24

4K 268 52
                                    

Karahan banyodan "Hazırım!" diye seslendikten sonra odaya girdi.

Toprak odaklandığı telefondan başını kaldırıp ona doğru baktı. "Siktir." dedi aniden ve baştan sona süzdü. "Seni soymak istiyorum."

Karahan onun sulanışına sırıtıp bavulundan saatini çıkarıp bileğine taktı. Toprak'ın dikkatli bakışı altında parfümünü sıktı ve ceketini giydi.

"Çok havalı oldun. Senin yanında sönük kalacağım."

"Havalı giyinmeye gerek yok. Yüzün yeterince dikkat çekiyor."

"Yoksa benimle yüzüm için mi flört ediyorsun?"

"Seninle seni görmeden flört etmeye başladım."

"Profilimi görmüştün."

"Utanmasan ultrason fotoğrafını koyacakmışsın Toprak. O fotoğraftan büyüyünce nasıl olacağını nasıl anlayabilirim?"

Toprak gülüp cevap vermedi. Karahan da başını iki yana sallayarak cüzdanını bulmak için hareketlendi.

"Kahvaltıyı burada mı yapacağız başka bir yere mi gideceğiz?"

"Bugün anneme yeterince para kazandırdık. Dışarıda yiyelim." dedi ayağa kalkıp üzerinden hayali tozları silkeleyerek.

"Tamam, olur. Nereye gideceğiz? İzmir'i çok bilmiyorum."

"Ben de."

"Ha?"

Toprak şirince sırıttı. "Ben evden çok çıkmam."

"Hiç öyle durmuyorsun." dedi Karahan şaşırarak.

"Nasıl duruyorum?"

"Her gece arkadaşlarıyla bara giden tiplere benziyorsun." dedi emin bir şekilde.

Toprak'ın tek arkadaşı Karahan'dı. Ama Karahan bunu bilmiyordu.

"Evimde bar köşesi var zaten. Bara gitmeme gerek yok ki."

Karahan hareketlerini durdurup Toprak'a alttan bir bakış attıktan sonra devam etti.

"Buna yorum yapmayı reddediyorum."

Toprak hızlı birkaç adımla Karahan'ın yanına geldi ve omzunu dürttü. "Neden yorum yapmadın?" Karahan omuz silkince bir kere daha dürttü. "Cevap versene."

"Evine bar yaptıracak kadar içiyor musun gerçekten?"

"Sayılır."

Karahan derin bir nefes aldığında Toprak bunun ardından 'alkol zararlı içmeni istemiyorum' konuşmasının geleceğini fark ettiğinde kapıyı gözüne kestirdi ve koşarak odadan çıktı. Karahan'ın arkasından söylendiğini duysa da cevap vermeden asansörü çağırdı ve Karahan'dan önce aşağı indi.

Karahan gelene kadar resepsiyondan ödemeyi yaptı ve koltuklarda oturup inmesini beklemeye başladı. Cüzdanında kalan paraya göz attığında sıkkın bir nefes verip kendi kendine söylendi.

"Kadının bana zar zor verdiği iki kuruşu geri verdiğime inanamıyorum."

Neredeyse boşalmış cüzdanını kapatıp cebine sıkıştırdı ve Karahan'ın gelip gelmediğini kontrol etmek için asansörlere döndü.

"Ne işin var burada?"

Tanıdık ama bir o kadar yabancı sesi duyduğunda derin bir nefes alarak gözlerini kapattı ve o tarafa dönmeyi reddetti. Kalbinin sesini kulaklarında duymaya başlamıştı. Ellerini yumruk haline getirip sıktı. Titremek üzereydi.

"Ben seni kovdukça etrafımda dolanmaya devam ediyorsun."

Sinirle gözlerini açtı annesine döndü.

"Asıl senin ne işin var burada? Kocanla Londra'da sürtmen gerekmiyor muydu?"

"Düzgün konuş."

Kadın, topuklarını yere vura vura Toprak'ın önüne kadar yürüdü. Eğilmesine gerek kalmadan oturan Toprak'la yüz yüze gelmişti. Böyle kısa bir kadından Toprak gibi bir çocuğun çıkması mucizeydi.

"İbne bile oldun bir saygılı olamadın.'

Toptak ters ters bakıp cevap vermedi. Çünkü biliyordu, annesi cevap vermediğinde daha da kuduracaktı. Göz temasını kesmeden dik dik bakmaya devam etti.

"Toprak?"

Karahan'ın sesi duyulduğunda annesiyle aynı anda onlara doğru yürüyen Karahan'a döndüler. Annesi Karahan'ı gördüğünde yalnızca onun duyabileceği bir sesle bakışlarını Karahan'dan çekmeden konuştu.

"Demek bir de utanmadan ibne sevgilini de benim otelimde yatırdın."

Toprak'ın histerik gülüşü kulaklarında çınladığında garip bakışlarıyla oğluna döndü. Toprak"ın gülüşü aniden durup yüzü ifadesiz bir hal aldığında hafifçe kulağına doğru eğildi.

"Hatta sana bir sır vereyim. Senin otelinin yatağında güzelce seviştik."

Kadın tiksinti dolu bir yüz ifadesiyle geri çekildi. O sırada çoktan yanlarına gelmiş olan Karahan'a bir kere bile dönüp bakmadan yanlarından uzaklaştı.

Karahan uzaklaşan kadın gözden kaybolana kadar gözleriyle takip etti. Asansöre binip gözden kaybolduğunda Toprak'a döndü.

"O kadın kimdi?"

Toprak omuz silkip rahatça "Bilmiyorum. Bir anda gelip saçma saçma konuştu." dedi.

"Seni tanıyor gibi duruyordu."

"Beni herkes tanır." dedi Toprak ve hayali saçlarını arkaya savurdu.

Karahan gözlerini devirip "Hadi gidelim dedi ve Toprak'ın peşinden geldiğine emin olduktan sonra otelden çıktı.

Yazdığım kadarını bir an önce okuyun diye bölüm uzamadan atıyorum

Ve şunu söylemeden geçemeyeceğim hepinizi çok seviyorum <3

Ve şunu söylemeden geçemeyeceğim hepinizi çok seviyorum <3

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Toprak...

Sütyen | BxB | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin