Just Friend¹

209 12 23
                                    

Nanon Korapat-
-Just Friends

It must be nothing, The way you look at me
Is common I’m sure
You’re just another friend of mine

There must be nothing
In the way you talk to me, no need to feel insecure
Or read between the lines

I can’t make sense of what you’ve done
In my mind there’s one question
Are we just friends or are we more?
You make me Feel butterflies in my core

If you don’t mean it
Don’t act that way
This is not what a friend would do or say


Dylan'dan

Odada kalıp biraz dinlendikten sonra sıkılmaya başlamıştım. Düşünüp duruyordum olanları, kafamdan atamıyorum. Biraz hava almanın iyi olucağini düşünüp otelin büyük açık terasındaki kafeye indim. Benden başka kimse yok denecek kadar azdı. Normalde de, hava oldukça soğuktu.

Soğuk hava cidden iyi gelmişti birazda olsa rahatlamamı sağlamıştı.
Sonra birden aklıma Julia ile uzun süredir konuşmadığım geldi. En son ayrı çekim için gitmeden önce konuşmuştuk. Çekimlerden dolayı pek konuşamıyorduk ama ben vakit buldukça aramaya çalışıyordum onu.
Hemen aradım onu çok özlemiştim. Belki onunla konuşmak iyi gelirdi. Neşeli sesiyle açmıştı telefonu. Havadan sudan konuşmuştuk. Çekimlerin nasıl gittiğinden filan. Tabi Thomas'ı da sormayı ihmal etmemişti. Ona olanları anlatmadım. Daha doğrusu emin olmadan söylemek istemedim ona, hatta hiç kimseye. Daha hiç bir şeyden emin değildim ki.

Ona söylemesem de konuşmak ne yalan söyleyeyim iyi hissettirmişti birazda olsa. Beni ve Thomas'ı çok özlediğini, Ava'yla çabucak dönmemizi istediğini söyledi ve biraz daha konuşup kapatmıştık.

Tek başıma biraz daha oturmuştum bir kahve söyleyip kendime. Düşünceler zihnimi boş bırakmazken kahvemi bitirmiştim bile. Tam kalkıcakken  Kaya geldi yanıma "Oturabilir miyim?"

"Tabi" dedim durgun bir şekilde, bu sesime de yansıyordu. Bana endişeli bı şekilde baktı ve "Bir sorun mu var?? Çok durgun görünüyorsun. Hem bizim yanımızda da pek oturmadın" dedi. Başta karşı çıkıp zoraki de olsa gülmeye çalıştım.

"Hayır. İyiyim. Bir sorun yok"
Tabi inanmamıştı bu dediğime, ben bile inanmamıştım da neyse.

"Hadi ama Dıldo -Kaya'nın kendisi söylemişti böyle seslendiğini- bir sorun var kesin. Bu yüzünden bile anlaşılıyor"

Beni bu kadar iyi tanıması şaşırtmıştı beni. O da bunu anlayıp "Yeterince tanıyorum seni. Hadi şimdi ne oldu anlat bakalım" dedi. O bana zamanında kendi sevgilisi hakkında  hiç tereddüt etmeden paylaşmıştı benimle. Sanırım benimde kaçışım yoktu.

Birine anlatmak istiyordum artık gerçekten. Ve Kaya yakın arkadaşımdı sonuçta beni anlardı. Öyle umuyorum yani. Olanları bir bir anlattım ona. Rosa'nın dediklerini, Thomas'in bana hisler beslediğini söylemesini, bunu dedikten sonra onunla tartışmamı, kafamdaki Thomas'la ilgili düşüncelerimi, herşeyi anlattım. Ben anlatana kadar sessizce dinledi.

Bitirdikten sonra hafifçe gülümseyip "Thomas'dan emin değilim ama senin ona ilgi duyduğun kesin" dedi. Bunu demesi kısa bir süre şaşırmama neden olmuştu. Ne yani bunca anlattığım şeyden bunu mu çıkarttı? Ve neden bunu dedi ki şimdi? Benim ona olan düşüncelerim, kafamın bu kadar karışması ona ilgi duyduğum daha doğrusu ondan hoşlandığımdan mı kaynaklanıyor? Yine iyice kafam karışmıştı.

IRRESISTIBLE FEELS ♡Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin