Don't Lie To Me゚

213 11 30
                                    

Taylor Swift -
-Don't Blame Me

Bence bu şarkı tam
Dylmas'ın şarkısı
Dinlerken hep aklıma
onlar geliyor

Bu bölüm bana
hep destek olan
okuyucum mmrsnivans
gelsin♡

Thomas'dan

Tüm ekiple bu gün Güney Afrika'ya gidiyorduk. Bende hazırlanıp hızlıca havaalanına gittim. Hemen hemen herkes oradaydı. Uçağa girmek için biraz vakit vardı, o yüzden oturup beklemeye ve sohbet etmeye başladık.

Bazen istemsizce gözüm Dylan'a kayıyordu. Her baktığımda ise onun da bana baktığını görüyordum, sonra ise hafif gülümsüyordu. Bu aralar bir değişiklik vardı onda ama pek anlayamadım.

Çünkü bu sıralar tüm dikkatimi filme, senaryoya vermeye çalışıyordum. Eğer Dylan'ı düşünsem yine üzülürdüm ve işime odaklanamazdım. O yüzden pek kafaya takmamaya çalıştım ama Dylan tuhaf bi şekilde bana yakın davranıyordu. Onun bu yakınlığını başka manada anlamamam gerek. Dylan zaten herkesle samimi, yakın, eğlenen biriydi. Ve de oldukça çılgın biriydi.
Bunu Afrika'ya adım atar atmaz safariye çıkma fikrinden bile anlayabilirsiniz. Zaten çekimler 2-3 gün sonra başlıyacaktı.

Ben hiç gitmek istemiyordum. Ki ve Jacob sorduğunda bile kabul etmemiştim çünkü yol beni yormuştu ve uyumak istiyordum. Ama Dylan gelip yavru köpek bakışlarıyla "Lütfen gel. Sensiz keyfi olmaz. Hadi çok eğlenceli olacak" diye ısrar etmeye başlamıştı. Ben onun bu tatliliğina nasıl karşı koyabilirdim ki? Dayanamadım tabi.

Dylan çok mutlu olmuştu kabul etmeme ve beni elimden tutarak yanında sürükledi sanki kaçıp gidicekmişim gibi.

Ekibin çoğuyla güzel bi safari turu yapmıştık. Başta istemesem de eğlenceli vakit geçirmiştik. Tur sonrası otelimize geldik ve odalarımıza dağıldık. Herkes eski oda arkadaşını seçmişti. Bende Dylan'laydım. Eskiden de birlikte kaldığımız için elim ayağıma dolaşmıyordu artık. Ama bu heyecanlanmama engel değildi.

Sonraki günler çok çabuk geçmişti ve biz çekimlere başlamıştık bile. Herşey normaldi, çekimler eğlenceli ve güzel geçiyordu. Bir kısmını bitirmiştik bile. Eh bu kadar güzel bi kadroyla normal.
Umarım sorunsuz geçer geri kalan çekimler de.

Yazardan

Çekimlerin de başlamasıyla Rosa hala Dylan'dan özür dileyememişti. Bundan öncede hiç ayrı kalmamışlardı. Rosa sonunda uzatmanın anlamı olmadığını düşünüp mola sırasında Dylan'ı yalnız görüp hemen yanına gitti. Yanına oturup "Biraz konuşabilir miyiz?" diye sordu.

Dylan şuan hiç konuşmak istemiyordu, o yüzden kibarca redetti.

"Şuan pek konuşmak istemiyorum"

"Lütfen Dylan önemli"

"Peki çabuk ol ama"

"Şey ben aslında senden özür dilemek istiyorum. Sadece senden de değil, Thomas'dan da. Çok özür dilerim. Ben senden hoşlanıyorum zannediyordum. O yüzden sizin aranıza girdim, sizi suçladım. Hatta suçlamakla kalmayıp Thomas'a senden uzak durmasını, ikimizin yakınlaşmaya başladığını ve aramıza girmemesini bile söyledim. Bu yaptıklarıma çok pişmanım. Şuan düşününce bile utanıyorum, nasıl yapabildim diye düşünüyorum. Bi an hırsıma yenik düştüm ve aranızın bozulmasına neden oldum. Sizin aranızdakileri sorgulamamalıydım. Buna karışmamalıydım. Çok özür dilerim gerçekten. Ben sizin arkadaşlığınızı kaybetmek istemiyorum. Lütfen affet beni"

IRRESISTIBLE FEELS ♡Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin