ÖN DEYİŞ

4.4K 279 257
                                    


ÖN DEYİŞ

~

🐺💫

Sıkışıp kalmış gibi hissediyorum kendimi. Dünyada arafı yaşıyorum. Gönlüm ona sırtımı dönmeye razı gelmiyor, nefsim bunca günahın ortasında kalmaya. Gitsem ikimize de hüzün kalsam ikimize de zulüm. Ama bir tercih yapmak zorundayım. Kendimi de onu da kandırmanın anlamı yok.

Bizden olmaz...

Onun sokağı bile o kadar yabancı ki bana. Yaşadığı hayat tarzı, düşünceleri... O karaysa ben ak. O geceyse, ben gündüz. Anlamıyor bunu. Mavi harelerini gözlerime sabitlemiş bulunduğu ateşin içine beni de çekmeye çalışıyor.

"Vazgeçecek misin bu hayattan?" diye bir cümle çıktı ağzımdan anında kendi sözlerime kahkaha attı iç sesim. Geçmeyecek biliyorum. Karşımda ki adam çocuk değil ki, yirmi yedi yaşında seçtiği yolu çok iyi bilen birisi.

Birkaç saniye bile düşünmeden veriyor cevabını. "Vazgeçemem..." diyor bakışlarını bir an olsun gözlerimden ayırmadan. Fakat ayırmalı. Çünkü tek bir kelimesi yollarımızı ayırmaya yetti.

"Madem öyle güzel başladık güzel bitsin. Allah'a emanet ol."

İşte şimdi masadan kalkmam ve arkamı bile dönmeden gitmem lazım. Ne oldu bana? Neden kalkamıyorum? Bu nasıl bir araf böyle Allah'ım? Ne kalabiliyorum ne gidebiliyorum.

"Yapma, bu kadar kolay olmamalı bitirmek. Yapma."

Onu ilk kez böyle çaresiz görüyorum. Denizi andıran harelerine hüzün çökmüş. Bu defa huzur saçmıyor etrafına. Masanın üzerinde yumruk yaptığı elini sıkıyor. Gözyaşlarının akmasına engel olmak istiyor sanki. Başımı yavaşça iki yana sallayıp ayağa kalktım. Ayağa kalkar kalkmaz duvarda asılmış bozkurt posteriyle göz göze geldim. Ne kadar tuhafıma gitmişti ilk kez gördüğümde. Fakat zaman geçtikçe alışmıştım ona da. Alıştığım için mi bu kadar zor geliyordu bakışlarımı çekmek? Bir posterle bile vedalaşmayı beceremeyen ben, karşımdaki adama nasıl sırtımı döneceğim? Nasıl aramıza bir ömürlük hasret koyacağım?

'Bu onun tercihi...' diyor kendime düşman iç sesim. Haklı, o neyi bahane ederse etsin Allah hepimize doğruyu görmemiz için akıl vermiş. Ateşte yanmayı seçmek onun kararı. Sandalyemi arkaya doğru itip masadan çıkmak için hamle yaptığım an bir damla yaş usulca süzüldü yanaklarından. Hızla ayağa kalkıp tam karşımda durdu. Her zaman ki gibi dimdik duruyor. Nasıl başarıyor acaba? Ben birazdan düşüp bayılacak kadar güçsüz hissediyorum kendimi.

"Ben sevdamdan da davamdan da vazgeçmem."

"Bende böyle bir davanın içinde yer almam."

"Her şeyden herkesten korurum seni..."

Histerik bir gülüş kaçtı dudaklarımdan. Sol elimi yığılıp kalmamak için masaya dayayıp bakışlarımı karşımdaki adama diktim. "Canımdan korktuğum için mi bitirdiğimi düşünüyorsun? Allah'tan korktuğum için bitiriyorum, canımdan değil. Bu dünyada seninle el ele her şeyle herkesle savaşırım. Ateşte yanarım, karanlıkta kalacağız de kalırım. Ama mahşerde Allah'ın karşısına nasıl çıkarım ben?" Susup derin bir nefes aldım. Boğazımda oluşan düğüm konuşmama engel oluyordu.

"Senin yüzünden her gün birilerinin canının yandığını bile bile seninle aynı yolda yürüyemem. Bu kadar günahın içinde devam edemem. Göz göre göre ateşe yürümeni izleyemem. Belli ki birbirimizin nasibi değiliz. " Yumruk yaptığı eliyle alnına birkaç defa hafif sayılmayacak şekilde vurdu. Daha fazla konuşmamalıyım uzadıkça üzülüyor görüyorum. Arkamı dönüp dış kapıya doğru henüz birkaç adım atmıştım ki sözleriyle olduğum yerde durup bakışlarımı tekrar ona doğru çevirmek zorunda kaldım.

"Bu hayatı ben tercih etmedim. Ben de normal insanlar gibi bir hayat yaşamayı isterdim. Bisiklet sürmeyi, lisede tek derdimin dersler olmasını bende isterdim. Ama herkes şanslı doğmuyor maalesef. Ben istemedim küçücük yaşta babamdan bisiklet yerine silah dersi almayı. Üstelik yıllarca tercih hakkım olmayan bir hayat için bedel ödemek zorunda kaldım." Susup derin bir nefes aldı. Sanki söylediklerini algılamam için bana zaman veriyordu. İlk kez bu kadar acı bir şekilde hissettim aramızdaki uçurumu.

"Ben çok fazla anlamam öyle kader, alın yazısı falan ama şuna eminim; bir çocuğun geleceğini doğduğu ev belirler. Buğday ektiğin tarladan pamuk çıkmasını bekleyemezsin. Sen babanı camiye giderken görmüşsün ben kumarhaneye."




Bölüm Sonu 🐺💫

***
12.09.2022

Bölüm Şarkıları;
Cem Adrian & Ezgi Kosa: Gönül
Hakkı Bulut: Ayrı Dünyaların İnsanlarıyız

Yeni bölüm en kısa zamanda gelecek bir iki bölüm yazıp biraz gidişatı toparlayıp öyle yayınlamayı düşünüyorum. ♥️

Yeni bir yola çıktım umarım beni yalnız bırakmazsınız. 🤍

Herhangi bir soru sormak veya kitap hakkında konuşmak isterseniz sosyal medya hesaplarımı aşağıya bırakıyorum. Aktifim her sorunuza elimden geldiğince kısa sürede dönmeye çalışıyorum. 💫🥰

İnstagram: lalgonul
Twitter: lalgonul_


ARAF / ARA VERİLDİ - DEVAM EDECEK-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin