8.bölüm- kalbin çırpınışları

275 21 8
                                    


SEN BENDE EKSİKSİN
Bölüm şarkısı Emre aydın- Kağıt evler
8. Bölüm
Kalbin çırpınışları

Küçük bir halkayı avuç içimde bir bombaymış gibi tutuyordum. O kadar yabancı ve o kadar bana ait değildi ki...Kocaman bir boşluğun içinde sadece o ve ben varmışım gibiydi. Hiçbir şekilde anlam veremiyordum.

Her ne kadar kendimi zorlasam da hatırlayamıyordum hiç bir şeyi ve ben hatırlayamadıkça her şey daha fazla kayboluyordu bilmediğim karanlıklar içinde.

"Hadi İpar çıkalım beraber." Yatağımda oturmuş ve elimde tutuğum yüzüğe bakarken Zeynep de beni dışarı çıkarmak için uğraşıyordu.

Barın nerde bilmiyordum ama o gittikten sonra Zeynep gelmişti. Barın Zeynep'in beni dışarıya çıkarmasını istemiş olmalıydı.

Ben ise tepkisiz bir şekilde durmaya devam ettikçe o halen ısrar ediyordu. Şuan, içinde kaybolduğum derin kuyuda sallanırken yalnızca düşüncelerimde kaybolmak istiyordum. Aslında Barın ile beraber çıkacağımızı sanıyordum ama birden kaybolmuştu.

"Ya lütfen beraber çıkmak sana da, bana da iyi gelecek." dediğinde tekrardan, kısa bir an bakışlarım ona döndü. Benim için çabalıyordu farkındaydım ama yalnız kalmaya ihtiyacım vardı. Zeynep'i artık azda olsa tanıyordum ve inat bir kızdı, beni çıkarmak için sürekli konuşacağından hiç şüphe yoktu.

Hemen yatağımın baş ucunda olan defterle kalemi elime aldım ve boş olan bir sayfayı açarak hızla yazdım.

Canım hiç istemiyorum, başka zaman çıksak olur mu? Biraz yalnız kalmak istiyorum.

Sayfayı koparıp Zeynep'e uzattığımda bana şaşkınlık ile bakarken kağıdı elimden aldı ve okudu. O şaşkın bakışlarını yerini bu kez heyecan ve mutluluk sararak bana baktı. 

"Sen benimle iletişime mi geçtin? İpar bu bile harika bir adım." dedi heyecanla. Hemen oturmuş olduğu berjer koltuktan kalkıp yatağın ucuna oturdu.

Onun ile iletişime geçtiğim için mutlu olmuştu. Aslında benimde şuan Barın' dan sonra ilk kez başka biri ile iletişim kurduğum için sevinmem gerekiyordu ama beynimde cevabını vermediğim sorular doldukça mutlu olamıyordum. O sorular sanki benim kendi karanlığına çekiyor ve orada boğuyordu.

Onun mutluluğuna karşın benim ciddiyetim Zeynep'in beni dışarıya sürüklemek için kullanacağı hevesini kırmaya yetmişti.

"Tamam bu seferlik istediğin olsun." diyerek elimi destek verircesine tuttu ve gözlerimin içine tebessüm ederek baktıktan sonra odadan çıktı. Bir süre daha odamda boş duvarları izledim. Avuç içimde tutuğum o halkaya bakamadım çünkü ruhuma başka delikler açacağının farkındaydım.

Evli ve hatta belki de o kucağımda ki ölen bebek benim olabileceği gerçeğinin ağırlığı kalbime bir taş misali oturmuştu ve ben o taşın altında gün geçtikçe eziliyordum.

Zeynep' de gittikten sonra kaç saat öylece o yatakta durdum bilmiyordum ama gündüz yerini geceye bırakmıştı ve ben halen içimde debelenip duruyordum. Son bir kez daha elimde ki o yüzüğe baktıktan sonra yatağın baş ucunda duran komodinin çekmecesini açıp içine bıraktım. Ben onu elimde tuttukça daha fazla kayboluyordum. Görmeyeceğim bir yere bırakıp hatırlayana kadar almamak yapabileceğim en iyi şeydi. Bana ait olup olmadığına bile emin olmadığım bir yüzüğü takamazdım parmağıma. O çekmeceyi sert bir şekilde kapattıktan sonra odadan çıktım.

Ev çok sessizdi bütün ışıklar kapalı sadece etrafı görebilmek adına bir kaç tane gece lambası açık bırakılmıştı. Normalde evde geceleri hiç kimse olmazdı, bazen Barın olurdu ama sanırım bu gece olmayacaktı. Hemen benim odamın yanındaki odasına bakışlarım döndüğünde kapısı kapalıydı ve içeride olduğuna dair en ufak bir ses yoktu. Salonda olmasını umut ederek merdivenlerden inip salona vardığımda orası da bomboştu. Koca evde tek başımaydım.

SEN BENDE EKSİKSİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin