Accept

234 15 8
                                    

Nick Jones-
-Jealous

Ki'den

Tüm ekiple beraber güzelce kahvaltımızı yapıp, bu günkü yapıcağamız gezi hakkında konuşuyorduk. Ben de gitmeyi çok istiyordum. Dünden beri çok mutluyum. Jacob'in benimle konuşması ve yanında kalmamın sorun olmaması istemsizce gülümsememe neden oluyordu.

Hepimiz gezi hakkında konuşurken birden Jacob gitmek istemediğini söylemişti. Ama ben çok mutluydum birlikte vakit geçireceğimiz için. Neden aniden böyle yapmıştı ki??

Ardından hemen odaya geri dönmüştü zaten. Bende hemen Thomas'i bulup kimsenin bizi duymaması için  uzak bir köşeye kadar sürükledim. Benimde gitmek istemediğimi söyledim ona. Hemen imayla sırıtmaya başladı tabi.

Bende ne var sadece hevesim kaçtı artık gitmek istemiyorum diye geçiştirdim. İnanmamıştı ama yine de kafasını sallayıp uzaklaştı. Bende odaya geri dönmeye karar verdim.

Diğerleri zaten gezi için ayrılmışlardı otelden. Odaya döndüğümde Jacob'i görüntülü konuşma yaparken bulmayı hiç beklemiyordum doğrusu. Beni görünce hemen 'sonra ararım' diye kapattı telefonu. Kimdi ki o? Kimdi konuştuğu kişi? Neden benden gizledi?

Anlamıyordum bu kadar gizlemek istediği kişi kim olabilirdi ki? Kalbime bir ağırlık çökmesi normal mıydı? Yoksa benden gizlediği kişi sevgilisi mıydı? Bir şey diyemedim sormaya hakkım yoktu değil mi?

O da yüzüme ifadesizce baktı ve tekrar telefonuna geri döndü. Bense sadece yatağıma giderek sessizce yorganımın altına girdim. O da bir şey demedi zaten. Neden gitmediği mi merak etmedi bile. Kırıldım açıkçası.

Uzun bir süre sessizce oturduk. Ne o konuştu benimle ne de ben bir şey söyledim. Sinir bozucu olmaya başlamıştı artık bu sessizlik. En son dayanamayarak ''Birlikte bir şeyler yapalım mı?'' diye sordum. Çok şaşırdı Jacob. Beklemiyordu sanırım o tuhaf andan sonra. Ben de benden beklemezdim. Ama dayanamıyorum artık, benden böyle saklaması sinirimi bozuyordu. Ve birazcık ta kıskanıyorum sanırım. Ya da baya baya kıskanıyorum.

Sonra Jacob ta beni şaşırtarak ''Neden olmasın'' diyerek gülümsedi. Ne de güzeldi gülümsemesi. Bulaşıcıydı sanırım çünkü bende gülümsüyordum. Tüm sinirim uçtu gitti sanki.

Yaşanan tuhaf olayı telafi etmek istiyor sanırım diye düşündüm. Sonra ''Ne yapacağız ki?'' diye sordu. Bunu düşünmemiştim sorduğumda. Belki sinemaya gidebiliriz.

''Sinemaya gitmeyi sever misin?'' diye sordum. O da hemen ''Tabi ki severim'' diye cevapladı. Birlikte hazırlanıp oteldeki küçük sinema salonuna doğru yürümeye başladık.

Vardığımızda 'ben ikimize mısır ve içecek bir şeyler alayım sende istediğin filme bilet alabilirsin ben ödüyorum' dediğimde tatlı tatlı gülümseyip kafasını sallamıştı. Alışabilirdim bu şekilde tatlı gülümsemesine. Ama sadece bana bu şekilde gülümsesin istiyordum. Uff neler düşünüyorum ben?

Kafamı iki yana sallayıp düşüncelerimi uzaklaştırmaya çalıştım. Ama bu çok uzun sürmeyecek ti, bunu çok iyi biliyordum. Ne kadar kaçarsam o kadar çok kovalıyor sanki.

Bunları düşünmeyi boş verip hemen büyük mısır kovasını ve içecekleri alıp salonun girişine yürümeye başladım. Jacob çoktan film için bilet seçmiş ve beni bekliyordu kapının önünde. Birlikte yerlerimizi bulup oturduk. Doğrusu çok merak ediyordum hangi tür film seçtiğini.

Bilmiyordum çünkü hangi türde film sevdiğini. Sorduğumda söylememişti zaten. Başladığında görürsün demişti. Çok heyecanlıydım. Sonunda film başlamıştı. Ve bu bir aksiyon filmiydi. Çok şaşırmıştım gerçekten Jacob gibi sakin sessiz birinin böyle aksiyon kavga dövüşlü bir film seçeceğini düşünmemiştim. Bugün daha ne kadar şaşırtacaktı beni.

IRRESISTIBLE FEELS ♡Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin