Şıp, şıp, şıp... Derin sessizliğimizdeki tek ses bu damlayan musluğun sesiydi. Odaya her zamanki gibi sigara kokusu hakimdi. Her yerim daha bir ağrıyordu. Az önceki koskoca dört saatin her bir dakikasını yeniden yaşıyor gibiydim.
Bugün sanki daha bir korkutucuydu. Belki de sadece önceki birkaç güne alıştığımdandır. Hâlâ titrememi durduramıyordum. O günden beri bir türlü sıcak hissedememiştim. Üşümem asla durmuyordu.
Bugün hâlâ pazartesiymiş. Ben bayıldıktan sonra gelmiş o da. Sonra beni eve getirmiş. Zaten ben bunları sorduktan sonra bir daha konuşmamıştık. Hareket etmekte zorlandığımı bildiği halde kendi kendime temizlenmem için beni tek başıma bırakmıştı.
Sessizce sigarasını içiyordu şu an.
Taşımakta zorlandığım başımı dizlerime yasladım. Kalçalarımın üstündeydim ve canım hâlâ inanılmaz acıyordu ama zaten hangi bölgemin üstünde durursam durayım sonuç değişmeyecekti. Keşke sadece yer çekimi yok olsaydı ve ben hiçbir yere oturmak zorunda olmayıp süzülebilseydim.
Gözlerimi kapatıp uyumak istedim. Belki kafam düşerdi ve boğulurdum, sonra Felix çok endişelenir, beni kucaklayıp uyandırmaya çalışır, ben uyanınca sarılıp çok korktuğunu falan söylerdi. Ya da sadece boğulmama izin verirdi ve ölürdüm. Büyük ihtimalle ikincisi olurdu.
Kendi kendime yaşadığım saçma hayal kırıklığıyla gözlerimi açtım. Bağırmaktan boğazım acıyordu. Susamıştım ama yutkunmakta bile zorlanıyordum. Konuşmak zaten ayrı bir işkenceydi.
Tam şu sıralar Çarşamba günü Seungmin'le çıkabilmek için izin istemeliydim ama korkuyordum. Daha birkaç dakika önce bağlıyken ve içimden saniyeleri sayarken şu an korkmamam garip olurdu. Bir anda kızar ve beni yeniden o odaya götürürse ölebilirdim.
Gözlerim ona kaydı. O da bana bakıyordu. Yutkundum. Acıyan boğazımla yüzüm buruştu. Eğer dışarı çıkmak için izin alabilirsem bile bunun karşılığında bir şey isteyecekti ve bu muhtemelen yarın akşam herhangi bir fantezi yapmakla ilgili olacaktı.
Belki sadece "Tamam canım sevgilim. Zaten çok yorulmuştun iyi gelir." der ve her şey iyi biterdi.
-Ne soracaksın?
Sert sesiyle irkildim. Pekala büyük ihtimalle "tamam canım sevgilim" ile başlayacak bir cevap vermeyecekti.
-N-ne?
-Bir şey soracaksın işte. Kes kıvranmayı da sor.
Şu an inat yapıp sormazsam zaten az önce geldiğim odaya dönecektim. Hem belki izin verirdi.
-Şey ben şey diyecektim aslında.
Ağrıyan boğazımla cümleyi kısa kesmeye karar verdim.
-Çarşamba Seungmin'le dışarı çıkabilir miyiz?
Soruma pek bir tepki vermeden biten sigarasını küllüğe bıraktı.
-L-lütfen hemen hayır deme.
Gözleri sigara paketiyle benim aramda gidip geldi. Ardından bana adım attığında geriledim istemsizce. Sinirli miydi? Bana vurur muydu?
-Neden?
Sesini duyduğumda gözlerim ona değdi ardından hemen geri yere indirdim.
-Biz zaten uzun süredir çıkmıyoruz. Öyle gezmek istedik.
Boğazım acıyorken kendimi açıklama yapmaya zorladım. Sadece kabul etsin ve ben susabileyim istiyordum.
-Zaten aylardır dışarı çıkmıyorum. H-hem gelecek hafta sınavlar başlıyor, ondan önce iyi gelir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asexuality ' Hyunlix
Fanfiction-Seninle sadece bedenin için birlikte olurum. Kendini bana sunmayacaksan zamanımı boşa harcama. Aseksüel olan Hyunjin, Felix'e tutulmuştur fakat Felix antiromantiktir. Hyunjin ne olursa olsun umrunda olmadığını ve tek istediğinin Felix'in yanında d...