"Bebeğim bak bir sürü hastam olduğunu ve şuan izin alıp çıkmak gibi bir şansım olmadığını biliyorsun."
Telefonun diğer ucundaki minik bedene sızlanarak yoğun olduğunu anlatmaya çalışıyordu ama bir türlü beceremiyordu anlaşılan.
"Banane Jeon!" Jimin sinirle solumaya devam ediyordu çünkü eşi dün gece onu okuldan alıp bir şeyler yapmak için söz vermişti. Fakat şuan kendisi yoğun olduğunu ve gelemeyeceğini söylüyordu.
Zaten bu sorunları yaklaşık bir kaç aydır devam ediyordu. Bu sıralar Jeon Jungkook kendini işe fazla kaptırmış, eşiyle ilgilenmeyi bırakmıştı.
"Ne banane Jimin! Sana yoğun olduğumu söylüyorum tanrı aşkına anlamıyor musun?" İri beden başından beri kendini tutmuştu fakat artık işe dönmesi gerektiği için kendini tutmayı bırakmıştı.
Her ne olursa olsun ikiside bir birlerine seslerini yükseltmezlerdi elbette. İnsanlar onların en çokta bu yanlarını severlerdi.
"Sen ne zaman yoğun değilsin ki? Biz neden evliyiz o zaman söylesene? Amacın çok çalışmaksa bekarkende çalışabilirdin!" Derin bir nefes aldı minik beden, çünkü buna ihtiyacı vardı.
" Ben eski seni istiyorum Jungkook asıl sen bunu anlamıyorsun. Benimle sürekli ilgilenen, bana zaman ayıran kocamı istiyorum. Tek derdi para, iş olan birini değil."
Jungkook karşı taraftan gelen titrek sesle eşinin ağladığını çoktan anlamıştı.
"Jimin, bebeğim ağlama lütfen." Eşinin ağlamasına hiç bir zaman dayanamamıştı. O ne zaman göz yaşı dökse ki bu sevinçten bile olsa onunla beraber ağlardı. Şuanda olduğu gibi.
"Ben her gece ağlıyorum Jungkook bunu söylemek için çok geç kaldın." Titrek bir nefes alarak konuşmasına devam etti minik beden.
"Ben artık çok yoruldum. Bir kaç aydır eve gelip direkt uyumandan, benimle sadece sikik penisin kalktığı zamanlarda ilgilenmenden yoruldum."
Daha fazla konuşamayacağını bildiği için telefonu eşinin yüzüne kapattı minik beden.
Jungkook duyduklarıyla bir kaç ayı gözünde canlandırmaya çalıştı. Gerçekten eşine tek yaklaştığı zamanlar libidosunun tavan yaptığı zamanlardı.
Derin bir of çekip ne zaman oturduğunu bilmediği yerden kalkıp odasına yürümeye başladı.
Odaya girdiği anda tıklatılan kapıyla "gel" komutu verip ceketini sırtına geçirdi.
"Jungkook bey hastalarınız sizi bekliyor." İri beden masanın üzerine bıraktığı telefonu alarak cebine koyup arkasındaki sekretere döndü.
"Hastalarımı başka doktora yönlendir. Benim işim var çıkıyorum." Sekretere bir adım daha yaklaşıp onunla yüz yüze gelmek için biraz eğildi.
"Ha bu arada sırf çıktığım için sorun yaratan olursa işten atmaktan çekinmesinler." Ceketini düzelterek açık olan kapıdan çıkıp arabasına doğru yürümeye başladı.
-
Çok geçmeden geldiği okulun önüne arabasını park etti. Şuan minik eşini sarıp sarmalamak için heyecanlıydı.
Hızla arabadan inip öğretmenler odasına doğru koşmaya başladı. Tıklattığı kapıdan içeriye girip ortama göz gezdirdi.
Eşini göremeyince üzülsede birilerine sormaktan zarar gelmezdi.
"Hoseok hyung Jimin çıktı mı?" Hoseok karşısındaki iri bedene ters bir bakış atarak ayağa kalktı. Bu adamı her ne kadar çok sevsede küçük Jiminini üzmüştü.
"Hayır ola Jungkook eşinin işten çıkma saatlerinide mi unuttun?" Hoseok soğuk çıkan sesine engel olamazken Jungkookun dibine girmişti.
"Hyung lütfen sırası değil. Jimin nerede onu söyle bana." Dolan gözlerle hyungundan bir cevap bekliyordu. Hoseok her ne kadar ona sınırlı olsada Jiminin çıkmadan önce ağladığı aklına gelince sinirini bir kenara bıraktı.
Çünkü biliyordu ki eşi onu kırdığı gibi toplardı. "Beş dakika önce çıktı. Nereye gittiğini söylemedi."
Jungkook kısaca teşekkür ederek okuldan çıkıp arabasına bindi. Cebinden çıkardığı telefonla eşinin numarasını tuşladı.
"Hadi güzelim aç şu telefonu." Uzun bekleyişlerine rağmen açılmayan telefonla yüzünü düşürdü.
Eve gitmediğini adı kadar iyi biliyordu.
- mesajlar -
JeonJungkookie ♡
Bebeğim telefonu açar mısın? (15.30)
Özür dilerim yemin ederim farkında
değildim hiçbir şeyin (15.35)Hadi yavrum nerde olduğunu söyle bana (15.45)
Güzeller güzelim ♡
Sahildeyim. (16.00)
-
Jungkook gelen mesajla arabayı sahile yönlendirdi. Onun bebeği ne zaman üzgün olursa sahilde dinlenmeyi çok severdi bunu nasıl unuturdu.
Arabayı bulduğu ilk yere park edip gözleriyle eşini aradı. Gördüğü bedenle gözlerine hücum eden yaşları silip minik bedenin yanına koştu.
Jimin başında öylece duran bedene her ne kadar kırgın olsada onun güçlü kollarına her zaman ihtiyaç duymuştu.
Jungkookta bankta oturan bedeni kaldırıp güçlü kollarının arasına aldı.
"Özür dilerim sevgilim." Beline daha sıkı sardı kollarını. "Seni çok seviyorum özür dilerim"
Jimin göz yaşlarını iri bedenin omuzuna akıtırken zorlukla konuşmuştu.
"Jungkook bence bitirmeliyiz."
-
Bu arada ;
Jungkook doktor (25 yaşında)
Jimin matematik öğretmeni (23 yaşında)
4 senedir evliler.