Workshop

387 20 5
                                    

Yazardan

Dylan yine geç kaldığı için kendine kızıyordu. Baş role seçildiği için çok sevinmişti. Dün gece heyecandan gözüne uyku girmemişti. Bu yüzden biraz geç kalkmıştı. Çabucak hazırlanıp yola çıkmıştı.

Son dakika yetiştiğinde, çalışanların yardımıyla toplantı odasını bulmuştu. Odanın önünde durup derin nefesler alarak heyecanını gidermeye çalıştı. Bu sırada adının seslenılmesıyle o tarafa döndü.

Kaya gülümseyerek yanına geliyordu. Onunla iyi anlaşmıştı. Burada olduğuna göre o da baş role seçilmiş olmalıydı. Bu demek oluyordu ki rol arkadaşi olmuşlardı. İkisi kısaca selamlaşıp içeri geçtiler. Onlar hariç herkes oradaydı. Herkesle selamlaşıp yerlerine oturdular.

Thomas Dylan'i gördüğünde çok mutlu olmuştu. Ona bakarak istemsizce gülümsedi. O da seçilmişti, birlikte rol alacaklardı. Onunla arkadaş olmayı çok istiyordu. Bunu düşünmüştü. Fazlası olmayacaklardı. Buna kendini inandirip onunla iyi birer arkadaş olmaya, bunun en iyisi olacağına karar vermişti.

Tabi Dylan'in arkasından gelen kızla biraz yüzü düşmüştü. Onu tanımıyordu ama şimdiden sevmemişti bu kızı. 

Toplantı başlamış, roller kesinleştirilmişti. Senaryonun okunmasına ve workshop* yapılmasına karar verilmiş, ve tarih belirlenmişti. Sonrasında ise set hazırlığı, kostüm provaları, çekimler başlayacaktı. Herşeyi konuşup anlaşmışlar ve güzelce tanışmışlardi bütün oyuncular.

Thomas bütün ilgisiyle konuşululanlari dinleyen Dylan'dan gözlerini alamıyordu. Ama sonra Dylan'in yanında oturup, onunla workshop hakkında konuşan Kaya'i görüp moreli bozuldu. Evet toplantı sırasında bütün oyuncuların adını öğrenmişti.

Üzerindeki bakışları hisseden Dylan o tarafa dönünce Thomas'la karşılaştı. Ona gülümseyip "Seninle oynamak çok eğlenceli olacak dostum. İyi anlaşicağimiza eminim" dedi. Thomas da "Evet, aynen" diye zorraki gülümsedi. Ama içinden seviniyordu. Dylan yine Kaya'yla konuşmaya dalinca Thomas da Blake ve Ki'ye dönerek konuşmalarına katıldı.

Toplantı bitip herkes dağılmaya başlamıştı. Thomas da tam çıkacakken Dylan'in yanına gelmesiyle ona döndü şaşkınca. Dylan "Şey düşündüm ki benimle birlikte biraz senaryoya çalışmak ister mısın?" diye sordu. Ve "Hem sen de repliklerini çalışmış olursun. Sonuçta birlikte rol alıyoruz" diye ekledi.

Thomas donup kaldı o an. Hiç beklememişti onun kendisinden böyle bişey isteyeceğini. Sonra ona baktı ciddi mi diye. Thomas sessiz kalınca Dylan "Eee ne diyorsun? Hem bir birimizi daha iyi tanırız " dedi gülümseyip. Thomas da Dylan'a tatlı  gülümsemesini gösterip "Tabi neden olmasın"  diye onu cevapladı. Biraz heyecanlanmıştı ama belli etmemeye çalışıyordu.

Dylan "Eğer müsaitsen buradan çıkıp bı kafede başlayabiliriz" dedi heyecanla. Film için aşırı heyecanli ve birazda gergindi. Elinden gelenini en iyisini yapmak istiyordu. Bu yüzden Thomas'dan yardım istemişti. Hem daha iyi tanışır, anlaşırlar diye düşünüyordu. Birazda merak ediyordu Thomas'i.

Thomas ne diyeceğini bilemeyip biraz düşünmüştü. Sonra kabul etmeye karar verdi. Ve Dylan'a "Olur tabi müsaitim" diye cevap verdi. Sonuçta günün kalanı için planı yoktu ve kendisininde repliklerini çalışması gerekiyordu. Bunu çoğu zaman annesiyle veya Ava'la yapıyordu. Ama onlarında işleri yoğun olduğu için Dylan'la yapmak daha iyi bı fikir gibi geldi. Bu sayede hem ona yardım etmiş olacak, hem onunla biraz daha zaman geçirebilecekti.

İkili sakin bı kafeye girip en köşedeki cam kenarda duran masaya geçerek karşılıklı oturdular. Kendilerine birer kahve alarak direk senaryoyu çıkarıp hazırlanmaya başladılar. Aralıksız 2-3 saat çalıştıktan sonra yorulmaya başlamışlardı ve birazda sıkılmaya. En çokta Dylan sıkılmıştı ve Thomas'a
bakıp biraz onu inceledi. Çok yakışıklı diye düşündü, aynı zamanda çok tatlıydı. Nasıl ikisini aynı anda başariyordu. Çok havalıydı da ayrıca. Bı o kadarda nazik. Ona çok yardımcı olmuştu. Bir çok tüyo vermişti ve birlikte güzelce çalışmışlardı.

Thomas'in uzayan saçları anlina dökülüyordu ve gözüne geliyordu biraz. İstemsizce saçını üfledi. Onu izleyen Dylan çok şirin diye düşündü ve Thomas'in önüne düşen saçını elinin tersiyle kulağının arkasına nazikçe itti. Thomas Dylan'in bu hareketiyle utanmıştı ve yüzünü eğerek bı teşekkür mırıldanmıştı.

Sonra Dylan aralarında olan sessizlikten rahatsız olup Thomas'a "Nasıl karar verdin bu filme katılmaya? diye sordu. Thomas "Aslında menejerim buldu filmi ve katilmami istedi. Ama en çokta kız kardeşim sayesinde katıldım diyebilirim. Menejerimden filmi öğrenip senaryoyu okudu ve bana uyucak karakterlerin olduğunu söyleyip katılmam için çok ısrar etti"
Dylan "Anladım" diyerek kafasını salladı. Sonra merakla sordu
"Neden Newt karakteri?"

Thomas gülümseyip hemen cevap verdi "Açıkçası başta iki karakter vardı aklımda. Newt ve Gally. Ama Newt'u biraz daha sevmiştim. Bana çok uyuyordu. Yani ben öyle düşünüyorum. Aslında biraz benziyoruz. Bende arkadaşlarıma çok önem veririm. Onlar için elimden geleni yapar ve onlara destek olmaya çalışırım. Bu yüzden içten içe Newt için seçilmeyi diledim"

Dylan "Bence de benziyorsun. Bu yüzden senin arkadaşın olmak benim için bı şeref" diye mutlu bı şekilde gülümsedi. Gerçekten mutluydu Thomas'la tanıştığı için. Emindi ki bu film güzel ve eğlenceli geçicekti ikisi içinde.

Biraz daha oturup sohbet etmişlerdi. Dylan kardeşinin ona hayranlığını anlatmıştı ve bu yüzden onu önceden tanıyor olduğunu da. Kardeşinin ikisinin birlikte rol alacağını duyduğunda başta şaşırsa da sonradan çok sevindiğini aşırı mutlu olduğunu anlatmıştı. Thomas da şaşırmıştı bu duruma tabi. Kendi kardeşi Dylan'a hayrandi, Dylan'in kardeşiyse kendisine. Nasıl bı tesadüftü bu?

Thomas da aynı şekilde kardeşinin ona nasıl hayran olduğundan, ne kadar çok sevdiğinden bahsetmiş Dylan'in da şaşırmasıma sebep olmuştu. İkiside bir birinin kardeşlerini tanımayı çok istediler. Eminlerdi ki kardeşleri de tanışsalar çok iyi anlaşırlardi. Tıpkı kendileri gibi.

Uzun süreli sohbetten sonra istemeseyerek ayrıldılar ve evlerine doğru yola koyuldular. İkisi de çok iyi anlaşmışlar di ve artık bir birlerine daha çok yakın hissediyorlardi.

Günler çabucak geçmiş Workshop günü gelmişti ve herkes rollari için hazırlanıyorlardi. Bütün oyuncular çok heyecanlıydı. Herkes kendi rollerini anlayip hazırlanıyor, prova yapıyorlardı. Tabi Thomas da öyle. Ama Dylan'in Kaya'la baş rolü oynayacağı için birlikte repliklerine çalışmasını biraz kıskanmıştı. Biraz moreli bozulmuştu ama Ki, Blake ve diğer tanıştığı oyuncularla prova yaparken moreli yerine gelmişti. Çok eğlenceli geçmişti workshop. Herkes çok iyi anlamış, bütün oyuncular bir birlerini tanımış ve kaynaşmışlardi.

~~~

Workshop* ne biliyorsunuzdur ama bilmeyenler için oyunculuk Workshopu çalışmasında diyafram bilinci, duruş, diksiyon ve doğaçlama egzersizler falan yapılır. Kısaca oyuncular birlikte rollere hazırlanıyor.

IRRESISTIBLE FEELS ♡Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin