2

11.5K 214 423
                                    

O, beni çözerken tek elimle gözyaşlarımı siliyordum. Sadece can acıtıcı olan bu şeylerin yapılması çok saçma geliyordu her zaman. Tüm vücudumu saran bir ağrı varken loş ışığa alışmaya çalışıyordum.

Daha birkaç saat önce içim kıpır kıpırken şu an sadece canım acıyordu. Tamamen serbest kaldığımda sevdiğim adama baktım. Çıplak bedenimi bir kez daha süzdükten sonra üstünü giyinmeye başlamıştı. Düğümlenmiş boğazımı konuşmaya zorladım.

-İ-iyi miydim?

Ağlamaklı sesim endişeyle odaya yayıldığında cevabını bekledim. Çok geçmeden konuştu:

-İlkine göre çok kötü değildi. Güzel fiziğin kurtardı.

Sert sesi canımı acıtırken başımı eğdim. Kan bulaşmış çarşafa baktım. Sabaha kadar çığlık çığlığa ağlamak isteyeceğim bir acı hissediyorken bunu yapan kişinin o olması resmen acımı hafifletiyordu.

-Git yıkan.

Odadan çıkmak için hamle yaptığında zorla ona seslendim:

-Şey...

Bana baktığında tüm cümlelerim boğazıma dizildi ve sesim kesildi. Birkaç saniye devam etmemi bekledi. Beklediği gerçekleşmeyince konuştu:

-Aftercare*¹ falan mı istiyorsun?

Başım hâlâ eğikken mırıldandım:

-Sevgili gibi davranacağımızı düşünmüştüm.

Sesim odada yankılanıp tekrar tekrar kulağıma ulaşıyor gibi hissediyordum.

Sırf bedenim için olsa bile sevgiliydik, değil mi? İlgi isteyebilir miydim?

Yanıma yaklaşan adımları duydum. Ardından başımda bir el hissettim. Korkuyla irkildiğimde sesini duydum:

-Bu kadar çekinmene gerek yok. Sevgiliyiz sonuçta, değil mi?

Başımı okşarken konuştuğumda kalbim hızlandı. Yutkundum.

-S-sarılabilir miyim?

Sarılmayı severdim. Yeni tanıştığım bu kavram çok hoşuma gidiyordu. Babam yerine koyduğum, tek arkadaşımdan sürekli bunu yapmasını isterdim. Şimdi ise aşık olduğum kişiye sarılacağım düşüncesi beni baştan aşağı titretmeye yetecek kadar heyecanlandırıyordı.

Başımı kaldırıp yüzüne baktım çekingence. Beni kucağına aldığında kalbim yerinden çıkacak gibi atıyordu. Sert hareketleri bu tür şeylerden hoşlanmadığını belli ederken yaralı kollarımı boynuna sardım. Hâlâ kanayan bedenim canımı acıtmaya devam ediyordu. Gözyaşlarım sevdiğim adamın tişörtünü ıslatıyordu.

Beni banyoya götürdüğünde benimle ilgileneceği düşüncesiyle kalbim yerinden çıkacak gibi oluyordu. Beni küvete bırakıp sıcak suyu açtı. Heyecanla onu beklerden çalan telefonuyla ilgisini oraya verdi. Dışarı çıkmadan önce söylediği şeyle kurumuş gözyaşlarım geri döndü.

-Sen temizlenedur. Geleceğim.

Güçsüzce başımı salladım zorlukla. O odadan ayrıldığında hissettim yaralarının acısını. Şimdiden nefret etmiştim o seks oyuncaklarından.

Rengi kırmızıya dönmüş suya baktım. Daha fazla çıplak vücudumu görmek istemeyerek kendimi dizlerim üstünde durmaya zorladım.

Tek parmağımı deliğime sokup beceriksizce kendimi temizlemeye çalışırken ağzımdan kaçan inlemeyle birlikte gözyaşlarım ağzıma girmişti. Titreyen dizlerim beni taşımak istemezken ağlayarak kendimi temizlemeye uğraştım dakikalarca. Kırmızı su beni rahatsız ettiğinde tıpayı çıkardım. Suyun boşalmasını izledim bir süre.

Sadece oturmak bile beni zorlarken kalkabileceğimi düşünmüyordum. Orada öylece oturmaya devam ettim ve Felix'in telefon konuşmasının bitmesini bekledim. Neden bu kadar uzun sürmüştü ki?

Sonunda beklediğim kişi kapıda gözüktüğünde heyecanla yerimde kıpırdandım. Bana yaklaşırken onu izledim. Yanıma gelip beni süzdü. Bakışları altında ezilirken istemsizce başımı eğdim.

-İşin bitti mi?

Sesini duyduğumda dudaklarımı yalayıp cevap verdim:

-Ayağa kalkamadım. Sadece deliğimi temizleyebildim.

İlk kez kullandığım kelimeler kızarmama sebep olurken onun hiç umrunda gibi değildi.

-Anladım.

Ardından tişörtünü çıkarıp yandaki sepete attı. Beni kollarımdan destekleyip kaldırdığında koluna tutundum. Ayakta durmakta zorlanıyordum ve canım acıyordu ama sesimi çıkarmadım. Beni beceriksizce yıkadığında fark ettim: İlk kez böyle bir şey yaptıktan sonra biriyle ilgileniyordu. Bu istemsizce özel hissetmeme sebep olurken gülümsedim. Bana bir bakış attı. Ardından işi bitmiş olacak ki kendimi yeniden onun kucağında buldum.

Kollarının arası bir anda en sevdiğim mekanım olmuştu. Beni odasına götürüp yatağa bıraktığında ona baktım. Bana bir havlu verdi. Elimden geldiğince saçımı kurularken konuştu:

-Evine mi bırakayım seni?

Duraksadım. Burada kalacağımı düşünmüştüm. Kısık sesimle konuştum:

-Yetimhane beni bu saatten sonra içeri almaz.

Bana baktı. Anlamış olacak ki konuştu:

-Burada mı kalmak istiyorsun?

Yanlış bir şey yapıyormuş gibi hissedip rahatsız olsam da başımı salladım olumlu anlamda. Bir şey demeyip bana kıyafet getirdi. Havluyu bir kenara bırakıp kıyafetlere baktım. Dudaklarımı birbirine bastırıp kıyafetlere uzandığımda konuştu:

-Devam edeceğine emin misin? Gerçekten, penisin sertleşmedi bile. Sana istediğin ilgiyi de veremem.

Dedikleri kulağıma ulaştığında elimdeki kıyafeti sıktım.

-Beni bırakmak mı istiyorsun?

Birkaç saniye sonra cevapladı:

-Hayır. Benim açımdan sorun yok. İtaatkar ve gördüğüm kadarıyla sadıksın. Vücudun da güzel. 

Başımı salladım.

-Hiç mi ilgi veremezsin?

Çekingen sesim dudaklarımdan başladığı yolunu kulaklarında sonlandırdığında düşündü biraz.

-Daha önce yapmadım çünkü diğerleri gibi veremem ilgiyi. Seni önemsersem kısıtlarım. Sorun etmezsen denerim.

Duyduklarımı kafamda tarttım bir süre. Ne olursa olsun yapardım. Belki bir gün o da beni severdi.

-Sorun değil.

Kendim bile zor duyarken onun gülümsediğini gördüm.

Sonra ise şaşkın bakışlarım arasında isteklerini sıraladı...

Kendime dedim ki: Hayır, bu sefer ikinci bölümden smut yok.

Felix çok sakin şu sıralar Hyunjin alışsın diye. İyi kalpli çocum benim.

Aftercare: Hani seks yaptıktan sonra seme olan ukeyle ilgilenir falan ya işte ona aftercare deniliyo.

Alışma bölümleri bitti şimdi bana ana bacı girceğiniz bölümler olcak.

Sonraki bölüm görüşürüzz<3










Asexuality ' Hyunlix Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin