"Hadi Hyunjin yapabilirsin!"
"Demesi kolay amına koyayım. Jeonginim hepsi senin için!"
Jeongin Hyunjin'in dediklerine kıkırdayarak yerine oturdu ve diğerleriyle beraber izlemeye başladı.
Seungmin ona resmen işkence yapıyordu diğerleri ise zevkle izliyordu. Sadece Felix ve Jeongin'in pek zevk aldığı söylenemezdi.
"Hyunjin-ah dayan biraz daha!"
"Felix'im! Gerçek dost sensin işte!"
Hyunjin durup Felixe cevap verdiğinde Seungmin sinirlenip Hyunjine tekme atmıştı. Seungmin'den yediği tekmeden sonra Hyunjin tekrar işine döndü.
İşi neydi... okulun spor sahasında tekerlek çekmekti. Seungmin onu süründürmek istiyordu. Arkadaşını iki yıl boyunca üzdüğü için acısını bu şekilde çıkaracaktı. Diğerleri ve Hyunjin'de bunu bildiği için sesini çıkarmadan onu onaylamışlardı.
"Daha hızlı ol Hyunjin akşama kadar seni mi bekleyeceğiz? Ayrıca daha bir sürü şey yapacaksın hadi!"
"Ne?! Daha bir sürü şey mi? Ulan traktör tekerleği çektiriyorsun bana şu an! Nasıl hızlı olmamı bekliyorsun? Senin sayende Changbine dönüşeceğim."
"Benim gibi olman için daha kırk tekerlek çekmen lazım Hyunjin."
Hyunjin Changbine iğrenir gibi bakıp tekrar önünde döndü. Derin bir nefes alarak gitmesi gereken yere baktı, az kalmıştı. Bir iki saniye durduktan sonra tekrar ilerlemeye başladı.
Arkadaşlarının söyledikleri şeyle daha çok gaza gelip hızla geçti çizgiyi. Çizgiyi geçtikten sonra birden kendini yere bırakıp bağırmaya başladı.
"Belim! Belim gitti! Ölüyorum!"
"Hyunjin! İyi misin?"
Hyunjin'in belini tutarak çığlık atması herkesi endişelendirmişti. Herkes yanına koştuğunda belinin acıdığını ve hareket edemediğini söyledi Hyunjin.
Chan ve Changbin dikkatli bir şekilde onu kaldırdıktan sonra arabaya götürdüler ve doğruca hastaneye gittiler.
Hastaneye geldiklerinde acilden bir doktor çağırarak kontrol ettirdiler. Doktor onlarla ilgilenip bir odaya yerleştirdi.
Akşama kadar hepsi Hyunjin ile birlikte durdular daha sonra Hyunjin ısrar edince gitmek zorunda kaldılar. Yanında yalnızca Jeongin vardı.
Jeongin odada bulunan koltuğa oturarak dizlerine kendi çekti, başını dizlerine yaslayarak karşısında uyuyan sevgilisine baktı.
Sevgilisi... sevgililerdi değil mi?
Jeongin tebessüm ederek elini kaldırdı ve Hyunjin'in saçlarının arasına yerleştirdi. Güzel ve uzun tutamları parmaklarına dolayarak oynadı. Hyunjin uykusunda başını Jeongin'in eline sürterek sırnaştı.
Bu hareketine kıkırdayan Jeongin dayanamayarak uzanıp yanağını öptü.Bu sırada uyanan Hyunjin elini Jeongin'in beline yerleştirerek onu kendisine çekti. Jeongin aniden Hyunjine yaklaşınca heyecanlanarak nefesini tuttu. Onun bu haline dayanamayan Hyunjin gülümseyerek Jeongini kendine daha çok çekerek dudaklarına minik öpücükler bırakmaya başladı.
Bir süre sonra Jeongin geri çekilerek yatağa oturdu. Hyunjin onun elini okşamaya başladı.
"Benimle uyur musun Jeong?~"
"Hmhm uyurum, kay bakalım."
Hyunjin, Jeongin'den aldığı onayla sırıtıp yavaş ve dikkatli bir şekilde yatakta kaydı. Jeongin açılan boşluğa uzanarak başını Hyunjin'in göğsüne yasladı.
Bu sefer Hyunjin onun saçlarını okşuyor, kokluyor ve minik öpücükler bırakıyordu. Jeongin kollarını Hyunjin'e dolayarak ona sıkıca sarıldı ve boynuna bir öpücük bıraktı.
"Jeongin?"
"Efendim hayatım?"
"Hayatım... burada sevişsek ne olur?"
"Hyunjin! Saçmalama istersen. Nasıl sevişeceğiz aptal?"
"Şimdi ben seni altıma ala- AH!"
Jeongin, Hyunjin'in kolunu sıkmasıyla Hyunjin dudaklarını büzerek mızmızlanmaya başladı.
"Aptal belin sakat hala ne düşünüyorsun."
"Yani belim iyi olsa sevişirdik?"
"Belki. Hadi uyu artık uykum var benim."
"Tamam bebeğim hadi bana iyi geceler öpücüğü ver."
"Baş belasısın Hyunjin..."
Jeongin söylediği son cümleye rağmen başını hafifçe kaldırarak Hyunjin'in dudaklarına bir öpücük bıraktı. Elbette Hyunjin rahat durmayıp Jeongini öpmeye devam etti.
Jeongin en sonunda nefessiz kalınca geri çekilip kıkırdadı. Her ne kadar kızsa da çok hoşuna gidiyordu. Hyunjin bunu bildiği için yapıyordu zaten.
Jeongin son kez kızarık ve dolgun dudaklara bir öpücük bıraktı ve başını tekrar Hyunjin'in göğsüne yasladı.
Onların bu anını dışarıda izleyen biri vardı... Jay. Jeongin annesi ile konuşurken onun hastanede olduğunu öğrenerek gelmişti. Bu hallerini görünce sinirden ve kıskançlıktan gözleri dolmuştu. Yumruk yaptığı elini koridordaki duvara geçirerek sinirini bastırmaya çalıştı ancak mümkün değildi.
Jeongin onun yüzüne bile bakmazken onu öpüyor ve ona sarılarak uyuyordu. Nasıl sakin olabilirdi?
____________________________________
Bir şeyler yazıyorum ama umarım beğeniyorsunuzdur....