omf-3

587 69 179
                                    

Son birkaç gündür olduğu gibi bugün de okula geç kalmıştım.

Sınavların yaklaşmasıyla artan stresimi sürekli ders çalışarak atmaya çalışıyordum. Bu yüzden de geceleri, sabaha karşı, ders başında uyuyakalıyordum. Hep bir şekilde son saniye de olsa sınıfa girebildiğim için kimsenin dikkatini çekmemişti ama dün ilk dersin tamamına gelmediğimde arkadaşlarım bugün arayıp uyandırma görevini üstlenmişlerdi.

Yine de çok başarılı olduklarını söyleyemezdim ama derse 3 dakika kala okulun bahçesine girdiğimde bir tür başarıyı yakaladıklarını kabul edebilirdim. Bahçeye girmemle birlikte koşmayı bırakmış ve nefesimi düzenlemeye çalışarak yürüyordum sınıfa doğru.

Sınıfım en üst katta ve de uçta olduğundan hocayla aynı anda girmiştim. Yerime geçerken hâlâ nefes nefeseydim.

Acilen uyku düzeni kurmam lazımdı yoksa aileme haber giderse kızabilirlerdi kendi üstüme çok geldiğimden. Başarılı olmam onları mutlu ediyordu evet ama sağlığım daha önemliydi.

Sırama oturduğumda çantamda su aradım ama bulamadım. Boğazım aşırı kurumuştu ve başım dönüyordu artık. Yani gidip almaya gücüm yoktu. O sırada uzatılan suyla kafamı kaldırdım.

Sınıftan Daniel bana su uzatıyordu.

"İhtiyacın var gibi geldi."

Tereddütle ona bakıyordum.

"Merak etme içmedim. Ve hayır ihtiyacım yok fazla almıştım."

"Teşekkür ederim." dedim ve uzattığı suyu aldım. İçtiğimde gerçekten rahatladığımı hissettim.

Suyu kaldırdıktan sonra dersin kitabı ve defterini çıkartıp derse odaklanmaya başladım.

~

Öğle arası olmuştu. Tüm gün sınıftan hiçbir şekilde çıkmamıştım. Şimdi de çıkmayıp uyuma planım vardı ama Niki ve Sunoo beni çekiştirerek yemekhaneye götürüyorlardı.

"Size uyumak istediğimi söylüyorum. Neden zorla iş yaptırıyorsunuz bana? Aç değilim!"

Sunoo umursamamış şekilde çekiştirmeye devam ederken, Niki göz devirdi.

Tabii ki benim serzenişlerimin takılmaması ve çekiştirilerek götürülmemle yemekhaneye gelmiştik. Yemekleri görünce acıktığımı anlamıştım ama bunu onlara belli edemezdim. Benim de bir gururum var sonuçta.

Yemeklerimizi alıp diğerlerinin yanına gittik. Onlar çoktan gelmişti çünkü çekiştirmek zorunda kaldıkları bir adet ben yoktum yanlarında.

Masaya oturduğumuzda Jake bize döndü.

"Sabahtan beri kaç tane mesaj attığımdan haberiniz var mı? Sunoo haber vermese okula geldiğini bile öğrenemeyeceğim Jungwon."

"Kusura bakmayın, az önce beyefendi aç olmadığını söylediği için ikna etme çalışmalarımız ve Nikiyle çekiştirmelerimizle geç kalmış bulunduk."

Bana gözlerini kısarak baktıktan sonra yemeğine döndü. Ben de sessizce yemeğime odaklandım.

Yemeğimi yerken parmaklarıma dokunan parmaklarla sola döndüm. Sanki hiçbir şey yapmıyormuş gibi yemeğini yemeye devam ediyordu.

O gün telafi edeceğini söylese de etmemişti. Ailelerimiz iki kez daha bir araya gelse de hiçbirinde orada değildi. Bende çok yazmıyordum. Ders yoğunluğundan da arkadaşlarımızla bile zaman geçirmiyordum fazla.

Bu, günler sonra ilk temasımız hatta etkileşimimiz diyebilirdim. İlk kez adım atmak gelmemişti içimden. Elimi elinden çekip masanın üstüne çıkardığımda bir anlık duraksadığını görsem de çaktırmadım.

off my face || sungwon ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin