"Minnie minnie Jiminie" Jungkook kendi uydurduğu şarkıyı söyleyerek dubleks olan evlerinin merdivenlerinden inip mutfaktaki eşinin yanına geldi.
"Efendim kookie." İri beden omletin yumurtasını çırpan bedenin arkasından sarıldı.
"Bil bakalım senin ultra yakışıklı kocan ne yaptı?" Heyecanla sorduğu soru Jiminide heyecanlandırmış olacak ki çırpmakta olduğu yumurtayı bırakıp eşinin kollarında yüzünü ona döndü.
"Bizim için küveti hazırladın?" Soru sorar gibi tek kaşını kaldırmıştı.
"Yuh Jimin! Aklın fikrin oynaşta. Birde bana diyosun libidon hiç düşmüyo diye." Jimin kıkırdayarak Jungkookun yanağına öpücük kondurup işine geri döndü.
"Aslında ben senin aklın fikrin oynaştadır diye küvetimi hazırladın demiştim. Biliyorsun en son aynı soruyu sorduğunda yatakta birden çok seks oyuncağı vardı ve günün sonunda ikimizde zevkten ağlıyorduk." Jungkook hayretler içinde küçüğüne bakıyordu.
"Jimin sen çok fenalaştın. Aldığımda böyle değildin."
"Kocamı örnek alıyorum diyelim." Jungkook gülümseyerek eşinin boynuna öpücük kondurdu.
"Her neyse asıl konumuza gelelim. İkimiz içinde üç günlük izin aldım." Jimin şok olmuş bir şekilde tekrar Jungkooka döndü.
"Hatta senin sınav yapman gerekiyormuş hasta olmadığın sürece gitmeliymişsin bende yataktan kaldıramıyorum kendisi çok ateşli dedim." Jungkook cümlesini tamamladığında Jimin flörtöz bir şekilde ellerini eşinin yakalarında gezdirmeye başladı.
"Peki gerçekten ateşli miyim?" Jungkook küçüğünü tezgahla arasına alıp dolgun üst dudağı emmeye başladı.
Jiminde onun ince alt dudağını dudakları arasına alarak karşılık verdiğinde Jungkook kendini eşine bastırarak geri çekildi.
"Senin gerçekten aklın fikrin başka yerlerde dolaşmaya başlamış bebeğim." Jimin geri çekilen bedene ters bir bakış atıp her ne kadar acımayacağını bilsede karnına yumruk attı.
Jungkook yalandan acımış gibi yaparak kendini yere attığında minik beden kıkırdamıştı. Fakat bu oyunları aldıkları yanık kokusuyla fazla sürmemişti.
"Ya kook senin yüzünden omletim yandı!" İri beden yattığı yerden kalkarak camları açtı bu koku başka türlü gitmezdi burdan.
"Yavrum ben ne yaptım ki şimdi?" Jimin en sevdiği tavanın mahvolduğunu görünce Jungkookun üzerine atlayıp saçlarını çekiştirmeye başladı.
"Seninle öpüşürken her şeyi unuttuğumu bile bile geldin beni öptün. Bir de ne yaptım diyorsun." Hızını alamayıp üzerinde olduğu bedenin kafasını ısırmaya başladı.
"Jimin! Canım acıyor in üzerimden!" Minik beden siniri geçince dolan gözleriyle eşinin kucağından indi.
"En sevdiğim tavam mahvoldu" Jungkook eşinin aniden değişen ruh haline göz devirip ocakta duran tavanın içindeki omleti çöpe döktü.
"Bazen ikizler burcu olduğunu düşünüyorum." İri beden küçüğünün akmaya başlayan göz yaşlarını büyük elleriyle silip eşine sarıldı.
"Üzülme bebeğim geçer bu yanık. Sen şöyle sandalyeye otur ben şimdi omleti falan halledicem." Belinden tutarak sandalyeye yöneltip oturmasını sağladıktan sonra kollarını sıvayarak tezgahın başına geçti.
-
Yaptıkları güzel kahvaltıdan sonra üstlerini giyinip market ve kıyafet alışverişi yapmak için binadan çıkacaklardı ki gördükleri kızla Jimin gözlerini devirirken Jungkook eşinin ellerini kendi ellerine kenetledi.
"Sarı çiyan." Jiminin sessizce söylediği şeyi iri beden duymuş ve ortama kıkırtı bırakmıştı.
Çok geçmeden geldikleri otaparkta arabalarını bulup binmiş ve gidecekleri yere doğru sürmeye başlamışlardı.
"Jungkookiee market ve kıyafet alışverişi yaptıktan sonra Busana gidelim mi? Ailemi çok özledim." Jungkook şuanda da olduğu gibi hiç bir zaman onun isteklerine karşı gelmemişti.
"Bebeğim nasıl isterse~" yaptıkları market ve kıyafet alışverişinden sonra eve gelerek aldıkları şeyleri yerleştirip Busana gitmek üzere yola koyuldular.
-
