir gülümseme sunup ellerini üstümden çekmiş, geriye dayayarak kendini biraz geriye yaslamıştı.

"Ouuu ! Bunlar çok tatlış bir şey oldular yaa."

Felix'in söyledikleri ile kıkırdamıştım.

"Hani benim anahtar kelimem Lix?"

Hyunjin somurtunca Felix onun saçlarını boyamayı bırakıp biraz daha yüzüne yaklaşmıştı.

"Ben o kelimeyi sadece yatakta kullanıyorum sevgilim."

Bağırışlar ve kusma efektleri havada uçuşuyordu.

"Ben anlamadım şimdi Felix hyung ne diyormuş Hyunjin hyunga?"

Chan öksürerek duruma el atmıştı.

"Bebek ekmeğim, senin öğle uykusu vaktin gelmiş. Hadi git yat."

Jeongin kaşlarını çatmıştı.

"Ha ha ha. Çok komik hyung."

Changbin, saçlarını boyadığı sevgilisine bakmış ve dudaklarından minicik öpmüştü.

"Sen biraz daha büyüyünce ben sana öğreteceğim bebeğim."

Aniden Hyunjin, Chan, Seungmin ve Minho korumacı abi tavırlarına girmişti.

"Hey hey hey, reşit olana kadar bebek ekmeğimize elini süremezsin Oh Changbin."

Changbin kaşlarını çatmıştı.

"Seo Changbin amına koyayım ya."

Hyunjin geçiştirmişti.

"Evet, her neyse. In'imizden uzak dur bücür."

Jeongin geç de olsa anlamış ve aramıza katılmıştı.

"Aaa Felix hyung, Hyunjin hyunga babacık mı diyormuş?"

Herkes aynı anda Jeongin'e bağırmıştı.

"JEONGIN !"

Jeongin ise arkasındaki Changbin'e sığınmıştı.

"Şşş bağırmayın bebeğime. Diyeceği kişi benim sonuçta. Size ne?"

Basit bir 'sevgilim' lafımı nasıl buralara taşımışlardı anlayamıyordum. Sadece kahkahalar eşliğinde Minho'nun saçını boyamaya devam ediyordum.

"Minho çok güzel olacak of çok heyecanlandım."

Minho heyecanıma gülerken Jeongin'in sorusu ortama büyük bir gerginlik salmıştı.

"Hyung, siz en son Hoon hyung ile saçlarınızı boyatmıştınız, değil mi?"

Herkesin Jeongin'e sertçe bakmasıyla ben de bir an duraksamıştım.