Yazarın ağzından
Jeongin bütün gece uyanıp durmuştu. Hyunjin tekrar gider korkusuyla uyuyamamıştı doğru dügün ve sonunda sabah olmuştu.
Bugün konuşacaklardı başka bir ihtimal yoktu.
"Jeongin saat daha erken gel buraya"
"Değil hyung."
"Jeongin çocuk yorgun uyuyordur şimdi"
"Uyuyor mudur?"
"Evet uyuyor olabilir o yüzden sabahın bu saatinde kapılarına gitme."
"Hyunjin şimdi dışarı çıktı uyumuyormuş."
Felix'in söylediği şeyle Jeongin tekrardan gitmeye karar verdi.
Bu fırsatı kaçıramazdı hızlıca ayakkabılarını giyerek koşmaya başladı.
"Hey Hyunjin! Beni bekle!"
Hyunjin arkasından koşarak gelen çocuğu görünce hafif bir tebessüm oluştu yüzünde ama hemen kendisini toparladı onu bu şekilde görmesini istemiyordu.
"Hyunjin"
"..."
"Konuşmayacak mısın benimle?"
"..."
"Hyunjin konuşsana! Bir şey söyle neden susuyorsun?!"
"Bağırma insanlar uyuyor."
"İnsanlar umrunda ama ben değilim yani öyle mi?"
"Umrumda olman mı gerekiyordu?"
"Hyun-"
"Yang Jeongin ne konuşmak istiyorsan hemen konuş ve beni rahat bırak."
"Hyunjin sana ne oldu sevg-"
Hyunjin, jeongin'in lafını bitirmesini beklemeden oradan uzaklaşmaya başladı Jeongin de onun peşinden koşmaya devam etti.
"Hwang Hyunjin!"
"Ne var?!"
"Bağırma"
Hyunjin derin bir nefes alıp konuşmaya başladı" Ne istiyorsun Jeongin?"
Jeongin adını onun ağzındsn ikinci defa duymanın heyecanıyla konuşamadı. Derin bir nefes alıp kendisini sakinleştirmeye çalıştı ve karşısındaki gence yaklaştı.
"Seninle konuşmak istediğimi biliyorsun Hyunjin, bilmiyormuş gibi davranma."
"Konuş o zaman."
"Burada mı konuşalım?"
"İleride bir park vardı duruyor mu hala orası?"
"Evet duruyor."
"İyi oraya gidelim."
Birlikte yürümeye başladıklarında Jeongin'in aklına yine eski günler gelmişti.
Hyunjin de aynı şeyi düşünüyordu ama bundan haberi yoktu...
Hyunjin anılarla tekrar hafifçe tebessüm etti. Her zaman elini tutarak gelirdi bu parka ama şimdi aynı parka ona değmeden gidebilmek için arasına mesafe koyarak yürüyordu.
'Hepsi senin için sevgilim' diye geçirdi içinden Hyunjin.
Birbirlerinden habersiz geçirdikleri iki yılın sonunda çok değişmişlerdi. Değişmeyen tek şey birbirlerine olan aşklarıydı ama bunu bilmiyorlardı...
Parka geldiklerinde her zaman oturdukları banka oturdular.
"Hyunjin ben nereden başlayacağımı bilm-"