Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Wattpad kurallarından ötürü bahsedilen fotoğrafı koyamadım. Bu temsilidir. Daha açık bir şeyler hayal edin. Siz ne hayal edeceğinizi bilirsiniz. <3)
+90532*******: Bu sana bir yerden tanıdık geliyor mu
Toprak: Evet
+90532*******: Neden bu kadar rahatsın
+90532*******: Kim olduğunu anladığına emin misin
Toprak: Evet
Toprak: Karahan bu
Toprak: Ama bu seni ne ilgilendiriyor
+90532*******: Başka biri sana sevgilin sandığın insanın fotoğrafını atıyor ve senin verdiğin tepki bu mu
Toprak: Fotoğrafı ben çektim geri zekalı
Görüldü
Toprak: Hadi şimdi siktir git
Kişi engellendi
Toprak istemsiz şekilde titrettiği dizlerini durdurmaya çalışmadan bir yandan düşünüyor bir yandan da Karahan'ın mutfaktan gelen seslerini dinliyordu. Buz gibi olmuş elleri çenesine dayalıydı ve nefesleri düzensizdi.
Fotoğrafı o çekmemişti.
Ama bir yabancının beynini bulandırmasına izin vermemek için söyleyeceklerini dinlemeden direkt engellemişti. Ters giden bir şeyler varsa ya kendi gözlemleyip öğrenecek ya da Karahan'ın gelip anlatmasını bekleyecekti. Bunun daha doğru olduğunu düşünüyordu.
Bu kadar gerilmesi de hiç normal değildi. Karahan'ın onunla tanışmadan önce de bir hayatı vardı ve sevgilileri olmuştu. Muhtemelen takık 'eski' sevgilisi önemsiz 'eski' bir fotoğrafı ortalığı karıştırmak için ona göndermişti.
Kendini kandırma.
Duyduğu sesle gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı.
O eşofmanı birlikte aldığınızı biliyorsun.
Belkisadece benzeridir?
Saç kesimi aynı.
Olamaz mı?
Olamaz Toprak.
Sese kulaklarını tıkamak istedi ama onu kulaklarından durmuyordu ki. O beyninin içindeydi.
Hatırlasana onunla ne kadar yakındın? O bile çekmedi senin öyle fotoğraflarını.
"Sus!"
Toprak susan sesle birlikte ellerini hızla yükselip inen göğsüne bastırıp kendini sakinleştirmeye çalıştı. Beyni uyuşmuştu. Soğuk ellerini alev almış yüzüne kapattı.
"Toprak?"
Acıyan boğazını hissettiğinde zihninde değil sesli bağırdığını fark etti.
"Bir şey mi oldu?"
Toprak bakışlarını kapıdaki Karahan'a kaldırdı. Nasıl bir haldeydi dışarıdan nasıl görünüyordu bilmiyordu ama normal tutmaya çalıştığı sesiyle konuştu.
"Hayır olmadı."
Karahan bakışlarını üzerinden çekmeden ona doğru yürürken "Kime bağırdın?" diye sordu.
"Bağırdım mı?"
"Evet?"
Toprak başını iki yana salladı derin bir nefes alarak yüzünü sıvazladı.
"Dalmışım hiç farkında değilim."
Karahan, Toprak'ın yanına geldiğinde dizlerinin üzerine oturdu ve Toprak'ın yüz hizasına geldi.
"Toprak iyi misin?"
Karahan Toprak'ın yanaklarına doğru uzandığında Toprak kafasını hafifçe geriye çekerek ellerinden uzaklaştı.
Karahan bu yaptığını görmezden gelip "İyi görünmüyorsun." dedi gözlerini sararmış yüzde gezdirerek.
"Midem bulanıyor sadece."
"İlacın var mı?"
"İlaç dolabında vardı bir şeyler ama son kullanması 2018'de bitmiştir muhtemelen."
Karahan tam bir şeyler söylemek için hazırlandığında Toprak onun sözünü kesti ve "Ben bir duş alayım. İyi gelir belki." dedikten sonra koşar adım banyosuna girdi.
Karahan da kaçarcasına banyoya giden Toprak'ın arkasından bir şey demeden sadece baktı.
