BÖLÜM SONUNDAKİ DUYURUYU MUTLAKA OKUYUN. KEYİFLİ OKUMALAR ♥️• 6 •
SULH
~
"BiImezdim şarkıların
bu kadar güzel, KeIimelerinse
kifayetsiz oIduğunu
Bu derde düşmeden önce.
Her şeyi söylemek mümkün:
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum:
Anlatamıyorum…"
ORHAN VELİ KANIK🐺💫
Bu dünyada herkesin korktuğu şeyler vardır. Kimi yalnızlıktan korkar, kimi yükseklikten, kimisi ise karanlıktan. Benim en korktuğum şey ise keşke demek. Fırsatın varken değerlendirmeyip öylece duruyorsun. Ve zaman haince o imkanı da senden aldığında, elinde kuru bir keşkeden başka hiçbir şey kalmıyor.
O pastaneye tekrar gitmek istiyorum. Kandemir ile ilişki... Yani dostluk kurmak istiyorum. Evet onun hayatı çok korkutuyor beni ama babam haklı ben kendi doğrularımdan emin olduğum sürece hiç kimse beni yanlış yola çekemez.
O kadar olaydan sonra öylece pastaneye gidemem. Öncesinde konuşup onun benimle görüşmek isteyip istemediğini bilmem lazım. Elimde onun hakkında iki bilgi var; birincisi ismi Agir Kandemir Akyel olduğunu biliyorum. İkincisi ise Umay Pastanesinin ona ait olduğunu biliyorum. Telefon numarasını bulmam için yeterli bilgiler değil bunlar. Ama benim için yeterli değil Yusuf için çok bile biliyorum. Kendisi tam bir teknoloji dehası.
Babamla konuştuktan sonra emin adımlarla Yusuf'un odasına doğru ilerlemeye başladım. Bunu yaptığım için asla pişman olmayacağım. Bu buluşma sıradan bir buluşma olmayacak farkındayım. Onun da farkında olması için öncesinde telefonda konuşacağım.
Yusuf'un kapısının önüne geldiğimde derin bir nefes alıp kendimi saçma sapan imalarına hazırlamaya çalıştım. Bir iki saniye Allah'tan sabır diledikten sonra kapısına vurdum.
"Bir şey isteyecekseniz uyuyorum." diye bağırdı içeriden Yusuf. Elimde olmadan gülmeye başladım. Bu çocuk hayatımın neşe kaynağıydı.
Kapıyı açıp içeri girdim ve tekrardan kapattım. Masasında oturmuş telefonla ilgileniyordu. "Oturarak mı uyuyorsun artık Yusuf?" diye sordum yatağın kenarına oturmadan hemen önce.
Telefonu elinden bırakıp sandalyesini bana doğru çevirdi. "Sadece şansımı denemek istemiştim." dedi yüzünde derin bir tebessüm vardı. Belli ki keyfi yerindeydi. Benimle uğraşmaması ve işimi en kısa zamanda halletmesi için huyuna gitmem lazımdı.
"Güzel kardeşim nasılsın?"
"Abla ne istiyorsun?"
"Aşk olsun..." Teessüf eder gibi baktım kendisine. "Ben sadece işim düşünce mi halini hatrını soruyorum?"
"Hayır. Ama sadece işin düşünce böyle kuzu gibi bakıyorsun."
Yalan değildi gerçekten de kendisine işim düşmüştü. Buradan asla çeviremezdim. O yüzden dürüst olarak açıkça söyledim odasına gelme sebebimi. "Birinin telefon numarasını bulmam gerekiyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARAF / ARA VERİLDİ - DEVAM EDECEK-
General Fiction"Senin yüzünden her gün birilerinin canının yandığını bile bile seninle aynı yolda yürüyemem. Bu kadar günahın içinde devam edemem. Göz göre göre ateşe yürümeni izleyemem. Belli ki birbirimizin nasibi değiliz." Yumruk yaptığı eliyle alnına birkaç de...