Asexuality ' Hyunlix

6

Önümdeki kıza baktım. İlk kez bir kız tanışmak istemişti. Genelde oğlanlar sorardı öylesine. Gülümsedim kocaman.

-Tabii ki.

-Yeji. Hwang Yeji.

Şaşırdım.

-Hwang Hyunjin.

O da şaşırmıştı. Güldü.

-Uzaktan akrabayızdır belki.

Ben de gülümseyerek karşılık verdim. Uzattığı eli sıktım nazikçe. Yanıma geldiğinde ona yer açtım. Sıraya oturup bir şeyler hakkında konuşmaya başlamıştı. Derslerden ve öğretmenlerden başlayan konu hayvanlara ve müziklere kadar ilerledi. Ben pek sosyal olmadığım için biraz daha çekingen yaklaşıyordum ama o sohbeti ilerletiyordu. İlk kez Seungmin'den başka biriyle bu kadar konuşuyordum.

Zil çaldığında "Görüşürüz." diyip gitmişti hızlıca. Gülümseyerek el salladım. Sırıtarak önüme döndüğümde birinin yanına oturduğunu hissettim. Seungmin'in geldiğini görünce kısaca selamladım.

-Neden geldin?

-Dersi asasım geldi.

Kıkırdadım.

-Başka bir derse girerek mi?

Öpücük attı. Aklıma gelen şeyle konuştum:

-Dün bir anda gitmem gerektiği için üzgünüm. Felix'in söylemesi gereken acil bir şey varmış da.

Gülümsemeye çalışarak konuştuğumda yine "Bıktım senin aniden gitmelerinden." falan diyeceğini düşünsem de "Sorun değil" demekle yetinmişti. Kavga etmediğimiz için mutlu olarak sarıldım. Rastgele sarılmalarıma alışık olduğu için direkt karşılık vermişti.

Saçımı okşadığında garip hissederek geri çekildim. Ardından sınıfa hoca gelmişti. Hızlıca defterimi çıkardım. Geri çekilmem hakkında bir şeyler sormadığında rahatladım. Cevap veremezdim sanırım. Dikkatimi derse odakladım. Arada not da alarak dersi dinledim. Konuyu ne kadar iyi anlarsam notlarım o kadar iyi olurdu ve Felix notlarımın iyi olmasını istiyordu.

95'ten aşağı getirmem kesinlikle yasaktı. Öncesinde derslerim kötü olmasa da 95 üstü olmuyordu. Bu beni biraz korkutsa da sesimi çıkarmamıştım. Yani çıkarmıştım ama...

Telefonumun titrediğini hissettiğimde kalemi bırakıp hızlıca mesaja girdim. Bana sadece Felix yazıyordu bu sıralar ve geç bakmamdan hoşlanmıyordu.

Teneffüste yanına gelmemi söylemişti. Mesajını beğenip olumlu bir cevap attım. Yanında bir sürü de kalp vardı. Görüldü atıp çevrimdışı olduğunda iç çekip telefonu kapattım. Saate baktığımda zilin çalmasına az kaldığını gördüm. Hoca son dakikalarda serbest bıraktığında hızlıca eşyalarımı topladım.

Zil çalmadan, tuvalet izni alarak erkenden çıktım. Beni çağırdığında geç kalmamı sevmezdi. Hızlı adımlarla üç kat yukarı çıkıp Felix'in bulunduğu sınıfın önüne gittim. Sınıfın önüne varır varmaz zil sesi tüm okulda yankılanmıştı. Hafifçe soluklandım. Sınıfın kapısı açılıp ilk öğrenci dışarı çıktığında hızlıca başımı içeri uzattım. Telefona bakan sevgilimi görünce gülümseyip yanına adımladım.

-Selam!

Neşeli bir şekilde konuştuğumda para uzatmıştı bana.

-Her zamankinden.

Gülümsemem solarken paraya baktım. Sırasının önünde çömeldiğimde bana göz attı.

-Canım acıyor. Gitmesem olmaz mı?