12.bölüm Ateş ve çiçek

183 21 13
                                    

Lütfen oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın olur mu? Sizler oy ve yorum yapınca ben çok mutlu ve motive oluyorum lütfen emeğimin karşılığını verin ve beni yalnız bırakmayın bu kitapta. İyi ki varsınız ve sizleri seviyorum...

keyifli okumlar.

Şarkı: perdenin ardındakiler- Kalbinde birileri var.

                     12. Bölüm

                          ATEŞ VE ÇİÇEK

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

                          ATEŞ VE ÇİÇEK....

Bir uçurum kenarında yalın ayak yürürsünüz ve ayağınıza batan kaya parçaların kana bulandığını görseniz de canınızın yangınını hissetmezsiniz çünkü içinizde ayağınızda ki acının daha büyüğünü taşırsınız. Bende şimdi o uçurum kenarında duruyor ve acımı avuç içimde taşıyordum.

Bir kağıt parçasının beni darmaduman edişini izliyordum. Hayatım öyle büyük bir çıkmaza girmişti ki acılarım bile katlanıp üzerime binmişti. Kendimde bulduğum o son güç, o kağıdı okuduğum anda beni terk ettiğinde zavallı bir korkağa döndüm.

O kağıt avuçlarımdan düştüğünde bakışlarım o anda boş boş yerde kaldı. Beni kapının eşiğinde izleyen adamın varlığı bile, o anda engelleyemedi üzerime binen yükleri.

O bebek benim değilmiş hiç bir bağımın olmadığı yazıyordu. Kimin olduğunu bilmediğim bir bebek kollarımda ölmüştü. Bu taşıyabileceğim bir yük değilken altında ezildim.

"İpar?" Barın sesi bir uğultu gibi geliyordu ve ben ne dediğini anlayamıyordum.

Beynim öyle büyük bir çıkmazın içinde kaybolmuş ki ben artık onun yolunu bulmasını istiyordum çünkü o yolunu bulmadıkça ben daha çok acı çekiyordum. Bu çok acımasızca kimin olduğunu bilmediğim bir bebeğin kucağımda ölmesi çok acımasızca. Kim bilir annesi ne haldedir? Belki de o çocuk birileri tarafından bana emanet edilmişti ve ben ona bakamadığım için ölmüştü.

Barın olduğu yerden hareketlenip bana doğru gelip, yere düşen kağıdı alıp okuduğunda bir süre sessiz kaldı. Sanırım oda ne diyeceğini bilmiyordu ve belki de, o bebeğin benim olduğumu oda düşünüyordu ama öyle olmadığını görünce işler daha çok karışmıştı.

Bardaki yanıma gelen adam bebeğin babası olabilir mi? Onun için gelmiş olabilirdi. Ben nasıl bir hayat yaşıyordum acaba? Sinan bey bana o yüzüğü ilk verdiğinde evli ve bebeğim olduğunu sanmıştım ama bebek benim değildi ve belki de o yüzükte benim değildir.

"İyi misin?" diye sorduğunda Barın başımı iki yana salladım. İyi olmayacak kadar sarsılmıştım ve kolay kolay iyi olabileceğimi de sanmıyordum.

Ruhum derin bir karanlığa gömülürken, kalbim de atmayı bıraktı ama bedenim ayakta kalmaya devam etmek zorundaydı. Zorda olsa, ciğerlerimi yaksa da derin bir nefes verip odama doğru yürümeye başladım. İçimde deli gibi bir ağlama isteği vardı ama bunu Barın'ın yanında yapmak istemiyordum. Yeterince ona karşı güçsüz görünmüştüm ve daha fazla görsün istemiyordum.

SEN BENDE EKSİKSİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin