6

1.8K 158 176
                                    

Bindiğim asansörün kapısı tam kapanacakken içeriye atılan cılız bir el ile durdu, içeri giren yüzü gördüğümde göz yaşlarım teker teker açılmıştı. Felix'ti ama bir farklılık vardı.

O tamamen beyazdı.

Ben ona seslenirken Felix sanki beni duymuyormuş gibi boşluğa bakıp gülümsüyordu, ona dokunduğumda asansörün üstünden gelen siyah sıvı dikkatimi çekti, Felix'in tam kafasına doğru akıyordu.

İlk damlasında asansör sertce durmuş şiddetli bir şekilde yere düşmeye başlamıştı.

"HYUNJİN!" Koltuktan kalkar kalkmaz gördüğüm yüze sert bir tokat attım, benim en güzel anımı bozmuştu Felix'i daha fazla görecektim.

Yerde yanağına tokat yemiş Minho'ya bakıp sırıttım, ne güzel denk gelmiş öyle.

"Sikeyim, Hyunjin derdin ne senin?" Umursamayarak ayağa kalktım ve kemerimi düzeltip Minho'ya baktım.

"Bir rüya görüyordum da." Sözüme kapıdan çıkarken son buldum.

"Asla uyanmak istemeyeceğim bir rüya." Minho'nun arkamdan göz devirdiğini hissettiğimde umursamadan odadan çıktım, Felix'i gördüğümü anlamıştı.

~Yongbok'dan~

"YA BIRAK ŞU SİLAHI YONGBOK!" Sırıtıp Yeji'ye göz kırptım ve elime aldığım tüfek ile adamın kafasını hedef aldım.

"1 mi 3 mü?" Adam soğuk terler dökerken ortaya bir kahkaha koyup tekrar adama seslendim.

"BİR Mİ ÜÇ MÜ KALTAK?" Adam korkudan göz yaşlarını dökmeye başlayınca kahkahalarımın boş depoda adamın ağlamaları bastırmasına izin verdim.

"ü-üç.." Tüfeği adama doğrultup gülümsedim.

"Yanlış, cevap iki olacaktı." Sözüm bittiğinde adamın koca göbeğine ateş ettim, tüfek o adamı param parça etmişti bile.

"Biz Yongbok'u deliler hastanesine felan mı götürsek?" Jooyeon'un sözünü umursamayarak tüfeği indirdim ve kendimce kahkahalara boğuldum.

"Yongbok yeter, kulağımın içine sıçtın!" Yeji'ye dönüp gözlerimi kocaman açtım ve gülümsedim.

"Sıradaki kim~~~" Onlar göz devirirken kahkaha atıp zıpladım ve etrafta dolaşmaya başladım.

"Duydun mu Hwang Hyunjin artık düşman çetelerin adamlarını toplayacakmış." Duyduğum isim ile olduğum yerde durup sertce Yeji'ye döndüm.

"HA?!" Yeji ve Jooyeon bana şaşırmış gözler ile bakarken gülümsememi yüzüme takıp kendimi tekrar kahkahalara boğdum.

"Kaçmalıyız bence.." Yeji ve Jooyeon yavaş yavaş geri çekilirken olduğum yerde durup derin bir nefes aldım, onun ismini duymayalı uzun zaman olmuştu bulaştığı işleri Yeji ve Jooyeon'a katıldığımda öğrenmiştim, bunu benden saklaması başta beni çok üzmüştü sonra ise kafayı sıyırıp aklıma gelen herşeyi yapmaya başladım şuanda ise bir deli olarak yaşıyorum.

Kafamı kaldırıp kahkahalarım ile boş depoda dolaşmaya devam ettim, sinirimi birinden çıkarmam gerekiyordu. Eldivenlerimi takıp işkence odasına doğru ilerledim, biraz sıkıcıydı ama iş görürdü.

𝐁𝐥𝐚𝐜𝐤 𝐑𝐨𝐬𝐞 /𝑯𝒚𝒖𝒏𝒍𝒊𝒙/Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin