Yanlış anlaşılma durumu ikimizin de sınırını aşmasına sebebiyet vermişti. Gözleri buruk buruk bakıyor içimi yakıyordu. Onun da yanan içini söndürmek adına aldığım cesurca kararla konuşmaya başladım.
"Ben özür dilerim" kısık çıkan sesimle ben bile zor duymuştum ama o bana bir adım daha yaklaşmıştı. "Neden özür diliyorsun." Neden olucak senin kalbini
Kırdığım için sesini ben bile duydum. "Seni dinlemeden yargıladım umut bunu yapmamalıydim sen beni dinlerken benimde seni o geceki gibi dinlemem gerekirdi." Gözleri benden bir Saniye ayrılmıyor izliyordu. "Evet beni dinlemeliydin Eftelya seni tanımamama rağmen o gece bana Milano'dan neden geldiğini, hayallerini,babanı anlatırken dinledim seni peki sen naptın beni her gördüğünde kavga ediyoruz" "konuşmama bile fırsat vermiyorsun Eftelya." Dudağımı ısırdım haklı işte haklı "haklısın babaannemde seni gördüğümde o kadar şaşırdim ve önyargım oluştu ki şimdi yaptığım hataları daha net görüyorum." gözlerimin sulanması işleri zorlaştırıyordu. "ha tamam bu gece sahilde aynı yerde 9 da seni bekliyor olucağım eftelya ve bu sefer ben konuşucam sen dinliyeceksin." gözlerimin yuvarlarınan çıkıcağını hisettim bir an ama neyse şu an öncelik akşam kıyafet seçme merasimi. "tamam merak etme iyi dinleyiciyimdir." yüzünde sıcak bir gülümseme belirdi yakışıklı ukala orman gözlümün. çarşıdan çıktığında biraz daha gezip alışveriş yapıp eve döndüm akşam yemeğini yapıp babaannemle yedik ve ben vakit kaybetmeden hazırlanmaya başladım kısa kotşort üstüne omuzu açık uzun bir bluz giydim.telefonumu alıp evden çıktım bir kaç adım ötede olan sahile yürüdüm. daha önce konuştuğumuz yere geldiğimde iki büyük kare yastık ve ortada yanan ateş ortamı çok loş gösteriyordu. Umut yastıklar dan birinde oturuyor elinde tuttuğu şarapla gözlerimin içine bakıyordu. "Geldim buradayım." "Evet Eftelya burdasın anılarımı dinlemek için" "şarap ikram etmeyecek misin" dedim çekinmeden "oturmanı bekliyorum." Yastığa oturdum ve önümde yanan ateşle umut'u göremez oldu gözlerim. Hayat ne kadar ilginç değil mi? Milano'da ekonomi okuyan ben şimdi Muğla'da bir kaç gündür tanıdığım biriyle şarap ikramı kabul ediyordum. Yaşamın kişiliğime kattığı değerlere bayılıyorum. "Şarap ister misin" sıcak gülümsemesi her zaman ki gibi muhteşem bir sanat eserini anlatıyordu. "Evet" şarap bardağına biraz koydu uzun parmakları ile uzattı bardağı alırken parmaklarımız bir birine deydi sanki elektrik çarptı gibi hissettim bu his kesinlikle içimi yakıyordu.
"Nereden anlatmaya başlıyım bilmiyorum. Babam hasta olana kadar sıradan bir çocuktum ama babam hastalanınca hastaneye tedavi için yattı annem sürekli babamlaydı ve kardeşimi ben okula getirip götürüyordum. Adı Elif o zamanlar daha 11 yaşındaydı evde annem çok az vakit geçirdiğinden yemek yapmayı öğrenmek zorunda kalmıştı melekten farksızdı benim kardeşim babasını kaybetmeyi hak etmiyordu böyle bir acıyı yaşamak için fazla masumdu o" orman yeşili gözleri dolmuş ağlamamak için zor duruyordu yakışıklı sarışın orman gözlü ukala beyefendim hikayesine aşık olduğum gözleri dayanamamış birer birer düşüyordu incileri. Dayanamayıp şarabımı yere bırakıp umut'a sarıldım başını göğsüme koydum saklarcasına, saçlarını okşarken ağlaması hıçkırıklara döndü. "Sonra 1 yılda arkama yaslandığım dağlar yerle bir oldu Eftelya ameliyattan çıkamadı ameliyata girmeden önce dediklerini hala hatırlıyorum 'aslan oğlum benim bu hayatta en önemli şeyi asla unutma oğlum. Çünkü hayatta en önemli şey sevdiğin insanı yanıltmamaktır. Onun hayal kırıklığı yaşadığını görmek en çok sana acı getirir oğlum o yüzden lütfen sevdiklerini kırma.' demişti ben 14 yaşındaydım Eftelya 14 ve elif yıkılmıştı benim gibi ama meleğimin sadece abisi ve annesi kalmıştı 12 yaşındayken ölümü anlaması çok zordu" hıçkırarak ağlarken elimden bir şey gelmiyor sadece dinlemeye devam ediyordum. Bende sadece 14 yaşındaydım babam öldüğünde ve evet ölümü anlamak her şeyden daha zor gelmişti bir anda ortaya çıkan bu kavram beynimi uyuşturmuş gibi his veriyor yoruyordu. Daha fazla susamazdım bu kadar acı çekerken diye.düşündüm "biliyorum sende biliyorsun " " biliyorum biliyorum " ağlamaktan kızarmış gözleri gözlerime bakıyordu aramızda bir çekimin olduğunu herkes 100metre öteden bile anlayabilirdi. Vişne çürüğü rengindeki dolgun dudakları beni kendine çekti ve birbirine deydi yumuşak öpüyor incitmekten korkuyordu elleri belime sırtıma kaydığında beni kendine çekti sanki dünyadan soyutlnamışız gibi aşk gibi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Milano meselesi
RandomEftelya öykü son 20 yaşına kadar İtalya'da yaşayan genç bir kızdı ama annesi ve üvey babasıyla can sıkan tartışmalarından sonra babanesinin yanına Türkiye'ye gelir. Muğla'da yaşayan babanesinin yanında Bir yaz geçirecek olan Eftelya orada umut diye...