Günün ilk ışıklarıyla gözlerini açan kişi Jimin olmuştu.
Onun gitmesinden korkar gibi sımsıkı sarılan bedenin kollarından çıkıp kendini banyoya attı.
Güzel bir duşun ardından hala uyanmayan bedenin yanağına öpücük kondurup, üstünü giyerek mutfağa indi.
Eşi uyanmadan güzel bir kahvaltı hazırlamak istiyordu.
Öylede olmuştu çeşit çeşit şeyler yaparak güzel bir sofra kurmuş, odaya çıkarak eşini uyandırmıştı.
"Duş alıp geliyorum bebeğim." Jungkook adımlarını banyoya yönelttiğinde çalan zille durmuştu.
"Ben bakarım sen yıkan sevgilim." Eşinin dudaklarına öpücük kondurup alacaklı gibi çalan kapıyı açtı.
"Sen neden hala burdasın lan!" Sinirden kıpkırmızı olmuş beden Jimine vurmak için elini kaldırmıştıki Jungkook kalkan eli tutarak sınırlı bedeni geriye doğru savurdu.
"Siktir git kendini dövdürme bana. Bir daha bu kapıyı çal seni anandan doğduna pişman ediyim." İri beden sert bir şekilde kapıyı kapatması Ha-Neul'un abisini korkutmuştu.
"Güzelim iyi misin?" Kenarda bekleyen Jimine sarıldı iri beden.
"İyiyim." Jungkook eşinin saçlarına öpücük kondurup uzaklaştı.
"Hadi yavrum sen içecekleri doldur ben hemen geliyorum." Eşinin kalçalarına sıkı bir şaplak atıp merdivenleri koşarak çıktı.
"Oha kook sökseydin." Minik beden kıkırdayarak mutfağa girip içecekleri doldurdu.
-
Güzel bir kahvaltının ardından ikili koltuğa oturmuş ev bakıyorlardı.
"Bu nasıl min?" Jungkook bulduğu villayı Jimine gösterdiğinde ağzı açık kalmıştı minik bedenin.
"Sevgilim çok güzel fakat paramız bu kadarına yetmez " Jungkook gülümseyerek eşinin yanağına öpücük kondurdu.
"Orası düşünme minik kelebeğim. Eşin halleder." Jimin eşinin yüzüne dik dik bakarken iri beden tekrar konuştu.
"Burayı çok isteyen biri vardı. Bende yüksek bir miktara burayı sattım. Birikmiş paramızda çok o yüzden burayı alabiliyoruz yavrum." Jimin gülümseyerek eşine minnettarlıkla baktı.
"Sen bir tanesin hayatım~" eşinin üzerine atlayıp onu koltuğun üstüne düşürerek dudaklarına yapıştı.
Erkekliğini altındaki bedene sürterek öpüşmeyi derinleştirdi.
Jungkook nefessiz kalınca üstündeki bedeni altına alıp alnına öpücük kondurdu.
"Benim bebeğim sevişmek mi istiyor?" Jimin kararmış gözleriyle başını aşağı yukarı sallayarak eşini onayladı.
"Ama önce evimizi tutmaya gitmeliyiz güzelim. Bir an önce burdan gitmek istiyorum. Söz sana istediğini gece vereceğim." Jimin dudaklarını büzerek üstündeki bedeni iterek kalktı.
"Şimdi bu şekildeyken vermiyorsun, gece istediğimi versen ne olur?" Koşarak odaya çıkıp üzerine kazak ve pantolon geçirip aşağıya indi.
Aşağıda montunu giymiş onu bekleyen bedene bakmadan askıdan montunu alıp üzerine geçirdi.
Arkasından sessizce gelen beden bir anda minik bedeni duvara yapıştırıp ellerini iki yanına sabitlemişti.
"Çekil ayakkabılarımı giyicem." Jungkook gülümseyerek eşinin yanağına öpücük kondurdu.
"Sevgilim şuan bile istediğini verebilirim bunu arabada yada başka yerlerde sevişmemizden biliyor olman gerekiyor. Fakat gerçekten bu apartmandan bıktım." Jimin dudaklarını büzüp ellerini eşinin boynuna sardı.
"Biliyorum ama seni özledim. " Jungkook minik bedenin dudaklarını dudakları arasına alarak kendini ona bastırdı.
Nefessiz kalınca ayrılıp hiç birşey olmamış gibi ayakkabılarını giydiler. İkiside biliyordu ki geceleri güzel geçecekti.
Bindikleri arabayla buldukları villaya gelmişlerdi.
Jimin dolaştığı eve hayran hayran bakarak burayı almak istediklerini söylemişti.
Ordan çıkıp tapu işlerini falan halledip tekrar eve döndüler.
"Jungkook sonunda burdan gidiyoruz çok heyecanlıyım." İri beden çıkarttığı montunu koltuğun üzerine koyup kendini koltuğun üzerine attı.
"Bende yavrum bende."
Buraya taşınalı üç sene olmuştu fakat başları beladan,olaydan hiç kurtulmamıştı.
Evlerine hırsız girmişti fazla bir mal kayıpları olmasada aldıkları korku onlara yetmişti.
Bir kız takıntılı hale gelmişti onun sonunda bildiğiniz gibi karakolda bitmişti.
Daha sayamadıkları bir çok şey geçmişti bu apartmanda. Sonunda burdan taşınıyor olmaları çok mutlu ediyordu onları.
Umarım dedi Jimin.
"Umarım gittiğimiz yerde sıkıntı yaşamayız çünkü ben çok yoruldum."
"Umarım sevgilim." Taşınacakları yer her ne kadar sessiz sakin olsada bela geliyorum demez bir anda gelirdi.
Umuyorlardı ki bundan sonraki hayatları olaysız geçsin.
-