5

1.8K 176 95
                                    

"Ne yapmaya çalışıyorsun? Senin varlığını öğrenirlerse bize ne olur hiç düşünemiyor musun?!"

"Biraz eğlenceden kime ne zarar gelir?"

~~~

"Hyunjin kapatsan mı artık şu konuyu?" Changbin'in sözünü umursamadan Felix'in telefonunda gezmeye devam ettim, eğer yaşıyorsa illaki onu bulmamız için bize bir ipucu bırakmış olması gerekiyordu, ya da onu hiç bulmamızı istemiyordu.

"Ben bakabilir miyim?" Jisung'a telefonu verip onun yaptığı şeyleri izlemeye başladım, Whattsapp'a girmiş mesajlarda gezmeye başlamıştı orada kayıt edilmemiş numarayı gördüğümde Jisung'u durdurup o numarayı işaret ettim.

"Şuna tıkla." Jisung tıkladığında yazılan tek mesajı okumaya başladım.

"Saat kaç gibi burdasın?"

Jisung mesajı sesli okuduğunda tereddüt edip çekildim, belki gerçekten bu işleri bırakmam gerekiyordur?

Büyük salondan çıkıp boş toplantı odasına oturdum, bir insanın öldüğünü kabullenmek zor hele bu insanın ölmediğine dahil kanıtlar varsa.

Ayaklarımı masaya koyup bacaklarımı uzattım, o kadar sessizdi ki sonunda kafamı toplayabiliyor doğru düzgün düşünebiliyordum. Ya bunu bana düşmanlarımdan biri oyun oynamak için yapıyorsa? Sonuçta evimizi bile buldular Felix'in telefonunu bulmak ya da parolasını bulmak onlar için çocuk oyuncağıdır.

Konuklar gelmeye başladığında sırıtıp bacaklarımı masadan çektim ve doğruldum.

"Sizi görmek bir şereftir bay Hwang." Ayağa kalkıp adamın elini sıktığımda diğer konuklarda oturmuştu, etrafa bakındığımda yeni topluluk liderlerini gördüm, hepsi birbirlerinden sert görünümlüydü.

"Yeni misiniz?" Adam kafasını evet anlamında salladığında başka bir tarafa döndüm ve arkama yaslandım.

"Biliyorsunuz önceki yıllar hep önemli insanları alırdık ama bu sefer bir değişiklik önermek istiyorum." Yeni gelen adamın sözüne dikleşip devam etmesi için onay verdim.

"Karşı çetelerin adamlarını almak sizce de daha mantıklı olmaz mı?" Arkama tekrar yaslanıp derin bir iç çektim, bir değişiklik iyi olabilirdi.

"Kabul ediyorum."

~~~

-St-

Minho
Yapıcağın işi sikeyim Hyunjin

Hyunjin
bir değişiklik hepimize iyi gelir

Chris
Peki ya o aldığımız adam bize ihanet ederse?

Hyunjin
öldürürüz

Jisung
ihanet ettikten sonra öldürmenin ne manası var ki?!

Hyunjin
umrumda değil çoktan kabul ettik

Jeongin
o adamı nasıl alıcaksınız

Hyunjin
diğerlerini öldürerek öldürecek kişiler çoktan gitti bile

Jisung
Ya alt düzey dövüşcüler?

Hyunjin
onlar üst düzeye geçene kadar küçük görevlere devam edecekler

Jeongin
Bence bu çokta kötü değil

Hyunjin
birde diğerlerine anlat

Jeongin
hem Hyunjin'in dediği gibi, bir değişiklik hepimize iyi gelir

Hyunjin
Bugün rüyamda Felix'i gördüm

Changbin
Hyunjin delirmiş bile

Hyunjin
çok güzeldi her zamanki gibi, bana pankek yapmıştı

Jisung
ağlarım

Jeongin
ben ağlıyorum

Hyunjin
Sonra Seungmin gelip bana kızıyodu

Seungmin
rüyana bile girerim

Hyunjin
Acaba biz bu işleri bırakıp bir ada satın alıp o adada mı yaşasak

Chris
Hyunjin iyice saçmalamaya başladı ben gidiyorum

Hyunjin
ama ilk önce Felix'in mezarını da o adaya almalıyız

Jisung
Hyunjin insanların değerini çok geç anlıyorsun

~~~

"Çek şu bacaklarını masamdan!" Yeji'nin sözüne göz devirip bacaklarımı masadan çektim ve sigarasını içen Jooyeon'a baktım.

"Sende bırak şu sigarayı iğrenç kokuyor!" Gülümseyip Jooyeon'un yanına ilerledim ve sigarasından aldım.

"Sendemi?!" Sırıtıp sigarayı ağzıma koydum ve balkonun ince korkuluklarına oturup aşağıya baktım.

"Oturma oraya tehlikeli!" Yeji'ye dönüp sözünü yanıtladım.

"Unuttun mu Yeji? Ben bir ölüyüm. Ölüler tekrar ölemez." Göz kırpıp önüme döndüğümde Yeji göz devirip Gaon'un kafasını okşamıştı.

"Hepiniz şu çocuk gibi olsanız keşke." Göz devirip Yeji'yi süzdüm ve dalga geçer şekilde konuştum.

"Sen gidip Ryujin'in ile sevişsene." Yeji kaşlarını kaldırıp bana baktığında küçük bir kahkaha atıp bacaklarımı salladım ve sigaramı çektim, boş dumanı kirli sokağa bırakırken kendimce kıkırdadım.

"Yongbok delirdi yine." Kendimce kahkahalara boğulurken gözlerimi kısıp kafamı hafif yan çevirdim.

"Ölüler deliremez."

"Sikerim ölünü." Tekrar kahkahalara boğulduğumda Yeji göz devirip bir koltuğa oturmuş bacak bacak üstüne atmıştı.

"Nerden buldum ben bu çocuğu?"

"Mezardan buldun, unuttun mu? ben bir ölüyüm." Tekrar güldüğümde Yeji alnını ovup konuşmuştu.

"Anladım Yongbok sen bir ölüsün bunu söyleyip durma."

"Sende unutma o zaman." Tekrar güldüğümde Yeji bana itici gözler ile bakmaya başlamıştı.

"Sen deli bir ölüsün." 

𝐁𝐥𝐚𝐜𝐤 𝐑𝐨𝐬𝐞 /𝑯𝒚𝒖𝒏𝒍𝒊𝒙/Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin