9

3.8K 133 603
                                    

Uyandığımda odamdaydım. Güneş ışığı içeri giriyordu. Sabah olmuş. Her yerim ağrıyordu. Felix nerede?

Gözümü odada gezdirdim. Yoktu. Son cezanın rüya olup olmadığını kontrol etmek için göğsüme baktım. Yanık izi duruyordu ama şişliği inmişti. Gözlerim doldu.

Saate ve tarihe bakmak için telefonumu aradım. Felix'te miydi o da? Harbi, neden okul harici telefonumu alıyordu ki? Pek bakan biri değildim zaten. İç çektim yeniden. Ciğerlerime dolan hava canımı acıtıyordu. Ağrı kesici yok muydu bu evde?

Gözlerimi kapattım yeniden. Her yerim ağrıyordu. Elim dün oluşan kesiğe gitti. Hâlâ çıplaktım. Bacağımdaki derin kesiğin üstünden geçtim parmağımla. Bu yaranın etrafı çok ağrıyordu. Felix ne zaman gelecek?

Gözümü açtım. Üşüyordum. Üstümde yorgan vardı ama hâlâ üşüyordum. Keşke odamda bir saat olsaydı. Daha önce var mıydı? Hatırlamıyordum.

Başımın altındaki yastığı çekip kollarımın arasına aldım. Sıkıca yastığa sarıldım. Gözlerimi kapatıp yastığı Felix gibi hayal ettim. Kollarım biraz daha sıkılaştı.

Sonunda kapı açılma sesi duyunca heyecanla gözlerimi açtım. Felix sessizce içeri girip kapıyı kaparken yatakta kayıp ona yer açtım. Bana yaklaştığında yanıma oturmasını umdum. Belki ona sarılmama izin verirdi.

Üstümdeki yorgan bir anda çekilince titreyerek irkildim. Zaten üşüyen bedenim biraz daha üşürken yorganımı geri almaya çalıştım.

-Kalk hadi. Okula gideceğiz.

Konuştuğunda ağlama isteğimle ona baktım. Neden hâlâ beni okula göndermek istiyordu ki?

-Hyung yalvarırım... Uyanık olmak bile canımı acıtıyor bu hâlde nasıl okula gönderirsin beni?

Dolabımı açarken konuştu:

-İki gündür gitmiyorsun zaten.

Daha sonrasında karşı çıktığım için bana kızardı belki ama yine de şansımı denedim.

-İlk gün ceza almıştım. Tüm gece o soğukta kaldım, hem sen de yorgundun. Ertesi gün de yine ceza almıştım. Bana nasıl vurduğunu en iyi sen biliyorsun.

Yalvaran sesimle dediklerimle duraksadı.

-Sonuçta iki gündür gitmiyorsun.

-Ama dün yine ceza verdin. Ben acıdan bayılana kadar devam ettin. Nolur en azından bugünlük daha izin ver. Sonra yemin ederim aksatmam bir daha. Ne işlediysek hepsini alırım. Lütfenn.

İç çekip bana baktı. Kafamı kaldıramadığım yatağımda titreyerek yatıyordum öylece. Okul formamı dolaba geri bıraktı. Ardından bana bir iç çamaşırı çıkarıp yanıma geldi yeniden. Kendime çektiğim bacaklarımı tuttuğunda korkuyla geri çekilmeye çalıştım. Bana baktığında vücudum zarar görmeyeceğini anlamış gibi saldı kendini. İç çamaşırını bacaklarımdan geçirirken izin verdim ona.

Gözü dünkü kesikte takılı kaldı. Eli oraya giderken elimin altındaki yastığı sıktım. Yanımdaki komidinin çekmecesine uzanıp içinden bir krem aldığında onu izledim. İlk kez bir yarama krem sürerken hayran bakışlarımla seyrettim onu. Soğuk krem daha çok üşümeme sebep olsa da umrumda değildi. En son elinde kalan kremi temizlemek için rastgele bir yerime sürdü. Kapağını kapatıp yere attı krem kutusunu.

Elini alnıma koyduğunda irkildim. Soğuk eli beni rahatsız etse de sesimi çıkarmadım. Elini çekti. Bir şey demeden ayaklanırken ona baktım. Kalın yorganımı kucaklayıp odadan çıkarken onu izledim. Yorganımı ceza için mi almıştı? Üşüyordum.

Asexuality ' Hyunlix Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin