19 • NEDAMET

689 81 52
                                    

• 19

NEDAMET

~

"Sad kûh-ı güneh mâni'-i eşk-i nedem olmaz Sedd olmaya çün seyl
has u hâr yolında"
Kâtib-zâde Sâkıb

(Yüzlerce günah dağı, pişmanlık gözyaşına engel olmaz. Zira selin yolunda çerçöp engel olmaz.)

🐺💫


Dakikalar geçti ben banktan ayağa kalkamadım. Düşüncelerimin ağırlığı nefes kontrolümü sağlamama engel oldu. Ne zaman nefes almam, ne zaman aldığım nefesi vermem gerektiğini şaşırdım. Zihnim karardı. Tanıdık bir ses geldi kulağıma. Başta algılayamasam da yüzüme çarpan soğuk sudan sonra kendime gelebildim.

"Abla nefes al! Derin derin nefes alıp vermeye çalış. Ne oldu sana Allah aşkına!"

Az da olsa kendime gelir gelmez Yusuf'un elini tuttum sıkıca. Birkaç saniye daha nefeslerimi kontrol ettikten sonra, "İyiyim." dedim. Önüme indirdiği sudan birkaç yudum içtim.

"Ne oldu sana abla? Biraz dolaşmak için bahçeye çıktım ki bu haldesin." diye sordu Yusuf. Yüzündeki endişe apaçık bir şekilde belli oluyor.

"Kandemir yalan söylememiş. Yani içki içmedim derken dürüstmüş."

Hemen yanıma oturdu Yusuf. Bakışlarını merak kapladı. "Nasıl yani?"

Dudaklarımı ıslatıp derin bir nefes çektim içime. Olanları detaylı bir şekilde anlattım Yusuf'a. Baştan beri bütün olayları tüm gerçekliğiyle anlattığım tek kişi Yusuf.

"Büyük sıçmışsın abla."

"Ufff biliyorum." Ensesine bir tane yapıştırdım hafiften. "Ama yine de bu ablanla terbiyesizce konuşmanı gerektirmez."

Elini ensesine atıp fark ettirmemeye çalışarak biraz uzaklaştı benden. "Ne yapmayı düşünüyorsun peki?"

Dudaklarımı büzüp, "Bilmiyorum." dedim. Ellerimle yüzümü kapatıp başımı eğdim. "Sanırım gerçekten de sıçtım. Beni asla affetmeyecek."

"Hayır, hayır! Oraya girme hemen çık oradan." Bir ayağını altına alıp bedenini bana doğru döndürdü Yusuf. "Şimdi bana net bir cevap vermeni istiyorum. Nasip buymuş deyip kaçmayı mı istiyorsun yoksa onu mu?"

Bir saniye bile düşünmeden verdim cevabımı. "Onu istiyorum." Elimi bir yanlışı düzeltmek istercesine Yusuf'a doğru salladım. "Ayrıca nasibimiz ayrılmak değildi. Biz mahvettik her şeyi."

Aniden sevinçle ayaklandı Yusuf. İki elini havaya kaldırıp açtı, "O halde düşünmeye gerek yok yapılacak şey belli." dedi kendinden emin bir şekilde. Ben şaşkın bakışlarla ona bakarken tamamladı cümlesini. "Kandemir abinin yanına gidip özür dileyeceksin. Eminim ki affedecektir seni."

ARAF / ARA VERİLDİ - DEVAM EDECEK-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin