3

10.8K 201 690
                                        

Seungmin'in heyecanlı heyecanlı anlattıklarını dinlerken bir anda yanımda hissettiğim bedenle ona döndüm. Gelen kişiyi görünce gülümseyip sarıldım.

Yaklaşık bir haftadır sevgiliydik. Onun zorlu istekleri hariç her şey çok güzeldi. Bu günler çokça yara almıştım ama pek umrumda değildi. Bana ettiği iltifatlar bana yetiyordu. Burnuma dolan sigara kokusunu umursamadım. Kısaca sarıldıktan sonra geri çekildim.

Bu günlerde öğrendiğim diğer şey sigara bağımlılığıydı. Merak ettiği için başlamış ve sonra bağımlı olmuş. Bu, şu an vücudumdaki birkaç yaraya ve onun sağlığı açısından zarara sebep oluyordu. Onu kızdırmamak için susuyordum şimdilik.

-Siz konuşmaya devam edin, dinlemem sizi.

Kalın sesi kulaklarıma ulaştığında Seungmin'e döndüm. Felix, bahçeye bakan camın önündeki mermere kalçasını dayamış ve yeni bir sigara yakmaya koyulmuştu. Seungmin sanki hiç ara vermemiş gibi anlatmaya devam ettiğinde dikkatimi vermeye çalıştım.

En yakın aynı zamanda tek arkadaşım olan Seungmin, bir kez gördüğü ve tabii ki hemen hoşlandığı bir oğlandan bahsediyordu. Adını henüz bulmamış ama Instagram hesabını bulmuş. Yazmayı planlıyormuş.

Hesabı göstermek için telefonunu çıkardı. O hesaba girerken Felix'in elimi tuttuğunu hissettim. Kalp atışım hızlanırken Seungmin'in telefonuna bakıyordum. Kolumda hissettiğim acıyla refleks olarak elimi çekmeye çalıştım. Sıkıca tuttuğu elimi kurtarmayı başaramazken gözlerim dolmuştu. Yanan derimin acısını sonuna kadar hissediyordum. Sonunda kolumu kendime çekmeye başardığımda yaranın üstüne bastırdım.

Seungmin sinirle Felix'e bakıyordu.

-Ne yaptığını sanıyorsun? Sırf sevgilin diye kimseye zarar verme hakkın yok!

Felix küçümseyici bir bakış attı.

-Seni ilgilendiren noktayı kaçırdım. Tekrar et lütfen.

Aralarındaki gerilimi hissederken Seungmin'in kolunu tuttum.

-Sorun değil. Bizim aramızdaki bir şey. Zorla yapmıyor. Fazla ani oldu sadece.

Bana baktı. Ardından bir şey demeden gitti öylece. Arkasından baktım sessizce. Acısı geçmek bilmeyen kolumu görmezden geliyordum.

-Öğleden sonra önemli bir dersin var mı?

Az önce hiçbir şey olmamış gibi konuştuğunda cevap veremedim birkaç saniye. Sonunda soruyu algılayabildiğimde kafamı iki yana salladım sessizce.

-İyi. Eve gidelim.

Cümlesini söyledikten sonra takip etmem için yürümeye başladı. Adımlarımı peşine takıp takip ettim onu. Bir yandan da yanık izinin üstüne bastırıyordum. Binadan çıktığımızda tüm gözler bize dönmüştü.

Sevgili olduğumuz bu süre içinde fark ettiğim bir diğer şey okulun homofobikliği olmuştu. Çoğunluk Felix'ten korktuğu için bize bulaşmıyordu fakat hâlâ bazı bakışlara maruz kalıyorduk. Rahatsız olarak sevgilime yaklaştım. Onun yakınlarında güvendeydim. Neden bilmiyorum ama öyleydim. 

Hızlı adımlarla arabaya bindiğinde aceleyle yan koltuğuna bindim. Kapıyı kapattığım anda arabayı çalıştırdı. Filtreli camlar yüzünden dışarıyı daha az görüyordum.

Acaba Seungmin arkadaşlığımızı bitirir miydi? Benim iyiliğimi düşündüğünü biliyordum. Bana zarar gelmesini istemiyordu. Bunu ben de istemiyordum ama sevdiğim adamı elde etmişken kaybetmek de istemiyordum.

Hızla ilerlediğimiz yolun kenarındaki ağaçlara ve hayvanlara baktım. Bir süre izledikten sonra yanımdaki bedene döndüm.

-Seungmin için üzgünüm. Ona karışmamasını söylemiştim aslında. Sanırı-

Asexuality ' Hyunlix Donde viven las historias. Descúbrelo ahora