12°

631 54 10
                                    

"Hyung orda mısın?" İri beden duyduğu endişeden dolayı Jiminin telefonunu açan kişiyi daha yeni duymuştu.

"Ah evet buradayım Jia. Jiminin telefonunu neden senin açtığını öğrenebilir miyim?" Çıktığı hastane odasının kapısını kilitlerken minik Jia dan cevap bekliyordu iri beden.

"Özür dilerim hyung açmamalıydım fakat Jimin hyung tuvalete giderken telefonunu burada bırakmış. Açmayınca endişelenme diye açmıştım." Jungkook derin bir nefes aldı. Jimine birşey oldu diye ödü kopmuştu.

"Tamam teşekkür ederim Jia. Eğer dersi bittiyse dışarıda beni beklemesini söyler misin?"

"Tabi ki söylerim hyung görüşmek üzere."

Jia, Jiminin en sevdiği öğrencilerden biriydi. En çok ona güvenirdi. Sınıfta yolunda gitmeyen şeyler olursa Jia hallederdi. Ara sıra özel ders almak için evlerine gelirdi ve Jungkookuda bu yüzden tanıyordu.

-

-mesajlar-


Jeon Jungkookie ♡

Sevgilim bahçede seni bekliyorum.

-

Jungkook geldiği bahçede eşini göremeyince kısa bir mesaj atmıştı.

Zaten son merdivenlerden inmekte olan Jimin eşinin mesajını görünce adımlarını daha çok hızlandırıp arabaya gelmişti.

Bindiği gibi eşinin ince dudaklarını kendi dolgunluklarının arasına alıp emmeye başladı.

Jungkook neye uğradığını şaşırsada emniyet kemerini çözüp ellerini eşinin ince beline sarıp karşılık vermeye başladı.

Daha fazla nefes alamayacağını düşünen Jimin geriye çekilerek alnını iri bedenin alnına yasladı.

"Dudakların antidepresan gibi. Her ne kadar başlamak istemesende başlıyorsun ve zamanla bağımlılık yapıyor bırakmakta zorluk çekiyorsun. Ama ben bu antidepresanın bağımlılık yapmasını seviyorum." İri beden eşinin dolgun yanağını okşarken söylediği cümleyle minik bedenin gözleri dolmuştu.

"Bende sevgilim. Bende bu antidepresanın bağımlılık yapmasını seviyorum." Jungkook gülümseyerek eşinin dolan gözlerine teker teker öpücük kondurup geriye çekilerek minik bedenin emniyet kemerini taktı.

"Evet Jimin bey bugün bizim günümüz. Neler yapmak istersin?" Jimin eşinin konuyu değiştirme hızına gülümseyerek başını sağa sola salladı.

"Alışveriş merkezine ne dersin?" Jungkook küçüğünün dediği şeyi başıyla onaylarak ellerini birbirine kenetledi.

"Küçük bey nasıl isterse." Jimin kaşlarını çatarak eşinin omzuna yumruğunu indirmişti.

Her ne kadar acımasada Jungkook fazla tepki vererek eşini kahkahalara boğmuştu.

-

Çok sürmeyen yolculuğun ardından Jungkook arabayı otoparka park edip eşiyle beraber arabadan indi.

"Sevgilim önce yemek yiyelim mi?" Jungkook başını sallayarak eşinin minik elini kendi eline kenetleyip üzerine öpücük kondurdu.

"Ne yemek ister benim bebeğim?"  Jimin karşısındaki yemeklere hayran hayran bakarken Jungkook onun bu haline gülümsüyordu.

"Pizza ama böyle kocaman olsun. Yanında da kola içelim." Jungkook eşinin tatlı hallerine dayanamayıp dudaklarına kısa bir öpücük bıraktı.

Etrafa baktığında tiksinir gibi bakan insanlarla göz göze gelince gözlerini devirip eşini pizzaların olduğu yere doğru çekiştirdi.

Buldukları bir yere oturup verdikleri pizza siparişinin gelmesini beklerken etrafa göz atıyorlardı fakat onlara bakan kişi sayısı bir türlü azalmıyordu.

"Jeon bunlar neden far görmüş tavşan gibi bize bakıp duruyorlar?" İri beden eşinin yaptığı benzetmeye kıkırdayarak minik bedenin yanağından makas aldı.

"Az önce seni dudağından öptüm ya ondan beri böyle bakıyorlar. Bende anlayamadım." Jimin omuz silkerek gelen pizzalarına üzgün bir bakış attı.

"Ben yemek istemiyorum kook." Jungkook ne zamandır heyecanla pizzalarının gelmesini bekleyen eşinin neden birden iştahının kaçtığını anlayamamıştı.

"Ama yavrum iki dakika öncesine kadar heyecanla pizzalarını bekliyordun." Jimin omuzlarını silkerek pizzayı eşinin önüne doğru itti.

"Sen ye ben yemek istemiyorum." Jungkook sandalyesini eşine yaklaştırarak eline bir dilim pizza aldı.

"Aç bakalım ağzını." Jimin tekrardan omuzlarını silkerek başını başka yöne çevirdi.

"Hadi ama yavrum bak beni üzüyorsun." Minik bedenin çenesini tutarak kendine doğru çevirip dudaklarına öpücük kondurdu.

Elindeki pizzayı tekrar eşinin ağzına uzattığında Jimin istemeyerekte olsa bir ısırık almıştı.

"Bu kadar yeterli Jeon. Yemek istemiyorum." İri bedenin aklına daha yeni gelen şeyle kaslarını çattı.

"Oha Jimin! Şu insanlar yüzünden yemiyorsun demi? Bize öyle tuhaf tuhaf bakıyorlar diye." Jimin dolan gözlerini eşinden saklamak adına başını aşağıya indirdiğinde Jungkook bu sefer sertçe tutarak yüzlerini aynı hizaya getirdi.

"O baş eğilmiycek Jimin. Biz kötü bir şey yapmıyoruz." Derin bir nefes alıp hala tuhaf tuhaf bakan insanlara dikti gözlerini. "DÖNÜN LAN ÖNÜNÜZE! AYI MI OYNATIYORUZ BURADA?"

Jimin şaşkınlıkla eşine bakarken Jungkook hiç birşey olmamış gibi pizzasını yemeye devam ediyordu.

Artık insanların bakışları üzerlerinde değildi.

"Öyle saçma sapan şeyden dolayı yemeğimi yemedigim için özür dilerim bebeğim." Jimin mahçup bir şekilde başını tekrar eğdiğinde iri beden derin bir nefes aldı.

"O baş eğilmeyecek dedim sana. Ayrıca özüre gerek yok Jimin şimdi yiyebilirsin yemeğini.

Jimin başını sallayarak önünde duran pizzadan bir dilim almadan önce birileri bakıyormu diye başını kaldırdığında karşısında gördüğü bedenlerle gözleri açık kalmıştı.

-

E n d l e s  l o v eHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin