Felix bir anda sinirle gelip Hyunjin'i aldığında endişeyle onları takip ettim. Belki onları özel hayatına karışmamalıydım ama elimde değildi. Ufak kavgalarımızda ufak tripler atsam da onu kardeşim gibi görüyordum. Ben elimden geleni yapsam da ne ebeveyni ne de sevgilisi gibi sevgi verebiliyordum ona. Bu sevgiyi başkalarında araması normaldi. Fakat ona sevgi vermeyen birini seçmiş ve hata yapmıştı.
Felix, Hyunjin'i resmen sürükleyerek revire getirdiğinde kaşlarımı çattım. Hızlıca kapının oraya gidip içeriye göz attım. Felix, içeride biri var mı diye tüm sedyeleri kontrol ettikten sonra sedyede oturmuş titreyerek onu izleyen Hyunjin'in yanına gitti.
Sessiz adımlarımı onlara fark ettirmeden içeri yönlendirdim. Bir perdenin arkasına geçip başka bir sedyeye oturdum. Aralık perdenin ucundan onlara baktım.
-Derste uyuyordun demek?
Felix'in sert sesi odaya yayıldığında Hyunjin yere bakmıştı. Felix'in ona bağırmasını sevmediğini biliyordum. Sinirlendim istemsizce.
-Özür dilerim. Bir daha olmayacak.
Hyunjin'in zayıf sesini duyduğumda kötü hissettim. Felix kesinlikle Hyunjin'i hak etmiyordu.
Odaya yayılan tokat sesiyle gözlerim kocaman açıldı. O Hyunjin'e mi vurmuştu? Hyunjin yana dönen başını yeniden öne çevirip çok normal bir şey olmuş gibi elini yanağına koyduğunda sessizce izlemekle yetindim.
Felix yeniden elini kaldırdığında kolunu kendine siper etmişti. Sinirle bacaklarımı sıktım. Felix diğer eliyle onun kolunu tutup bir daha vurduğunda Hyunjin'in ağlama sesi doldurdu odayı. Özür diliyordu. Felix onun kolunu sertçe bıraktığında gözyaşlarını silmeye çalıştı. Onun ağlamasına dayanamıyordum. Ağlamayı hak etmiyordu.
Kapıya doğru ilerleyen bedeni izledik. Kapıyı kilitlediğinde gergince, geri dönen bedene baktım. Kapıyı neden kilitlemişti ki? Hyunjin'e baktığımda iyice yerine sinmiş olduğunu gördüm. Felix yaklaşırken korkuyla onu izliyordu. Felix zorla mı tutuyordu onu? Tehdit mi ediyordu yoksa?
Felix, duvara sinmiş çocuğun önünde durdu.
-Ayağa kalk.
Hyunjin ağlarken konuştu:
-Özür dilerim. Bir daha olmayacak. Yalvarırım.
Felix hiç önemsemezken önündeki çocuğun kemerini çözmeye başladı. Hyunjin zayıf elleriyle onu durdurmaya çalışsa da hiç etkisi olmuyordu.
-C-canımı acıtıyorsun.
-Biliyorum.
Felix'in sakin sesine karşı hıçkırmıştı. Felix kemeri tamamen çıkarıp ikiye katladığında şaşkınca baktım. Ne yapmayı planlıyordu?
-Dön arkanı.
Hyunjin başını iki yana salladı.
-Nolur, bu seferlik affet. Z-zaten dün gecekiler acıyor hâlâ.
Felix, önündeki bedene biraz daha yaklaşıp çenesini sıktı.
-Gitmek istiyorsan seni zorla tutmuyorum Hyunjin. İstiyorsan ayrılabiliriz.
Hyunjin korkuyla iki yana başını salladı.
-Özür dilerim! Lütfen ayrılmayalım. Yapacağım. Nolur.
Felix gülerek geri çekilirken duyduklarımı sindirmeye çalışıyordum. Aptal mıydı bu? Onu çok sevecek bir sürü kişi varken şiddet görmeye nasıl razı olabiliyordu?
-Arkanı dön.
Bu sefer sessizce dizlerinin üstünde arkasını dönmüştü. Felix, bileklerini arkasında birleştirdiğinde çekmeye çalıştığını gördüm. Uyarı amaçlı kalçasına sertçe vurduğunda çığlık atıp durmuştu. Ellerini bağladıktan sonra pantolon düğmesine uzandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asexuality ' Hyunlix
Fanfiction-Seninle sadece bedenin için birlikte olurum. Kendini bana sunmayacaksan zamanımı boşa harcama. Aseksüel olan Hyunjin, Felix'e tutulmuştur fakat Felix antiromantiktir. Hyunjin ne olursa olsun umrunda olmadığını ve tek istediğinin Felix'in yanında d...