Meet

457 22 12
                                    

Dylan'dan

Alarmım bilmem kaçıncı defa çalıyordu. Bıkkınlıkla telefonumu elime alıp ertele tuşuna basıcaktım ki saate gözüm takıldı. Birden yataktan fırladım geç kalmıştım.

Bu gün o çok istediğim rolün seçmeleri vardı. Bende başvurmak için çok heyecanlıydım ama nerdeyse geç kalacaktım, çabuk olmalıydım. Senaryoyu okuduğumdan beri çok istemiştim baş rolü. Umarım ben alabilirim diye düşündüm ve hızlıca hazırlanmaya başladım.

Yetişemedim diye düşünüp hızla seçmelerin yapılacağı binaya girdim ve başvuru yapıldığı salona kelimenin tam anlamıyla daldım. Tabi kapının gürültüsüne herkes bana döndü. Ama ben umursamamaya çalıştım ve gördüğüm herkese başvuruların bitip bitmediğini sormaya başladım. Herkes başvuru yaptığını söylüyordu. Sonra bı kıza daha sordum.
"Merhaba ben başvuru için gelmiştim. Bitti mi biliyor musun acaba?" diye sordum.
"Hayır daha bitmedi. Şuradan yapabilirsin" diye bana yeri gösterdi.
"Teşekkürler ... mm" diye biraz duraksadım. Kız gülümsedi ve bana elini uzattı ve "Adım Kaya. Tanıştığıma memnun oldum" dedi. Bende onun gibi elimi uzattım ve elini sıkarak "Dylan bende memnun oldum" dedim.

Kaya oldukça güzel bi kızdı ve çok canayakindi. Kaya'nın yanıma gelmesiyle etrafıma birkaç kız daha gelmişti ve bana çok iyi göründüğümle ilgili iltifat ediyorlardı. Kesin baş rolü alırsın diyorlardı ama onların iltifatlari bana oldukça samimiyetsiz ve sahte gelmişti. Kaya dışında hiç birine isinamamiştim. O da benim gibi senaryoda ki baş rol (kız) için başvuru yapmış. Bunu onunla biraz konuşurken öğrenmiştim. Biraz onunla konuştuktan sonra başvurumu yapmaya gittim. İşimi bitirdikten sonra seçmeler için beklememi söylediler. Bende diğer oyuncuların olduğu kısma gidiyordum ki hiç beklemediğim birini gördüm.

'THOMAS BRODİE-SANGSTER' onu tanıyordum. Kız kardeşim sağolasın. Julia "Love Actually" filmine bayılıyordu. Ve tabi Sam karakterine de. Onu Thomas canlandırıyordu. Hemde çok genç yaşta. Film çok popülerdi ve bir çok ünlü isimler vardı. Ve bu Thomas'i da çok ünlü yapıyordu.

Ona ilk baktığımda düşündüğüm tek şey çok havalı olduğuydu. Yaşından çok genç görünüyordu. Ama bu ona ayrı bı hava katıyordu. Hatta tatlı gösteriyordu. Boyu benimle hemen hemen aynıydı ama benimkine göre biraz zayıftı bedeni. Uzun sarı saçları yumuşacık görünüyordu. Bacaklarını saran dar pantolon giymişti. Üzerinde ise kırmızı ekose gömlek ve siyah deri ceket vardi. Çok yakışıklı görünüyor diye geçirdim içimden. Onunla hiç tanışma fırsatım olucağini düşünmemiştim ama tanışmayı çok istedim o an. O da burada olduğuna göre film için gelmişti demek. Onunla birlikte oynamak çok iyi olurdu diye düşündüm.

Yanina gitmeye karar verdim. Onun olduğu tarafa yürürken gülümsüyordum. Sanırım biraz heyecanlanmıştım. Beni fark edip bana doğru döndü. Biraz şaşırmış görünüyordu.

Tam önünde durarak "Merhaba ben Dylan. Seni burada görmek çok güzel" dedim. Biraz duraksadi ve "Şey merhaba. Memnun oldum Dylan" dedi. Ve "Sen beni tanıyor musun" diye ekledi. Açıkçası şaşırmıştım oldukça ünlü biriydi ve tanınmış olmasına şaşırıyordu. Bende "Evet. Kız kardeşim sayesinda seni oldukça tanıyorum. Ama gerçekten de ünlü birisin" dedim. Ardından "Sende başvuru için geldin dimi?" diye sordum. "Evet. Yaptım bile" dedi. Bunu duyduğuma sevinmiştim. Onunla birlikte oynamak eğlenceli olurdu kesin.
Ben bunu düşünürken o yerinden kalkti. Tam gidicekti ki bileğinden nazikçe tutdum ve "Gidicek misin hemen?" diye sordum. O da " Hayır lavobaya gidicem" dedi. Bende 'tamam' anlaminda başımı salladım ve bileğini bıraktım. Thomas arkasına dönüp giderken, ona bakarak umarım ikimizde seçilirdik diye düşünmeye başladım.

~~~

 Buraya Thomas'in bu bölümdeki halini bırakıyorum ♡

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Buraya Thomas'in bu bölümdeki halini bırakıyorum ♡

IRRESISTIBLE FEELS ♡Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin