Miss ♡

309 17 11
                                    

Thomas'dan

Çok heyecanlıydım şuan, çünkü bu  gün uzun zaman sonra sonunda Dylan'i görebilecektim. O kadar çok özlemiştim ki onu.

İlk filmin galaları, röportajları ve etkinlikleri bittikten sonra Dylan'i sadece 2.film 'Scorch Trials'in toplantısı olduğunda görmüştüm. O gün o kadar mutluydum ki.

Hem yeni oyuncularla tanışmış ve kaynaşmıştık, hem ilk filmden tanıştığım arkadaşlarımla özlem gidermiştik. Blake dışında tabi, o artık diğer filmlerde bizimle olmayacaktı ve bu da beni üzmüştü. Yine de yeni arkadaşlarla tanıştığıma sevinmiştim.  Ama bu mutluluğum kısa sürmüştü. Çünkü Brenda rolünü oynayacak kız, Rosa kelimenin tam anlamıyla Dylan'a yapışmıştı.

Geldiğinden beri Dylan'in yanından ayrılmamıştı. Daha ben bile doğru düzgün konuşamamıştım onunla. Çok özlemiştim onu. Ama ne var ki bu kız hiç kimseye izin vermeyip Dylan'la konuşuyordu. Daha doğrusu o sürekli konuşuyor Dylan'da dinliyordu. O da biraz bunalmış görünüyordu. Kıskançlıktan dudaklarımı kemiriyordum. Geldiğimden beri sadece selamlaşmış ve biraz konuşmuştuk Dylan'la. Sonra ise Dylan yerine geçmişti. Rosa hemen onun yanına yerleşip onunla konuşmaya başlamıştı.

Bende dudaklarıma eziyet edip onları izliyordum. Artık bundan sıkılarak yanımda oturan Ki'e baktim.  Öylece donup kalmış gibi önünde oturan sarışın çocuğa bakıyordu. Toplantı sırasında adının Jacob olduğunu öğrendiğimiz çocuğa. Hemde geldiğinden beri.

İmalı gözlerle ona bakıp sırıttım ve kolunu dürttüm. İrkilerek hemen bana döndü şaşkın gözlerle. Bende gülümsememi büyütüp "Neden çocuğu süzüyorsun geldiğinden beri?" diye kaş göz işareti yapıp önümüzde oturan Jacob'i gösterdim. Hemen itiraz etti tabi. "Yaa ne süzmesi dalmışım öyle"

"Hı hım kesin öyledir. Yiyicekmiş gibi bakıyorsun çocuğa" diyerek gülmeye başladım. Eğlenme sırası bendeydi. Az dalga geçmemişti benle zamanında. Ki hala geçiyor. Azıcık ugraşabilirdim ben de.

"Yaa gülmesene yok öyle bişey diyorum" diyerek kolumu sarsmaya başladı. Biz böyle bir birimizle uğraşırken nereden bilecektim Dylan'in bizi izlediğini.

Bundan sonrası Dylan'dan

Artık cidden sıkılmıştım. Yanımda oturan, geldiğinden beri yanımdan ayrılmayan ve sürekli senaryo hakkında konuşup sorular soran Rosa'a baktım. Derin bı nefes alıp verdim. Toplantı bitmiş sayılırdı, sadece oyuncular senaryoyu gözden geçiriyor ve role hazırlanıyorlardı.

Birden gelen gülme sesiyle o yöne baktım. Thomas Ki'e birşeyler söyleyip gülüyordu. Ne konuştuklarını pek duyamıyordum biraz uzakta karşı tarafta oturuyorlardı. Bı süre daha güldükten sonra gülümsemeye döndü gülüşü. Benimse gözlerim gülüşünde takılı kaldı. Çok tatlı gözüküyordu. Pek göremiyordunuz onu gülerken. Dışarıdan çoğu zaman ciddi biri gibi görünüyor ama tanıdıkça öyle biri olmadığını anlıyorsun. Arkadaşlarıyla ve yakınındaki kişilerle çok samimi, çok nazik oluyordu.

Bizim de aramız çok iyiydi. Toplantıya kadar pek görüşememiştik ama arada konuşuyorduk. Kısacası iyi anlaşıyorduk. Onunla çekimler bile çok eğlenceli geçiyordu. Artık ilk filmden sonra bir birimizi daha iyi tanıyorduk. Onun çok iyi, nazik, anlayışlı ve eğlenceli biri olduğunu düşünüyordum. Ama en çokta tatlı olduğunu. Hele gülünce ayrı bı güzel, ayrı bı tatlı oluyordu.

 Hele gülünce ayrı bı güzel, ayrı bı tatlı oluyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
IRRESISTIBLE FEELS ♡Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin