Hard Work & Success

300 19 12
                                    

Dylan'dan

Yüzlerimiz yakın olduğu için istemsizce onun dudaklarina baktım.  Şaka olsun diye biraz yaklaşmaya başladım. Etraftaki herkes şaşkındı bazıları ise 'öp öp' diye bağırıyordu.  Thomas da bana ayak uydurup, bana yaklaşmaya başlayınca sesler daha da yükseldi. Yüzlerimiz yakınlaştıkça benim gülesim geliyordu ve sonunda dayanamayarak gülerek geri çekildim. Tabi benden sonra Thomas'da geri çekildi.

Herkes bu yaptığımız şakaya gülerken ben Thomas'a baktım. O da gülüyordu ama yüzünde anlamdıramadığım birşeyler vardı. Bunu görmemle şimdiden pişman olmuştum bu yaptığıma. Eğleniriz diye yapmıştım ama bu onu üzmüşe benziyordu.
Yönetmenin sesiyle herkes dağılırken ben Thomas'a döndüm. Ama o kalkarak gitmişti. Sanırım cidden üzmüştüm onu. Ondan özür dilemem gerektirdiğini düşünüp onun izinden gidicektimki yönetmenin sesiyle herkes gibi bende diğer sahneye hazırlandım.

Çekimlerin kalanında Thomas normaldı. Kızgın görünmüyordu. Eğlenerek çekim yapmıştık. Ama yine de özür dilemem gerektiğini düşünüp onun kaldığı çadıra gittim. Evet yeşillik alanda çekim yaptığımız için ortak kararla çadırda kalmayı istemiştik.

Çadırının yanina gelip ona seslendim. Saat geç oluyordu ama daha uymamiştir diye düşündüm. Düşündüğüm gibi uyumuyordu. Çadırının fermuarini çekerek dışarı çıktı. Ama hafif uykusu varmış gibi görünüyordu.

"Ohh Dylan. Birşey mi oldu? Bı sorun mu var?" diye sordu. Şaşırmış görünüyordu onun yanına gelmeme. "Hayır sorun yok sakın ol"  diye cevapladım onu. "Şey aslında ben senden özür dilemek için buraya geldim"

"Ne için?" diye sordu tedirgince.

"Bu gün yaptığım şakayı eğlence olsun diye yapmıştım ama sanırım seni rahatsiz ettim. Üzgünüm" dedim ona bakarak. Yüzündeki gergin ifade gitmişti, bana bakıp gülümsedi ve cevap verdi
"Sorun değil. Rahatsız olmadım. Olsaydım ben de sana katılmazdım öyle değil mi"

"Ben yine de üzgünüm böyle şeylerde şaka yapmamam gerekiyordu"

Thomas biraz düşündü ve aklına birşey gelmiş gibi bana baktı.

"Hmm eğer bu kadar üzgünsen bana çikolata alarak kendini affettire bilirsin" dedi şirince.

Onun bu tatlı haline gülümsedim ve "Anlaştık" dedim. Demek ki tatlı şeyler seviyordu tıpkı kendisi gibi.

Thomas'dan

Çekimler hız kesmeden devam ediyordu. Herkes rolünü çok iyi oynuyor bütün dikkatini çekimlere veriyordu. Bende öyle tabi. Bazen öyle yorucu oluyordu ki. Ama özenle çekiyorduk sahneleri, bazen birçok kez çekmemiz gerekse bile.

Çekimler güzelce ilerlerken ben bazen kıskançlık krizlerine giriyordum. Dylan ve Kaya'in özel sahnelerinde ( baş rol oldukları için ikisinin ayrı özel sahneleri vardı) istemsizce kıskanıyordum ve bu yüzüme de yansıyordu. Ki ve Blake benimle sürekli dalga geçiyorlardı bu konuda.

Ki, Dylan'la ben biraz yakınlaştığımızda
herkes gibi o da görmüştü. Başta biraz şaşirsa da sonra elimden tutup herkesten uzak bı yerde beni soru yağmuruna tutmuştu.

''Sakın itiraz etme ona bakışından bile anlaşılıyor. Ondan hoşlanıyorsun değil mi? Peki o hoşlanıyor mu senden?"

Başta ona anlatıp anlatmama konusunda ikilemde kaldım. Ama Ki'nin beni yargilamiyacağini bildiğim için ona olanı biteni anlatmaya karar verdim. Herşeyi anlattıktan sonra ilk tepkisi "Biliyordum. Anlamıştım" oldu. Buna şaşırmıştım. O ise "Kusura bakma ama dostum belli oluyordu. Ona bakarken resmen gözün içi gülümsüyordu" dedi.

IRRESISTIBLE FEELS ♡Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin