17 • NİSYAN

975 105 43
                                    

• 17 •

NİSYAN

~

"Seni soruyorlar öldü mü diyeyim yoksa dönecek mi?
İkisi de imkânsız değil mi?
Çünkü biliyorum; asla
geri dönmezsin ve biliyorsun;
sen benim için asla ölmezsin!"
Cemal Süreya

🐺💫


Sabah evden çıkarken güneşli gökyüzünü şimdi aniden bulutlar kapladı. Eve doğru yürürken birden yağmur yağmaya başladı. Sanki gözyaşlarımı kendimden bile gizlemek istedi yağmur. Bir kitapta okumuştum yağmur yağarken edilen dualar geri çevrilmezmiş.

Kaldırımın kenarında durup gözlerimi kapattım. "Allah'ım sen sevdirdin. Sen karşılaştırdin bizi. Sen koydun kalbime bu aşkı. Ne olur beni benden alan şu acımı hafiflet. Nefes alamıyorum Allah'ım. Ne olur benim de onun da acısını hafiflet."

Gözlerimi açtığımda Kandemir'in pastanedeki acı dolu bakışları geldi zihime. O gün omzuna kurşun yediğinde bile böyle bakmamıştı. Ayrılığın kurşunu daha ağır geldi.

Sırılsıklam olmuş bir halde eve girdiğimde mutfaktan annemin sesini duydum. "Said? Rümeysa? Hanginiz geldiniz?"

"Ben geldim annem." dedim ayakkabılarımı çıkartırken. Odama girip hızla ıslanan kıyafetlerimi çıkarıp alt üst pijama takımımı giydim. Amacım kirlileri banyodaki kirli sepetine attıktan sonra akşama kadar yataktan çıkmamaktı ama odamdan çıkar çıkmaz annemin sesini duydum tekrardan.

"Bir mutfağa gel Rümeysa."

Çamaşırları kirli sepetine attıktan sonra elimi yüzümü yıkadım ve mutfağa girdim. Anneannem ve annem mutfak masasında karşılıklı oturmuş sarma sarıyor.

"Selamın aleyküm."

"Ve aleykümselam kızım." dedi annem. Sardığı sarmayı indirip yenisini sarmak için tepsiden yeni bir yaprak aldı.

"Ne olmuş kız sana ölü gibi bakıyorsun. Gözlerin kıpkırmızı olmuş." Kaşlarını çatıp daha da dikkatli bakmaya başladı anneannem. Sanki ne oluğunu yüzümden okuyabilecek gibi.

"Bir şey yok." dedim. Hızla bakışlarımı başka bir yöne çevirdim. "Kolay gelsin. Yardım etmek isterdim ama çok halsizim özür dilerim annem."

"Ne zaman hayrını gördük ki zaten. Anca kaçarsın." dedi anneannem burnunu kırıştırıp.

Sabah Kandemir'in sözleri geldi aklıma. O da beni korkaklıkla suçlamıştı. Canım acır korkusuyla bütün güzellikleri elimin tersiyle ittiğimi ima etmişti.

"Gerçekten öyle bir insan mıyım ben anneanne? En küçük zorlukta hemen kaçıyor muyum?"

Anneannem böyle bir soru beklemiyor olacak ki şok olmuş bir şekilde bana baktı. Ağzını açtı kapattı, birkaç saniye ne diyeceğini bilemedi. En sonunda elindeki sarmayı yerine indirirken, "Sen gerçekten iyi değilsin." dedi.

Anneannemin bile fark edebileceği kadar kötüyüm demek ki. "Rümeysa sen odana geç dinlen biraz kızım." dedi annem. Muhtemelen anneannemin beni daha fazla kırmasından korktuğu için o ortamdan uzaklaştırmak istedi.

Hiçbir şey söylemeden başımı aşağı yukarı doğru salladım. Mutfaktan çıkmamla anneannem, "Ne olmuş buna?" diye sordu.

"Kandemir'le ayrıldılar. Toparlanamadı." dedi annem fısıldayarak. Muhtemelen benim duyma ihtimalimden korktu.

ARAF / ARA VERİLDİ - DEVAM EDECEK-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin