Sabah odaya vuran gün ışığıyla uyanan Hyunjin kolları arasında uyuyan bedene bakarak gülümsedi. İki yıl olmuştu... belki başkaları için kolaydı ama ne Jeongin ne de Hyunjin için asla kolay değildi.
Hyunjin iki yıl boyunca Jeongini düşleyerek uyuyor, onu düşünerek uyanıyordu. Her gün fotoğraflarına bakıp, videoları izleyerek sesini dinliyordu.
O kadar özlüyordu ki eski sesli mesajları açarak ağlıyor ve o şekilde uyuyakalıyordu. Ama artık hepsi geçmişti. Jeongin onun kolları arasındaydı ve yine onun sevgilisiydi.
Ne Jay ne de bir başkası artık onu Jeongin'den ayıramazdı. Bunları düşündüğü için dolan gözlerine sıkıca kapatarak başını Jeongin'e yasladı. Saçlarını koklayarak derin bir nefes aldı.
Jeongin'in saçlarına minik öpücükler bırakmaya başladığında bunları hisseden Jeongin yavaşça gözlerini açarak Hyunjine baktı.
Gördüğü yüz ile gülümseyerek başını kaldırdı, yanağını öptükten sonra gerilerek yataktan çıktı.
"Yaa gelsene yanıma~"
"Olmaz canım sen biraz daha uzan bende bir yüzümü yıkayayım. Birazdan doktor gelir zaten."
Jeongin konuştuktan sonra Hyunjin'in cevabını beklemeden lavaboya ilerledi. Arkasından mızmızlanmaya başlayan Hyunjin ile kıkırdayıp başını iki yana salladı.
"Gerçekten delisin..."
Jeongin soğuk su ile yüzünü yıkayarak kendine gelmeye çalıştı. Daha sonra lavaboda işlerini halletti ve dışarı çıktı. O çıktığında odaya giren doktor ile hızla Hyunjin'in yanına geçti.
Doktor gülümseyerek elindeki sonuçlara bakıyordu.
"Korkulacak bir şey yok yalnızca biraz incitmiş belini. Yazdığım ilaçları düzenli bir şekilde kullanırsa bir haftaya eskisi gibi olur ama çok dikkat etmesi gerekiyor tekrar incitmemeye gayret etmelisiniz. İyi günler."
"Teşekkür ederiz, iyi günler."
Doktor gülümseyerek reçeteyi Jeongin'e uzattı. Jeongin kağıdı cebine koyduktan sonra saygıyla doktorun önünde eğildi. Doktor da başını eğerek selam verip odadan çıktı.
"Duydun değil mi? Dikkat edeceksin artık."
"Hmhm ederim ederim. Sen onu bunu boşver yanıma gel kaldığımız yerden devam edelim."
"Kaldığımız yer falan yok Hyunjin. Hadi kalk hazırlayalım seni sonrs çıkarız."
"Of Jeongin ya!"
"Oflama bana."
Hyunjin gözlerini devirerek yavaşça yatakta oturur hale geldi. Jeongin onun koluna girerek Hyunjini ayağa kaldırdı. Çocukların getirdiği çantadan kıyafetleri çıkararak Hyunjine giydirmeye başladı.
Elbette giyinirken Hyunjin rahat durmamıştı ve Jeongine pis imalarda bulunmuştu. Jeongin de tabii ki altta kalmayarak her imada ona bir tane geçiriyordu. En sonunda Hyunjin susarak giydirmesini bekledi.
Sonunda bitince Hyunjin Jeongin'in koluna girerek yavaşça yürümeye başladı. Birlikte hastane çıkışını hallettikten sonra bir taksiye binerek eve geldiler.
Onları kapıda bekleyen arkadaşlarının yardımıyla Hyunjini dikkatli bir şekilde arabadan indirdikten sonra yine çok dikkat ederek yıkarıya çıkardılar.
Hyunjin koltukta uzanarak mızmızlanıyordu ve isteklerini yaptırıyordu. Jeongin daha fazka dayanamayarak koltuktan bir yastık akarak Hyunjin'in kafasına fırlattı.
"Hyunjin! Karar ver amına koyayım sıcak mı soğuk mu?"
"Seninleyse ne fark eder bebeğim?"
"Hyunjin! Gidiyorum ben ya hyung siz aldırırsınuz duşunu."
"Tamam Jeongin..."
"Hayır! Gitme! Jeonginim!"
"Sus!"
Jeongin daha fazla dayanamayarak eve geçmişti. Onun peşinden gelen Felix, Jisung ve Seungmin gülmemek için kendilerini zor tutuyorlardı.
Hyunjin'in aptal mızmızlanmalarıyla çıldıran Jeongin onlar için gayet komikti.
Jeongin onların gülmemek için kendilerini tuttuğunu görünce gözlerini devirerek odasına gitti. Yatağına yatarak uzanmaya başladı.
Daha sonra aklına gelen ödevleri ve sınavlarıyla oflayarak ayağa kalktı. Banyoya giderek bir duş aldı. Daha sonra mutfağa geçerek bir şeyler atıştırıp kahve yaptı. Yaptığı kahvesiyle birlikte odasına döndüğünde odada süslenen Seungmini görünce şaşırarak onu süzdü.
"Hayırdır hyung?"
"Şey... biz Chanla çıkıyoruz."
"Ne?! Chanla? Bildiğimiz Chan hyung ve sen çıkıyorsunuz yani?!"
"Bağırma aptal! Çıkıyorux derken dışarıya çıkıyoruz. Yoksa sevgili değiliz.. yani oluruz sanırım yakında."
"Oha! Koş hemen gelince bana her şeyi anlatıyorsun!"
"Tamam tamam anlatacağım! Görüşürüz Jeong."
Seungmin aceleyle odadan çıkarak kapıya koştu. Onun bu haline gülen Jeongin ise çalışma masasına oturarak çalışması gereken kitapları alarak çalışmaya başladı.