SEN BENDE EKSİKSİN
Bölüm şarkısı- Mark eliyahu & cem adrian -Derinlerde
7.BÖLÜM
SAKLI GEÇMİŞ
Hatıraların, kendinin olmadığı bir yerde tam uçurumun ucunda durmuş gibi hissediyor insana. Bir boşluk, kocaman bir boşluk ve sanki hiç dolmayacağını bilmenin verdiği o his, uçurumdan atlamak gibiydi. Sonu görünmeyen kocaman bir uçurumdan atlıyorsun ama ölmüyorsun sadece o sonu görünmeyen boşlukta kayboluyorsun. Benden bir şeylerden, bir boşluktan kaybolmuş ve kendimi bir türlü bulamıyordum. Kimdim, nereden geldim, gerçek hayatım nasıldı ve en önemlisi gerçek adım neydi? Bunların hiç birini bilmemek beni kalmış olduğum o boşlukta daha fazla kaybolmama sebep oluyordu.
Bir gün gerçekten bu insanların bana verdiği isme, hayata, onlara alışmak ve benimsemekten korkuyordum. Sanki hiç bir zaman bir geçmişim olmamışta hep böyleymişim gibi kabullenmekten korkuyordum.
Evlerini bana açmış olan bu insanlar, bana yardım etmek istiyorlardı sadece biliyordum ama hiç birinin aslında gerçekten nasıl insanlar olduklarını bilmiyordum. Onlara belki güvenmek zorundaydım ama yine de tam olarak hiç bir şekilde güvenmek istemiyordum. Karanlık bir ormanın içinde gözlerini açmış, ne yaşadığını bile bilmeyen biri olarak kimseye fazla güvenemezdim, en azından hafızam yerine gelene kadar.
Hep birlikte oturmuş olduğumuz, o yemek masasında gülerek sohbet eden herkesten bakışlarımı gezdirdim. Barın masanın başında ve ben onun hemen sol tarafında oturuyordum ve masada geçen muhabbeti sessizce dinliyor ve çok fazla konuşmuyordu. Hemen Barın'ın sağ tarafında oturan Serdar ise sürekli espriler yapıp ve daha çok Barın'a takılacak şeyler söyleyerek herkesi güldürüyordu. Onun yanında oturan Nil ise, Serdar ne söylerse komik bile olmasa gülüp sahte kahkahalarını sunuyordu herkese. Benim yanıma oturan Zeynep de ara ara gülüyor, ara ara da sessizleşiyordu. Sanırım bugün öğlen Nil ile tartışmasını halen unutamamıştı.
"Sinan ne zaman dönüyor?" Bu soruyu soran önünde ki patates püresinden bir parça aldıktan sonra tabağına bakarak soran Nil' e döndüm.
Bende önümde ki tabağın içinde ki etten bir parça alırken sessizce onları dinlemeye devam ettim. Onlar kadar rahat kelimeler dilimden çıkmıyordu ve buna bile özeniyordum.
"İki gün sonra? diyerek sevgilisinin sorusuna cevap vermişti Serdar. Buna sevinsem mi, üzülsem mi bilemiyordum. Sinan bey benim psikoloğumdu ama ben onunla kesinlikle iletişime geçemiyordum. O bana sorular soruyordu ama ben değil cevap vermek onunla göz teması bile kuramıyordum, görmediğim, bilmediğim bir şeyden korkuyordum. Elimde ki çatalı sıktım, farkında olmadan sanırım gerilmiştim ama gerilmemem gerekiyor çünkü iyileşmek istiyorsam benimde bir çaba göstermem gerekiyordu ama elimde olmuyordu bu durum.
"Aa hafta sonu onun doğum günü acaba bir şeyler mi yapsak?" dedi Zeynep. Hafta sonu Sinan beyin doğum günüymüş. Herkesin bir doğum günü vardı, benimde var ama ben onu bile hatırlamıyordum. Acaba hangi ayda, hangi günde doğdum? Hiç bir şeyimi hatırlayamıyordum. Yine içime bunun ağırlığı çökünce olmayan yemek iştahımda kaçmıştı.
"Bence de yapalım, hatta bir barda kutlayalım" Dünden razı bir tavırla atlamıştı Nil ama bu kızı tanımıyor olmama rağmen bu hareketi yine de garibime gitmemişti çünkü böyle şeyleri seven birine benziyordu. Nil'in arkasından hemen Serdar konuştu "Aslında güzel olabilir bizim otellerin birinin barında yapabiliriz. Sen ne dersin Barın?"
Barın öyle çok konuşmuyordu sürekli konuşulanları dinliyordu, tıpkı benim gibi ve şimdi ona bir soru sorulunca bakışlarım ona döndü. Ne diyecek diye merak etmiştim. "Fark etmez" dedi ve bir an bakışlarını tabağından kaldırıp bana baktı ve tekrar hemen çekti. Çok kısa sürmüştü o bakışı ve bende hemen çekmiştim ondan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEN BENDE EKSİKSİN
FanficDört bir yanı dağlarla kaplı bir şehir, kışı soğuk ayazı keskindir Karsın ve o şehirin içinde yanık bir kadın. Ne o şehrin soğuğu, nede ayazı yetmiyordu kadının yüreğinde ki ateşi dindirmeye.