-Babaannengile gideceğim, hemen döneceğim, tamam mı?
Söylediği yalanlara karşı başımı salladım.
-Annen sabah gelecek. Onun gelmesini beklemeliydim ama bunu yapamam. Annene bir şey söyleme, tamam mı? Seni seviyorum.
Sonra dudaklarını alnıma bastırıp geri çekildi.
Babaannemlere falan gitmiyordu. Annemden kaçıyordu. O demese de anneme söylemezdim, bana kızardı. O yokken de kızacaktı. Hemen gelmesini söylemek istedim ama bunu ona yapamazdım. Annem onu bulmazsa sonsuza kadar dönmeyeceğini biliyordum. Sırf benim için katlanıyordu zaten. Bazen bu şekilde daha fazla dayanamaz ve kaçmaya çalışırdı.
-Aç mısın?
İki yana salladım başımı. Yeniden alnıma bir öpücük kondurup ayağa kalktı. Sırtındaki çantaya baktım. O da uzun süre kaçamayacağını biliyordu.
-Yaramazlık yapma, erken yat. İyi geceler. Seni seviyorum.
Başımı salladım dediklerine. Beni son görüşüymüş gibi konuşurdu hep. Belki de umduğu buydu. Kapıyı kapatıp dışarıdan gelen ışığı kestiğinde karanlıkta kaldım.
Bacaklarım anında titremeye başlarken içerideki odaya koştum. Kendimi oturma odasında buldum. Ne zaman almayı bıraktığımı bilmediğim nefesi yeniden almaya başladım. Gözlerim odada gezdi. Annem evde olmadığında böyle toplu olurdu. Yarın geliyordu.
Ellerimle ıslak yanaklarımı sildim. O yarın geliyordu ve babam evde yoktu. Babam beni öldüremeyeceğinden neredeyse emindi ama ben değildim.
Babamla zorla evlenmiş, bunu çok iyi bir şeymiş gibi anlatırdı. Sonra bir şekilde bana hamile kalıp babamı kalmaya zorlamış. Annem beni sevmezdi. Onun için sadece babamın onu tamamen terk etmesini engelleyen bir zincirdim. O gitmeye çalıştığında bana kötü davranarak onu geri getirebileceğini düşünürdü ama çoğu zaman bundan babamın haberi bile olmamasını sağlardım.
İkimize de vururdu. Babamı sevdiğini söyleyip dururdu. Ona vurduktan sonra özür dilerdi ve babam affetmek zorundaydı, affetmezse yine vururdu. Benden özür dilemedi hiç. Ben hak ettiğim için vurduğunu söylerdi ve özür dilemesi gereken hep bendim.
Babam beni severdi. Neden bilmiyordum. Belki sadece çok iyi biri olduğu içindir. Annem ise babamın beni sevmesini sevmezdi. Babamın sevebileceği tek kişi annemmiş. Babamın bana çok yaklaşması, az önce olduğu gibi öpmesi veya sarılması, annemin kötü günündeyse benimle konuşması bile yasaktı. Yaparsa annem beni odama kilitlerdi. Çok kötü değildi aslında. Şu an hafızamı yokladığımda ve canımın acıdığı anıları çıkardığımda sadece odamda kilitli olduğum anılarım kalıyordu. Dedim ya çok kötü değildi, oyuncak bile yapmıştım kendime.
Oturma odasını sevmezdim. Burada canımın acıdığı çok anı vardı. Mutfağı da sevmezdim. Aslında evimizi pek sevmezdim. Ne var ki hiç dışarı bile çıkmamıştım. Benim için dışarısı sadece penceremden görünen çocuk parkından ibaretti. Bir de okuduğum resimli kitaplardaki yerlerden.
Okumayı da yeni öğrendim zaten. Babam yardım etmişti annem olmadığı zamanlarda. Konuşmakta çok iyi değilim ama okumayı severim. Babamın dediğine göre büyüdükçe daha hızlı okuyacakmışım. Hatta benim on sayfalık kitaplarımı yarım saatten kısa sürede okuyabilecekmişim.
Annem oyuncakları kırardı ama kitapları ellemezdi.
Çıplak ayaklarım soğuk betonda üşürken koridora ilerledim. Karanlığa bakmamaya çalışarak koridorun ışığını açtım. Karanlıktan neden korktuğumu bilmiyordum. Tek bildiğim annem beni karanlıkla cezalandırmak isterken neredeyse ölüyormuşum, bu yüzden karanlıkla cezalandırılmam. Çünkü eğer ölürsem babamın bu evde kalması için onu bağlayan o zincir kopmuş olur.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asexuality ' Hyunlix
Fanfiction-Seninle sadece bedenin için birlikte olurum. Kendini bana sunmayacaksan zamanımı boşa harcama. Aseksüel olan Hyunjin, Felix'e tutulmuştur fakat Felix antiromantiktir. Hyunjin ne olursa olsun umrunda olmadığını ve tek istediğinin Felix'in yanında d...